12.11.2022 - 16:31 | Son Güncellenme:
325 milyon dolar değerindeki süper yat uzun bir süre Akdeniz kıyılarını gezdikten sonra, bu yıl Mayıs ayında Amerikalı yetkililer tarafından ele geçirildi.
Amadea, ABD Başkanı Joe Biden'in sözleriyle, Rus oligarkların "yanlış yollarla elde edilen kazançlarının" izini sürmek için kurulmuş bir özel bir görev gücü tarafından tespit edilip bulundu.
Ukrayna savaşının başladığı dönemde ABD savcısı Andrew Adams, Kremlin ile bağlantılı milyarderler ve onların lüks varlıklarını araştırıyordu. ABD, Kremlin'e, işgalin ardından hızlıca yaptırım uygulayacağını açıklamıştı.
NEREDEYSE FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE
Adams, dijital haritada deniz trafiğini incelerken oligarklarla bağlantılı süper yatların, varlıklarının yaptırımlardan korunacağına inandıkları ülkelere yönelmeye başladığını tespit etti. Onları yakalamak için süre giderek azalıyordu. Bu yatların arasında neredeyse bir futbol sahası büyüklüğündeki Amadea da vardı.
Amadea, bir ucunda helikopter pisti ve diğer ucunda 10 metrelik bir havuz, içeride spor salonu, güzellik salonu, sinema ve şarap mahzeni bulunan dev bir süper yat. Toplam 16 misafirin kalabileceği lüks kabinlerin bulunduğu bu teknede ayrıca misafirlerin her türlü ihtiyacını karşılamak için 36 personel konaklayabiliyor.
BİR YILLIK MASRAFI BİLE 30 MİLYON DOLAR
Amadea'nın yıllık masraflarının neredeyse 30 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Şimdi yatın ve tüm bu servetin kime ait olduğu tartışılıyor. ABD görevlileri, yatın Rus milyarder ve siyasetçi Suleiman Kerimov'a ait olduğunu düşünüyor. Rus Parlamentosu'nda senatör olan Kerimov ise bu iddiayı reddediyor.
Forbes, 56 yaşındaki Kerimov'un Rusya'daki en zengin kişilerden biri olduğunu tahmin ediyor. Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra Rus şirketlerden büyük hisseler alan ve servetini bu şekilde elde eden Kerimov ve ailesinin mal varlığının 12,4 milyar dolar değerinde olduğu öne sürülüyor.
ABD, 2018 yılında Kerimov'a yaptırım uygulama kararı aldı. Mart 2022'de ise İngiltere ile Avrupa Birliği (AB) de, Ukrayna'nın bağımsızlığını, istikrarını ve güvenliğini baltalayan politikaları desteklediği veya uyguladığı gerekçesiyle Kerimov'a yaptırım uygulamaya başladı.
Servetlerini Batı'daki ülkelerde harcamaları yasaklanan Rus elitlerin sayısı, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinden bu yana artıyor. Şubat'ta, Ukrayna savaşının başlamasıyla bu sayı yeniden yükseldi.
İşgalin başlangıcından yaklaşık bir hafta sonra ABD Başkanı Joe Biden, oligarkların "yatlarını, lüks dairelerini ve özel jetlerini bulmak ve onlara el koymak için Avrupalı müttefiklerimizle birlikte çalışıyoruz" açıklamasını yaptı. Bu açıklamanın ardından ABD Adalet Bakanlığı'nda görevli olan Adams, ABD yaptırımlarını uygulamak için kurulan KleptoCapture adlı yeni bir görev gücünün başına getirildi.
FBI, ABD istihabaratı ve analstlerin içinde bulunduğu bu görev gücü, suç örgütlerine karşı mücadelede geliştirilen yöntemlerle hedeflerini tespit etmek, hukuki ihlallere dair kanıt bulmak ve ardından "varlıklara olabildiğince hızlı ve agresif bir şekilde el koymak" için çalışıyor.
Amadea'nın 12 Mart'ta Karayipler'deki Antigua'dan yola çıktığı, beş günlük sürenin ardından Panama Kanalı'ndan geçtiği, Meksika'da kısa bir mola verdikten sonra Pasifik Okyanusu'na doğru ilerlediği ve en son Fiji'ye ulaştığı aktarılıyor.
ABD, yatın son destinasyonunun Rusya'da, Çin ve Kuzey Kore sınırı yakınındaki Vladivostok limanı olduğuna inanıyor. Amadea'nın Pasifik Okyanusu'nda ilerleyişini izleyen ABD yetkilileri, yata el koymak için yaptırım ihlallerine dair kanıt arıyordu. Adams, yatın Kerimov'a ait olduğunu ve satın alma veya bakım işlemlerinde ABD dolarıyla harcama yapıldığını ispat etmeye çalıştıklarını anlatıyor.
Adams, bu tür yatların çoğu zaman sahte şirketler veya vakıflar üzerine kayıtlı olduğunu ve kime ait olduklarını çözmenin gerçekten çok zor olabilildiğini söylüyor.
Diğer taraftan Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle birçok ülke yaptırımlar konusunda işbirliği yapmaya başlamış ve daha çok bilgi paylaşımı oluşmuştu.
Adams, çok hızlı bir şekilde ilerlemesi gereken bu operasyon kapsamında, yatın nasıl finanse edildiğine dair bilgi sahibi olan kaynaklarla görüşmeler yapıldığını ve çok sayıda banka hesap özetlerinin ve kurumsal kayıtların incelendiğini aktarıyor.
İncelenen ABD mahkeme belgelerinde Kerimov'un Ağustos 2021'den bu yana, yani ilk kez ABD yaptırımlarına tabi tutulduktan üç yıl sonra tekneyi aldığına dair kanıt bulundu.
Adams, "Hem Kerimov'un yatın sahibi olduğunu hem de yıllarca ABD yaptırımlarını ihlal ederek teknenin bakımına ABD dolarıyla yatırım yaptığını tespit ettik" diyor.
Tekne 12 Nisan'da Fiji'ye yanaştığında yerel yetkililer arama başlattı. Ardından FBI ajanları, tekneye el koymak için mahkemeye başvuruda bulundu. Kerimov, tekneye sahip olduğunda dair iddiaları reddetmeye devam etti. Amadea Fiji'ye ulaştıktan bir hafta sonra, yatın resmi olarak kayıtlı sahibi olan bir şirket adına yerel bir avukat, başlatılan incelemeye müdahale etti. Arama emrine yapılan itirazlar, Fiji'nin yüksek mahkemesine kadar ilerledi ve yedi hafta süren bir yasal çekişme başladı.
Avukat, yatın suç gelirlerine dair bir kanıt oluşturmadığını savundu ve aslında farklı bir milyarder Rus oligarka ait olduğunu iddia etti. O kişi Rus devletine ait petrol devi Rosneft'in eski CEO'su Eduard Khuadainatov'du.
AB, Rusya'nın en büyük özel petrol şirketlerinden birine sahip olduğu gerekçesiyle Khuadainatov'a Haziran ayında yaptırım uygulamıştı. Khuadainatov ayrıca, İtalyan yetkililer tarafından yaptırıma tabi tutulan ve Putin ile bağlantılı 700 milyon dolarlık bir yatın sahibi.
Avukat, Fiji mahkemesine Khuadainatov'un Amadea'nın sahibi olduğuna dair "tartışılamaz kanıtlar" olduğunu söyledi. ABD ise Khuadainatov'un Amadea'nın gerçek sahiplerinin kimliğini gizlemek için kullanılan bir isim olduğunu öne sürdü. Khuadainatov, BBC'nin bu iddialarla ilgili sorularını yanıtlamadı.
FBI ajanları, Mayıs ayında Fiji'de demirlenen Amadea'yı aramak için adaya geldi. Teknenin içinde dev avizeler, yaldızlı aksesuarlar ve pahalı sanat eserleri olduğu ortaya çıktı. FBI ekibi hâlâ bu objelerin değerini hesaplıyor ve öne çıkan sanat eserlerinin gerçek olup olmadığını araştırıyor.
Nakliye gemilerinin yanında yaklaşık iki ay bağlı kaldıktan sonra, Fiji yüksek mahkemesi, ABD'nin Amadea'ya el koymasına izin verdi. Haziran ayında verilen kararın ardından, Fiji polis şefi, ABD Büyükelçiliği yetkilileriyle teknenin güvertesinde fotoğraf çektirdi.
Önceden Cayman Adaları'nın renklerini taşıyan tekne, artık Amerikan bayrağı altında yolculuk yapacaktı. Üç haftalık bir yolculuğun ardından Amadea, 27 Haziran'da ABD'ye ulaştı.
Adams, ABD'nin tekneyi satıp Ukrayna'ya maddi destek sağlamak istediğini paylaştı. Ama önce, Kerimov'un teknenin gerçek sahibi olduğuna ve bunun bedelini ödemek için yaptırımların ihlal edildiğine mahkemeyi ikna etmeleri gerekiyor.
FBI'ın incelediği tek süper yat bu değil. Amadea'nın Fiji'ye ulaşmasından günler önce, İspanyol polisiyle birlikte FBI ajanları, yaptırıma tabi milyarder Viktor Vekselberg'in sahibi olduğu 90 milyon dolarlık Tango'ya el koydu. Tango hâlâ Mallorca'da duruyor ancak Adams, Ukrayna'nın yeniden inşa edilmesine yardımcı olmak için bu teknenin de satılabileceğini umuyor.
AB'de ve İngiltere'de çeşitli diğer yatlar da hareketleri dondurulmuş bir şekilde bekliyor. Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nde Mali Suç ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Tom Keatine, "Bir varlığı dondurursanız, bir noktada sahibine geri döner, ele geçirilirse sonsuza kadar kaybederler" diyor.
Keatine, ABD'nin yaptırımlardan kaçınma ve mal varlıklarına el koyma konusunda uzun süredir uyguladığı yasaları olduğunu ancak Londra ve Brüksel'deki yetkililerin, başlangıçta dondurulan varlıklara el koymalarına izin verecek "yasal mekanizmalar tasarlamak için mücadele ettiklerini" söylüyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlangıcından bu yana İngiltere, toplam 130 milyar sterlinin üzerinde net serveti olan 120'den fazla oligark da dahil olmak üzere en az 1200 kişiye yaptırım uyguladı ve gerekli olduğunda bu kişilerin varlıklarını dondurdu.
Mart ayında dondurulan, Phi adlı 38 milyon sterlin değerindeki süper yat, 7 aydır Londra'da duruyor. Phi'nin sahibi Sergei Naumenko, herhangi bir yaptırım listesinde yer almıyor ancak İngiltere yasalarına göre, bu tür gemiler yalnızca Rusya ile bağlantılı birine ait olduğu veya işletildiği için alıkonulabiliyor. Phi'nin kaptanı Guy Booth, Naumenko'nun "kesinlikle bir oligark olmadığını ve iddia edildiği gibi Vladimir Putin'in yakın arkadaşı olmadığını" söylüyor.
Batı ülkelerinin hükümetleri donmuş varlıklara el koymakla uğraşırken Adams, daha fazla ülkenin el koymalara yönelik ABD'de olduğu gibi "agresif" bir yaklaşım izlemesini bekliyor. Adams, "Rusya'da yolsuzluğun faydalarından yararlanıp aynı zamanda Batı'da lüks bir hayat sürdürmeyi mümkün olduğunca zorlaştırmak istiyoruz" diyor.
Amadea bugün taşıyıcı gemilerin kullandığı yoğun bir kargo terminalinin kenarında demirli duruyor. Rıhtımının yakınında halka açık bir parkta yerel halk, göz alıcı yeni teknenin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmaya başladı. Bir kişi, "Tekneyi bölgedeki evsizlere açmalılar" yorumunu yaptı. Bir başkası ise, "Umarım onu Ukraynalı mültecilere yardım etmek için satarlar" paylaşımını yaptı.
Kaynak: BBC Türkçe