10.09.2024 - 09:01 | Son Güncellenme:
Gazze Şeridi'ni kana bulayan savaşta 341'inci gün, El Mevasi'deki yeni katliamla başladı. Orta Doğu'yu diken üstünde tutan bütün gelişmeleri canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı çıkarma sürecinin hızlandırılması talebinde bulundu.
İsrail'in Kanal12 televizyonunun haberine göre, UCM Başsavcısı Han, Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan 1 nolu UCM Ön İnceleme Dairesine talep gönderdi.
Netanyahu ve Gallant'ın yanı sıra Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar ve Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed ed-Dayf hakkında yakalama kararı çıkarma sürecinin hızlandırılması talebinde bulunana Han, İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan İsmail Heniyye'nin ise bu listeden çıkarılmasını istedi.
Han, Filistin'de durumun kötüleşmesi ve suçların işlenmeye devam etmesi nedeniyle yakalama emirlerinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
İsrail'in tepkisi
Bunun üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun basın ofisinden yapılan açıklamada, UCM Başsavcısı Han'ın Netanyahu ve Gallant'ı Sinvar ile karşılaştırmasının "antisemitizm" olduğu iddia edildi.
Açıklamada, Lahey'de atılan adımların baştan beri siyasi olduğu ve hukuka dayanmadığı öne sürüldü.
ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray'dan New York'a doğru yola çıkmak üzere ayrılırken, İsrail askerlerince öldürülen Eygi ile ilgili soruyu yanıtladı.
Biden, İsrail'in Eygi'nin öldürülmesini kabul etmesiyle ilgili yorumunu soran basın mensubuna, konuyla ilgili daha detaylı bilgi aldığını belirterek, "Öyle gözüküyor ki bu bir kazaydı, (kurşun) yerden sekerek kaza ile onu vurmuş. Halen bu konu üzerine çalışıyorum." değerlendirmesini yaptı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'nin geçen hafta işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerlerince kafasından vurularak öldürülmesi konusunda İsrailli ortaklarına "sivil güvenliğin göz önünde bulundurulmasının önemini vurgulamaya" devam edeceklerini belirtmekle yetindi.
Pentagon basın sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında soruları cevapladı.
Ryder, bir gazetecinin, Batı Şeria’da İsrail askerlerinin bir Amerikan vatandaşını öldürmesi sonrası İsrail’e yapılan yardımların dikkate alınarak daha güçlü bir vurgu fırsatının ele geçip geçmediği şeklindeki sorusuna, Bakan Lloyd Austin’in 7 Ekim’den bu yana İsrailli mevkidaşı ile görüşmelerinde “sivil zararların azaltılmasının önemine vurgu yaptığını" söyledi.
Ryder, "Bunun planlama ve operasyonlarda kritik bir unsur olduğundan emin olmalarını istiyoruz. Batı Şeria'ya gelince, belirttiğim gibi, Bakan, sivil güvenliğin hesaba katılmasının önemi ve girişilen eylemlerin gerginliği körüklemediğinden ve daha geniş bir çatışmaya yol açmadığından emin olunması konusunda İsrailli mevkidaşı ile konuştu." yanıtını verdi.
Ryder, İsrailli meslektaşlarını sivil güvenliği hesaba katmaya teşvik etmeye devam edeceklerini söyleyerek, ABD Dışişleri Bakanlığının da Batı Şeria’da İsrail tarafından uluslararası insancıl çizginin ihlal edildiğine dair suçlamaları değerlendirmeye devam ettiğini öne sürdü.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İngiltere’de temaslarını sürdürüyor. Blinken, başkent Londra’da İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, "İkili, Ukrayna'ya desteğin sürdürülmesinin ve Rusya’nın acımasız saldırılarına karşı koyma çabalarının devam ettirilmesinin önemini ele aldı. Ayrıca Gazze Şeridi’nde esirlerin evlerine dönmesini sağlayacak, Gazze'ye insani yardım akışını artıracak ve savaşı sona erdirecek bir ateşkes anlaşmasının sonuçlandırılması ihtiyacını da ele aldı" denildi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ordunun Gazze'deki "hedeflerine ulaşmaya yakın olduğunu" belirterek, odağın Lübnan'a kaymaya başladığı yönündeki açıklamasını yineledi.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten bu yana süren karşılıklı çatışmalar devam ediyor.
The Times of Israel gazetesinin haberine göre, Savunma Bakanı Gallant, İsrail ordusunun Lübnan'a olası kara saldırısına ilişkin tatbikatta açıklamalarda bulundu.
Gallant, Gazze Şeridi'ndeki hedeflerine yaklaştıklarını öne sürerek, "Ağırlık merkezi kuzeye (Lübnan'a) kayıyor. Güneydeki (Gazze Şeridi'nde) görevlerimizi tamamlamak üzereyiz ancak burada yerine getirilmemiş bir görevimiz var. Bu görev, güvenlik durumunu değiştirmek ve bölge sakinlerini evlerine geri döndürmek." dedi.
Lübnan sınırındaki birliklere Gazze'deki talimatları vereceğini vurgulayan Gallant, İsrail güçlerinin Lübnan'a olası kara saldırısı için verilecek görevleri yerine getirmek üzere hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguladı. Gallant, "(Lübnan’a) Bir kara harekatı için savaş düzenine ilişkin eğitimleri tüm yönleriyle tamamlıyoruz." dedi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaşmasını engellemeye devam etmesinin bir savaş suçu olduğunu söyledi.
Bin Ferhan, Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen Arap Birliği 162. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısının ardından Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile bir araya geldi.
Mısırlı mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında Bin Ferhan, "İsrail tarafının insani yardımların Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engellemeye devam etmesi savaş suçudur ve insani bir felakettir." dedi.
Gazze'de ateşkesin gecikmesi, uluslararası güvenlik sistemindeki çöküşün kanıtı
Bin Ferhan, Gazze'de ateşkesin gecikmesinin aslında uluslararası güvenlik sisteminin çöküşünün kanıtı olduğunu ifade etti.
Uluslararası güvenlik sisteminin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunan Bin Ferhan, İsrail'in ateşkesi reddeden tutumunu eleştirdi.
Bin Ferhan, Filistin halkının kendi kaderini belirleme hakkına dair uluslararası hukukun uygulanmadığına dikkati çekerek, "İmkansızı istemiyoruz, sadece uluslararası hukukun uygulanmasını istiyoruz." diye konuştu.
Sudan'daki krize de değinen Bin Ferhan, bu ülkedeki krizin çözümü için Suudi Arabistan ile Mısır arasında bir koordinasyon olduğunu ifade etti.
Sudan'da durumun kötüleştiğini belirten Bin Ferhan, Sudanlı tarafların mutabakatıyla sağlanacak çözüm için bölgesel çabalara ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati ise Gazze'de ivedilikle ateşkesin sağlanması ve savaşın sona ermesi gerektiğini söyledi.
Abdulati, İsrail'in ihlallerine karşı Lübnan halkına tam destek verdiklerini vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in, çocuk felci aşılamasına giden ve içinde 12 BM personeli bulunan konvoyu silah zoruyla alıkoyduğunu ve araçlarını kullanılamaz hale getirdiğini bildirdi.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, BM konvoyuna ilişkin dün gerçekleşen olay konusunda detaylı bilgi verdi.
BM konvoyunun hareketiyle ilgili İsrailli yetkililere öncesinde vakitlice bilgi verildiğinin ve tam koordinasyon sağlandığının altını çizen Dujarric, konvoyun Reşit kontrol noktasında durdurulduğunu ve 2 kişinin sorguya çekilmek üzere araçtan indirildiğini belirtti.
Dujarric, burada gerginliğin hızla arttığını ve İsrail askerlerinin konvoydaki BM personeline silah doğrulttuğunu bildirdi.
İsrail askerlerinin BM konvoyunun etrafını sardığını ve ateş açtığını dile getiren Dujarric, İsrail ordusu tanklarının ve buldozerlerinin, içinde personel bulunan BM araçlarını ileri geri ittirdiğini ifade etti.
Dujarric, bir buldozerin BM aracına çöp boşalttığını, İsrail askerlerinin de personeli tehdit ettiğini belirterek, "Konvoy silah zoruyla alıkonulurken, BM, üst düzey İsrailli yetkililerle görüşerek gerginliği azaltmak için çaba sarf etti." dedi.
2 personelin araçların yanında sorguya çekildikten sonra bırakıldıklarını belirten Dujarric, konvoyun yaklaşık 7,5 saat bekletildiğini ve operasyon tamamlanmadan dönmek zorunda kaldığını söyledi.
Dujarric, araçların kullanılamaz hale geldiğini ifade etti.
Dujarric, İsrail'in neden olduğu bu olayın çalışanların hayatını büyük tehlikeye attığını belirterek, İsrail'in insani yardım personelini korumak için adım atması gerektiğini vurguladı.
BM'nin olayı İsrail nezdinde protesto ettiğini de dile getiren Dujarric, gerekli süreci kendilerinin yerine getirdiğine dikkati çekti.