30.07.2024 - 01:01 | Son Güncellenme:
İsrail’in Şiilerin yoğun olarak yaşadığı Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyindeki Dahieh banliyösüne hava saldırısı düzenlendi. Bölgedeki bütün gelişmeleri canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Hamas Hareketi, İsrail'in Beyrut'un güneyinde bulunan Hizbullah'ın merkezine düzenlediği saldırının "tehlikeli bir tırmanış" olduğunu belirterek olayı kınadı.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güney bölgesinde İsrail tarafından düzenlenen saldırıda bir kişinin öldüğü, 68 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail'in başkent Beyrut'un güney bölgesine düzenlediği saldırıyı kınadı ve Bakanlar Kurulu'nu yarın toplantıya çağırdı.
Lübnan Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre Mikati, "İsrail ölüm makinesi, Lübnan'ın güney bölgeleri ve Beka'dan sonra başkent Beyrut'u da hedef aldı." dedi.
İsrail'in Beyrut'a yönelik saldırısının ülkedeki en büyük hastanelerinden birine çok yakın gerçekleştiğine dikkati çeken Mikati, "Bu akşam gerçekleşen suç eylemi, İsrail'in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuku ihlal ederek sivillere yönelik sürdürdüğü saldırı zincirinin halklarından biridir." ifadelerini kullandı.
Bu saldırıyı uluslararası toplumun sorumluluğuna bırakacaklarına vurgu yapan Mikati, uluslararası topluma da sorumluluklarını yerine getirerek İsrail'in saldırıların durdurması için baskı kuracaklarına işaret etti.
İsrail'in saldırılarını caydıracak her türlü adımı atma konusundaki haklarını saklı tuttuklarının altını çizen Mikati, İsrail'in saldırılarını ele almak üzere Bakanlar Kurulu'nu yarın toplantıya çağırdığını kaydetti.
İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği hava saldırısına Rusya tepki gösterdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail'i Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği saldırı nedeniyle uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlayarak, "Bu uluslararası hukukun ağır bir ihlalidir" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, günlük basın toplantısında, İsrail ile Lübnan arasındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Patel, hafta sonu yaşanan olaydan bu yana İsrailli ve Lübnanlı mevkidaşlarıyla sürekli görüşmelerde bulunduklarını ifade ederek, ABD’nin, İsrail'i Lübnan ve Golan Tepeleri'nden ayıran Mavi Hat boyunca diplomatik bir çözüme ulaşma çabalarını desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Bölgede gerginliğin tırmanışından her türlü kaçınmak istediklerini ve diplomasinin “ileriye doğru en iyi yol” olduğunu aktaran Patel, "İsrailli ve Lübnanlı sivillerin evlerine dönmelerine ve barış ve güvenlik içinde yaşamalarına izin verecek diplomatik bir çözüm için çalışmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlenen saldırı sonrası İsrail Başbakanlık Basın Ofisi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun fotoğrafını herhangi bir mesaj olmadan paylaştı. Basın ofisinden paylaşılan fotoğrafta, Netanyahu'nun İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, askeri danışmanı Roman Gofman ve bazı yetkililerle toplantı halinde olduğu görülüyor. Herhangi bir açıklama yapılmadan paylaşılan fotoğrafta, Netanyahu'nun kırmızı kablolu sabit telefonla konuştuğu fotoğrafta göze çarpıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guteres’in sözcüsü Stephane Dujarric, BM Barış Gücü’nün ve BM Özel Koordinatörü Jeanine Hannis-Plasschaert'in iki ülke arasında bir savaşın patlak vermemesi için hem İsrail hem de Lübnan ile temas halinde olduğunu açıkladı.
Lübnanlı güvenlik kaynakları, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın üst düzey danışmanlarından Fuad Shukr’un İsrail’in Beyrut’a düzenlediği hava saldırısından sağ kurtulduğunu açıkladı.
İsrail basını, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın üst düzey danışmanlarından Fuad Shukr’u hedef aldığını bildirdi. IDF, daha önce saldırıda geçtiğimiz cumartesi günü Golan Tepeleri’nde yer alan Majdal Shams'a düzenlenen saldırının arkasındaki Hizbullah komutanının hedef alındığını açıklamıştı. Lübnan basını ise, saldırıda Beyrut’un güneyinde Şiilerin yoğun olarak bulunduğu Dahieh banliyösünün hedef alındığını ifade etmişti. Birkaç yıl önce Hizbullah'ın hassas füze projesinin komutanı olarak atanan Fuad Shukr, 1983'te Beyrut'ta ABD’ye ait askeri üsse düzenlenen bombalı saldırıdaki rolü nedeniyle ABD tarafından arananlar listesinde yer alıyor.
Beyrut’ta halk sokağa indi
Saldırının ardından sokağa inen çok sayıda kişi, sloganlar atarak İsrail’in düzenlediği saldırıyı protesto etti.
AA muhabirinin havalimanındaki uçuş bilgi ekranından elde ettiği bilgilere göre, dünyanın farklı noktalarından Beyrut'a gelen ve giden birçok uçak seferi iptal oldu veya ertelendi. Havalimanında özellikle uçak seferlerinin büyük bir kısmının akşam yerel saatle 20.00'den sabah 07.00'ye kadar iptal edildiği belirtildi.
Lübnan'ın ulusal hava yolu şirketi Middle East Airlines (MEA) dün yaptığı açıklamada erteleme ve iptallerin uçak sigorta firmaları ile yaşanan teknik bir hatadan kaynaklandığı bildirmişti. MEA, ilk olarak 28 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Beyrut'tan yapılacak bazı uçak seferlerinin 29 Temmuz sabahına kadar ertelediğini duyurmuştu.
İsrail ordusu yaptığı açıklamayla Beyrut'taki saldırının arkasında olduğunu doğruladı.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, 12 kişinin hayatını kaybettiği Mecdel Şems ve birçok İsraillinin ölümünden sorumlu olduğu öne sürülen bir Hizbullah komutanının hedef alındığı belirtildi.
Hedef alınan Hizbullah komutanın ismi ve saldırının nasıl yapıldığına ilişkin detay verilmedi.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki Dahiye bölgesinde şiddetli bir patlama meydana geldi.
Olay bölgesindeki AA muhabirinin aktardığı bilgilere göre, saldırı Dahiye’deki işlek caddelerin üzerinde bulunan birden fazla binaya yönelik gerçekleştirildi.
Saldırı sonucu meydana gelen patlama nedeniyle büyük dumanlar yükseldi.
Olay bölgesinde büyük panik yaşandı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin orta kesimine düzenlediği saldırılarda en az 21 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile İsrail-Lübnan sınırında tırmanan gerginliğin düşürülmesi yollarını görüştü.
İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde 40 bin Hepatit vakası tespit edildiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), sosyal medya hesabından Gazze'deki Hepatit vakalarına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, İsrail'in susuz ve gıdasız bıraktığı Gazze'de haftada ortalama 800 ila 1000 arasında Hepatit vakasının tespit edildiği belirtildi.
İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 40 bin Hepatit vakasına rastlandığı ifade edildi.
Açıklamada, hijyen koşullarının yetersizliğinin Gazze'de Hepatit A dahil diğer hastalıkların yayılmasını kolaylaştırdığına dikkat çekildi.
İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle alt yapısı yok edilen Gazze'de temiz suya ulaşım neredeyse imkansız hale gelirken, hijyen sorunu da giderek büyüyor.
Filistinli yetkililer, son 24 saatteki İsrail saldırılarında 37 Gazze sakininin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Böylece, İsrail katliamında can veren Filistinlilerin sayısı 39 bin 400'e çıktı.
7 Ekim'de başlayan savaşta Perşembe günü on oy dolacak. Katliamın kurbanlarının üçte ikiden fazlası çocuklar ve kadınlar.
İsrail medyasında Türkiye ve kuzey cephesindeki muhtemel savaşa dair haberlere yenileri ekleniyor. Jerusalem Post gazetesi, 'İsrail Lübnan'a girerse Erdoğan Türk güçlerini gönderecek-Eski büyükelçi' başlıklı haberinde İsrail'in eski Türkiye büyükelçisi Alon Liel'in görüşlerini sayfasına taşıdı.
Radio North 104.5'e konuşan eski büyükelçi, Ankara'dan gelen mesajlara dair yorumunda Türkiye'nin Filistinli gruplara para ve silah desteği sunabileceğini ancak doğrudan bir askeri müdahaleye girişmeyeceğini söyledi.
"Bence onu çok ciddiye almalıyız" diyen diplomat, Türkiye'nin İsrail'le ticari bağlarını tamamen koparmasını örnek gösterdi. Erdoğan'ın Filistinlilere yardım etmeyi çoktan denediğini kaydeden Alon Liel, savaşın kuzey cephesindeki Lübnan'a yayılması halinde ise Ankara'nın harekete geçeceği tahmininde bulundu.
Eski Türkiye büyükelçisi, İsrail işgal ordusu Lübnan'a girerse Türkiye'nin bölgeye asker göndereceğini savundu.
Yediot Ahronot, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nda da önemli görevler almış Alon Liel'in açıklamalarını 'Erdoğan gülmüyordu: İsrail ve Türkiye arasındaki savaş görünen o ki an meselesi' başlığıyla sundu.
HİÇBİR NATO ÜLKESİNDEN YANIT YOK
Haaretz gazetesinde ise 'İsrail NATO ülkelerinden Erdoğan'ın topraklarını işgal tehdidini reddetmelerini istedi' başlığını seçtiği haberinde hiçbir ittifak üyesinin Türk liderin sözlerine karşı açıklama yapmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in yan yana fotoğraflarını paylaşarak Türkiye'nin büyük tepkisini çeken İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Pazartesi akşamı Ankara'nın NATO'dan çıkarılmasını istedi.
Resmi açıklamaya göre, Bakan Katz İsrailli diplomatlara tüm NATO üyeleriyle acilen temasa geçmeleri talimatı verdi. Ankara'nın kınanması çağrısı yapan Katz, ayrıca Türkiye'nin NATO'dan ihraç edilmesi talebinde bulundu.
Türkiye, 1952'den bu yana NATO üyesi. İsrail ise ittifaka üye değil ancak 1995'ten bu yana Akdeniz Diyaloğu mekanizması aracılığıyla NATO'nun aktif bir ortağı. İsrail'in 2017'den bu yana Brüksel'deki NATO karargahında daimi ve resmi bir misyonu bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington'daki son NATO zirvesinde Türkiye'nin ittifakla İsrail arasındaki işbirliğini veto edeceğini duyurdu ve bu çıkış Tel Aviv'de sarsıcı bir etkiye neden oldu.
Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye ile İslami Cihad'ın lideri Ziyad el Nehale, İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney ile Tahran'da bir araya geldi.
İran haber ajansı IRNA, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin töreni için Tahran'a gelen Filistinli liderlerin Hamaney'le buluşmasının fotoğrafını servis etti.
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde yer alan bir kasabadaki futbol sahasını vuran roketler, kuzey cephesinde yeni bir dönemi başlattı. İsrail Hizbullah'a karşı intikam yeminleri edip 12 kişinin öldüğü saldırıya misillemede bulunacağını duyurdu.
Lübnan'ın güney ve İsrail'in kuzey sınırı arasındaki bölgede 8 Ekim'den bu yana devam eden sınır çatışmalarının topyekun bir savaşa dönüşme korkusu hiç olmadığı kadar yüksek.
İsrail'in hafta sonundan beri büyük bir saldırıya girişmemesi dikkat çekerken, ordu Lübnan'dan ateşlenen beş roketin gece yarısı düşürüldüğünü bildirdi. Yerel medya, İsrail'in kuzeyindeki Batı Celile'nin bazı bölgelerinde sirenlerin çaldığını yazdı.
On binlerce savaşçısı olan Hizbullah ise, İsrail jetlerinin sınırdaki Beyt Lif'te hedef aldığı evdeki bir üyesinin öldüğünü açıkladı.
ABD: ÇATIŞMA KAÇINILMAZ DEĞİL
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmanın kaçınılmaz olmadığına inanıyor. Bakan Austin, Washington'ın sorunun diplomasi yoluyla çözümünü görmek istediğini de ekledi.
YUNAN HAVAYOLU ŞİRKETİ UÇUŞLARI İPTAL ETTİ
Bu arada, Yunan havayolu firması Aegean Havayolları da Beyrut'a uçuşları iptal eden şirketler listesine eklendi. Aegean Havayolları, Beyrut uçuşlarının 1 Ağustos tarihinde yeniden başlayacağı bilgisini verdi.
Onuncu ayı dolmak üzere olan çatışma zaman zaman 100 kilometre içerideki Bekaa Vadisi'ne uzansa da çoğunlukla sınır hattında gerçekleşti.
İsrail saldırılarında 387 Hizbullah üyesi öldü, aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin de olduğu onlarca sivil yaşamını yitirdi.
İsrail’de Filistinli bir tutukluya ağır işkence yapan dokuz askerin gözaltına alınması, aşırı sağcıları ve radikal Yahudileri ayağa kaldırdı.
Sorgulanmak üzere tutulan askerlerin bulunduğu tesis İsrail bayraklı bir grup tarafından basılmak istendi. Yapılan protesto televizyonlardan canlı yayınlanırken, gözaltıları protesto eden gruptan bazıları askeri üsse girmeyi başardı.
Askeri üsse yönelik protestoya aşırı milliyetçi partiden isimler de katıldı. Soruşturulmaya tepki olarak bazı askerlerin silah bıraktığı da kaydediliyor.
AFP haber ajansı, askeri üniforma giyen aşırı sağcı grupların Beyt Lid adlı askeri üsse de saldırdığını, ellerinde silahlar olduğunu bildirdi.
Bu görüntüler sonrası İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, "Bir askeri üsse girmek ve düzeni bozmak hiçbir şekilde kabul edilemez” mesajı verdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da baskını kınadı ancak kendi kabinesinden aşırı sağcı bakanlardan Bezalel Smotrich gözaltındaki askerleri kahraman ilan etti.
Sde Teiman adlı üs, 7 Ekim'da başlayan savaş sonrası gözaltına alınan Filistinlilerin tutulması için kuruldu. İsrail medyası, söz konusu tesiste tutulan bir Filistinlinin cinsel bölgesinden işkence gördüğünü ve ağır yaralı bir şekilde hastaneye kaldrıldığını yazdı.
İşkenceci askerleri gözaltına almaya gelen askeri polisle üsteki askerler arasındaki arbede, Pazartesi günü yaşandı. Görüntüler sosyal medyada hızla dolaşıma girerken, Haaretz gazetesi askeri polisin biber gazı kullandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in yan yana fotoğraflarını paylaşarak Türkiye'nin büyük tepkisini çeken İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, bu kez Ankara'nın NATO'dan çıkarılmasını istedi.
Resmi açıklamaya göre, Bakan Katz İsrailli diplomatlara tüm NATO üyeleriyle acilen temasa geçmeleri talimatı verdi. Ankara'nın kınanması çağrısı yapan Katz, ayrıca Türkiye'nin NATO'dan ihraç edilmesi talebinde bulunuyor.
Skandal açıklamalarına devam eden İsrail Dışişleri Bakanı, daha da ileri giderek Türkiye'nin Hamas, Hizbullah ve Yemen'deki Husilerle birlikte İran'ın şer ekseninin üyesi olduğunu iddia etti.
Türkiye, 1952'den bu yana NATO üyesi. İsrail ise ittifaka üye değil ancak 1995'ten bu yana Akdeniz Diyaloğu mekanizması aracılığıyla NATO'nun aktif bir ortağı.
İsrail'in 2017'den bu yana Brüksel'deki NATO karargahında daimi ve resmi bir misyonu bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington'daki son NATO zirvesinde Türkiye'nin ittifakla İsrail arasındaki işbirliğini veto edeceğini duyurmuştu.
Yediot Ahronot 'Erdoğan askeri adım atmayacak ancak başka ciddi kaygılar var' başlığını attı, Türkiye'nin İsrail'e karşı savaşan herkese yardım edeceği ya da silah sağlayacağı yönünde endişeler bulunduğunu yazdı.
Tel Aviv'deki kaygıları sıralayan Yediot Ahronot'a konuşan eski Türkiye büyükelçisi Finni Avivi, Ankara'nın Birleşmiş Milletler, uluslararası arena veya NATO'daki gücüyle İsrail'e zarar verme ihtimalinin olduğunu söyledi.
Avivi, "Türkiye'nin Erdoğan'ın ima ettiği faaliyetlerinden daha fazla korkardım, askeri düzeyde değil politik düzeyde. Türkiye politik düzeyde daha güçlü" dedi.
Yediot Ahronot, Batılı ülkelerin Erdoğan'ın açıklamaları karşısında sessiz kalmasının İsrail'de hayal kırıklığına yol açtığını, Türk lideri kınayan tek kişinin Hollandalı aşırı sağcı Geert Wilders olduğunu aktardı.
'DIŞİŞLERİ KORİDORLARINDA DAHİ ÇOK ŞAŞIRDILAR'
Ekonomi gazetesi Globes 'Erdoğan işgal tehdidinde bulundu: Bu alışılmadık mesajın arkasında ne var ve Türkiye'nin askeri gücü nedir?' başlıklı haberinde 'Erdoğan'ın sözleri ciddiye alınmalı mı?' sorusunu sordu.
Ankara'nın Hamas'ın yakın dostu olduğunu hatırlatan Globes, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'e saldırmasının şaşırtıcı olmadığı yorumunu yaptı. Haberde, "Ancak, Dışişleri Bakanlığı koridorlarında dahi Erdoğan'ın sözlerini duyunca çok şaşırdılar" denildi.
Türk liderin memleketi Rize'de İsrail açıklamalarını yaptığını öne çıkaran Globes, Rize'nin rastgele bir yer olmadığını ve aile köklerinin bu şehirde olduğunu yazdı. Gazeteye konuşan Türkiye uzmanı Dr. Chai Eitan Cohen, Erdoğan'ın sözlerinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki konuşmasının ardından geldiğini belirtip kamuoyu önünde Türkiye'den azar yiyen Filistin lideri Mahmud Abbas'ın yakın zamanda Türk meclisine hitap edeceğini söyledi.
Dünyada sekizinci sırada olan Türk ordusunun birçok temel göstergede 17'inci sıradaki İsrail ordusundan üstün olduğunu kaydeden Globes, yalnızca F-35 savaş uçaklarıyla İsrail'in hava kuvvetlerinde önde olduğunu savundu.
Maariv'teki haberin başlığı 'Ciddiye aldığın için-Erdoğan'ın tehditleri ne kadar gerçekleşecek?' oldu, gazete İsrail'in eski Türkiye Büyükelçisi Alon Liel'in görüşleri sayfaya taşındı. Eski büyükelçiye göre, Türkiye halihazırda İsrail'e savaşan güçlere finansal veya askeri kaynak sağlayabilir, Gazze Şeridi'ne destek için Mısır sınırını kullanabilir.
Israel Hayom gazetesi 'Erdoğan Orta Doğu'daki çatışmalara böyle müdahale ediyor' başlığını attığı haberde, İsrail'i işgalle tehdit eden Türk liderin kendine güveninin arttığı yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini 'alışılmadık bir açıklama' diye niteleyen gazete, Türk liderin Orta Doğu'nun en büyük ordularından birinin başkomutanı olduğunu yazdı.
Gazeteye göre, Türk ordusunun özellikle günümüzde en fazla öne çıkan unsuru oyunun kurallarını değiştiren silah 'Erdoğan'ın 'drone ordusu.' Türklerin silahlı insansız hava araçlarını Suriye'deki savaşta kullandığını, Libya'da ise General Halife Hafter'e bağlı güçlerin Türklerin yardımıyla gelişmiş drone saldırılarına uğradığını aktardı. 'Ukrayna'dan Etiyopya'ya' ara başlığı kullanılan haberde Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın şirketi Baykar'ın ürettiği Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı 'amiral gemisi' olarak nitelendi ve Bayraktar TB2'nin Ukrayna'dan Etiyopya'ya dünyanın dört bir yanındaki çatışmalarda Ankara'nın parmak izi haline geldiği vurgulandı.
Israel Hayom, 'Türkiye'nin Akdeniz havzası ve Arap dünyasındaki agresif tavırları Osmanlı İmparatorluğu'nun anılarını canlandırıyor' dedi.
Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sürekli engeller çıkararak Gazze ile ilgili anlaşmaya varılmasını ertelemeye çalıştığını söyledi.
Rişk, Telegram sayfasından İsrail Başbakanlık Ofisinden Hamas'ın Gazze'de anlaşmayı engellediği iddiasına ilişkin açıklama yaptı.
"Anlaşmayı erteleyen, kaçan ve anlaşmaya engeller çıkaran Netanyahu'nun kendisidir." diyen Rişk, Hamas Hareketi'nin olumlu ve esnek tutum sergilediğini arabulucuların çok iyi bildiğini kaydetti.
Anlaşmaya varılması için Hamas'ın yolu açtığını belirten Rişk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hamas, İsrail'in engellerini aştı. Ateşkes, işgal ordusunun Gazze Şeridi'nden çıkması ve esir takasına ilişkin ABD Başkanı Joe Biden'in hitabının da içerdiği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararında geçen konuları memnuniyetle karşılarken, Netanyahu bunları kabul etmedi."
Yeni talepler
Rişk, Netanyahu'nun "kendilerinin sunmuş oldukları ve Hamas'ın üzerine düzeltmeler yaptığı teklifi kabul ettiğine" ilişkin sözünün yalan olduğunu ifade etti.
"Tüm dünya İsrail'in kendisi tarafından sunulan teklifinde geçmeyen ek şartlar ve taleplerde bulunduğunu biliyor." diyen Rişk, Netanyahu'nun arabulucuların tüm müzakere turlarında getirdiği tekliflere cevap vermediği ve son Roma görüşmelerinde olanların da bunu teyit ettiğini vurguladı.