07.11.2022 - 13:22 | Son Güncellenme:
Hükümet, yalnızca kadınlar, çocuklar ve "zayıf durumdaki insanların" kurtarma gemilerinden inmesine izin verirken yetişkin erkekleri kategorik olarak reddediyor.
Son iki hafta içinde Akdeniz’de yaklaşık 1000 göçmeni kurtaran dört yardım gemisi İtalyan hükümeti tarafından bloke edildi. Sivil toplum kuruluşlarına ait gemilerin en yakın güvenli limanlardan olan İtalya’ya girişine izin verilmedi.
BBC Türkçe'den Övgü Pınar'ın haberine göre, bu gemilerden ikisi, Humanity 1 ve Geo Barents ise günler sonra geçen hafta sonunda Catania limanına yanaşma izni aldı.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü tarafından işletilen, Norveç bandıralı Geo Barents’teki 572 göçmenden 357’sinin İtalya’ya girişine izin verildi.
Almanya merkezli yardım kuruluşu SOS Humanity tarafından işletilen ve Alman bayrağı taşıyan Humanity 1 gemisindeki 179 kişiden 144’ü kabul edildi.
İtalya basınına göre "sağlıklı" durumdaki yetiştin erkeklerin ülkeye girişi ise reddedildi.
İtalya makamları iki gemiye, ülkeye girişleri reddedilen toplam 250 kişiyle birlikte İtalya limanından ayrılmaları talimatı verdi. Yardım gemileri ise bu talimatın uluslararası hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle limandan ayrılma kararına karşı çıkıyor.
SOS Humanity örgütü dün yaptığı açıklamada İtalyan hükümetinin kararına karşı yasal işlem başlatacaklarını duyurdu. Örgüt, "Uluslararası hukuk uyarınca, bir arama ve kurtarma operasyonu, ancak kurtarılan kişilerin güvenli bir yerde karaya çıkarılmasıyla tamamlanmış olur" dedi.
Humanity 1 gemisinin kaptanı Joachim Ebeling de, "Denizde tehlikeden kurtarılan tüm kazazedeler karaya çıkana kadar limandan ayrılamam" diye itiraz etti.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü de aynı şekilde "bir kurtarma operasyonu ancak hayatta kalanların tamamı güvenli bir yerde karaya çıkarıldığında tamamlanmış sayılır" diyerek İtalyan hükümetinin kararının "deniz hukuku sözleşmeleri uyarınca yasal olmadığını" vurguladı.
KEYFİ KOŞULLARDA SEÇİLDİLER
SOS Humanity’nin açıklamasına göre gemiye 4 Kasım’da, denizde liman bekleyişinin 13. gününde, İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, Savunma Bakanı Guido Crosetti ve Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Matteo Salvini tarafından imzalanmış bir kararname ulaştırıldı.
Kararnamede, Humanity 1'in İtalyan karasularında "acil durumdaki ve tehlikeli sağlık koşullarındaki insanların kurtarılması ve yardım operasyonları için gerekli" süreden daha uzun süre kalması yasaklanıyordu.
Örgüt, bu kararla uluslararası deniz hukukunun gerekliliklerinin ihlal edildiğini, kazazedeler için güvenli bir liman tahsis edilmediğini belirtti.
Gemiden inerek İtalya’ya girişine izin verilecek kişileri ise Sağlık Bakanlığı yetkililerinin "keyfi ve yetersiz koşullarda" seçtiği belirtildi.
Örgüt, "Kurtarılan kişilerin sadece seçilmiş bir kısmının karaya çıkmasına izin vermek hukuka aykırıdır. Ayrıca, diğerlerini ulusal karasularının dışına çıkarmak bir tür toplu geri gönderme teşkil eder ve dolayısıyla hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni hem de Cenevre Mülteci Sözleşmesi'nin geri göndermeme ilkesini ihlal eder" dedi.
İtalya hükümeti ise gemilerden inmesine izin verilmeyen kişilerin İtalyan sularından ayrılması ve gemilerin bayrağını taşıdığı ülkelere götürülmesi gerektiğini öne sürüyor.
Bu arada 234 kişiyi taşıyan Ocean Viking ile 93 kişinin bulunduğu Rise Above isimli yardım gemileri de günlerdir Akdeniz’de güvenli liman açılması taleplerine yanıt bekliyor.
'ETNİK İKAME' KOMPLOSU
25 Eylül’de yapılan genel seçimlerin ardından iktidara gelen hükümette aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri ve Lig partileri ile merkez-sağdaki Haydi İtalya yer alıyor. Her üç parti de, Avrupa’ya ulaşmak için Kuzey Afrika kıyılarından botlarla Akdeniz’e açılan göçmenlerin ülkeye girişine karşı çıkıyor ve bu göçmenleri "kaçak" diye niteliyor.
İtalya, Orta Akdeniz hattını kullanarak Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenler için başlıca limanlardan. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre ülkeye bu yıl başından beri yaklaşık 85 bin göçmen deniz yoluyla ulaştı.
İtalya, Avrupa’nın Akdeniz sınır ülkelerinden olması nedeniyle kıtaya girişler buradan yapılsa da göçmenlerin dağılımı konusunda Avrupa Birliği ülkeleri arasında iş birliği talep ediyor.
Başbakan Giorgia Meloni muhalefetteyken, özellikle Müslüman göçünün Avrupa kıta nüfusunu "etnik ikame" etme amaçlı bir komplo olduğunu savunuyordu.
Meloni geçen hafta yayımlanan bir kitap için yaptığı açıklamada da, "Bir sivil toplum kuruluşu gemisi örneğin Almanya bayrağı taşıyorsa, iki durum söz konusudur: ya Almanya bu gemiyi tanır ve devralır ya da bu gemi bir korsan gemisi haline gelir" demişti.