29.08.2019 - 12:30 | Son Güncellenme:
İtalya'da milliyetçi-popülist 5 Yıldız Hareketi-Lig hükümetinin bu ay içinde çökmesinin ardından 5 Yıldız Hareketi ile Demokratik Parti'nin koalisyon anlaşmasına varması üzerine Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, hükümet kurma görevini Giuseppe Conte'ye verdi.
14 ay iktidarda kalan 5 Yıldız Hareketi-Lig hükümetinin başbakanlığından 20 Ağustos'ta istifa eden Conte, yeni hükümeti kurma görevinde başarılı olursa "İkinci Conte hükümeti" resmen başlayacak.
Kendisini "ne sağcı ne solcu" diye tanımlayan popülist, sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketi ile merkez-soldaki Demokratik Parti'nin renklerinden hareketle, bu iki partinin kurmayı planladığı hükümet sarı-kırmızı koalisyon olarak anılıyor.
İki parti, parlamentonun iki kanadından biri olan Temsilciler Meclisi'nde az farkla da olsa çoğunluğa sahip ancak Senato'da çoğunluk için küçük partilerin desteğine ihtiyaç duyuyor.
Bu partilerden sol kanattaki Özgürler ve Eşitler, önceki hükümetin politikalarından farklı bir yol izleyecek, istikrarlı bir hükümete onay vereceklerini belirtiyor.
Bugüne kadar birbirleriyle ittifak kurmaya katiyen yanaşmayan Demokratik Parti ile 5 Yıldız Hareketi, bu kez Lig'in kazanması beklenen bir erken seçimi önlemek için iş birliğine gitme kararı alsa da iki parti arasındaki anlaşmazlıklar tamamen çözülmüş değil.
Demokratik Parti, 5 Yıldız Hareketi'nin Lig ile koalisyon halinde iktidardayken uygulamaya koyduğu göç karşıtı yasalar gibi bazı başlıklarda politika değişikliğine gidilmesini istiyor.
İki tarafın bakanlıkların paylaşımı konusunda da anlaşması gerekiyor. İtalyan basınındaki haberlere göre koalisyon görüşmeleri sürerken 5 Yıldız siyasi lideri Luigi Di Maio, önceki hükümette olduğu gibi yine Başbakan Yardımcısı pozisyonunu almak istiyor.
Demokratik Parti ise, başbakan adayı Giuseppe Conte'nin de 5 Yıldız Hareketi'ne üye olmasa da harekete yakın ve onlar tarafından seçilen bir isim olması nedeniyle Di Maio'nun talebine karşı çıkıyor.
Grillo'dan 'koltuk sevdası' karşıtı mesaj
5 Yıldız Hareketi'ni Gianroberto Casaleggio ile birlikte kuran Beppe Grillo, bu koltuk paylaşımı sorunu ile ilgili dün bir mesaj yayımladı. Seçilmiş bir isim olmasa da hareketin fiili lideri konumunda olan Grillo, "teknik hükümet" benzeri bir yapı tavsiye etti.
Grillo "koltuk sevdası" olgusuna karşı bakanlıklara "politika dışından yetkin isimlerin" getirilmesini, siyasetçilerinse bakan yardımcılıklarını alması çağrısı yaptı. 5 Yıldız Hareketi bugüne kadar teknik hükümetlere karşı çıkmasıyla da biliniyordu.
5 Yıldız Hareketi-Demokratik Parti hükümetinin önündeki bir diğer engebe de, 5 Yıldız'ın koalisyon anlaşmasını internette kendi seçmeninin onayına sunmak istemesi. 5 Yıldız Hareketi "doğrudan demokrasi" adımı olduğu gerekçesiyle bazı kilit kararlarını internet üzerinden üyelerinin onayına sunuyor.
5 Yıldız'ın Rousseau isimli sistemine kayıtlı üyelerinin hareketin kararlarını oyladığı bu sistem şeffaf olmadığı ve özel bir kurum tarafından yönetildiği için eleştiri de alıyor. Rousseau platformu halen, 2016'da ölen Gianroberto Casaleggio'nun oğlu Davide Casaleggio tarafından idare ediliyor.
5 Yıldız Hareketi-Demokratik Parti koalisyonu bu ihtilaflı hususlar ve diğerlerini aşarak iktidara gelse de uzun ömürlü olmasına fazla ihtimal verilmiyor.
Salvini: Daha doğmadan kavgaya başlayan ilk hükümet
5 Yıldız Hareketi ile geçen yıl kurduğu koalisyon hükümetinin sonunu getiren Lig lideri Matteo Salvini de dün yaptığı açıklamada "Bu daha doğmadan kavga etmeye başlayan ilk hükümet. Biz en azından bir yıl sonra kavga ettik… Hakikaten 5 Yıldız ve Demokratik Parti hükümetinin uzun süreli olacağını düşünen var mı?" dedi. Kendisinin hala erken seçimden yana olduğunu vurgulayan Salvini, "İki ay sonra olmasa bile, 6 ay ya da 1 yıl mı beklememiz gerekecek? Bizim acelemiz yok" dedi.
Salvini, 5 Yıldız Hareketi ile 14 aylık koalisyonunu 8 Ağustos'ta yaptığı çıkışla sonlandırmıştı. Salvini, 5 Yıldız'ı "her şeye 'hayır' demekle" suçlayarak artık beraber çalışmalarının mümkün olmadığını belirtmiş ve erken seçim çağrısı yaparak Başbakan Conte hakkında güvensizlik önergesi sunmuştu.
Bunun üzerine Conte 20 Ağustos'ta 5 Yıldız Hareketi-Lig hükümetinin başbakanlığından istifa etmişti.
Ancak Salvini'nin erken seçim çağrısı hem 5 Yıldız Hareketi hem de muhalefetteki Demokratik Parti'nin direnişiyle karşılaştı.
Bugüne kadar birlikte çalışmaya kesin olarak kapıları kapayan bu iki partinin bu kez erken seçim ihtimaline karşı güç birliğine gitmesi Salvini'nin planlarını şimdilik altüst etmiş görünüyor.
Bugün hükümeti kurma görevini alan Conte başbakanlığında bir 5 Yıldız Hareketi-Demokratik Parti hükümeti kurulursa Salvini kendisini muhalefet sıralarında bulacak. 5 Yıldız Hareketi-Lig hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı pozisyonunda bulunan Salvini bu koalisyonun tartışmasız en etkili ismiydi.
Salvini'nin liderliğindeki Lig, Mart 2018'deki son genel seçimlerde yüzde 17 oy almış ancak koalisyon hükümetiyle iktidara geldikten sonra uyguladığı aşırı sağcı, milliyetçi, göç karşıtı politikalarla destek oranını bir yılda iki katına çıkarmıştı.
Geçen Mayıs'ta yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde Lig yüzde 34 oy almıştı. Hükümet krizi öncesi yapılan anketler de Lig'in yüzde 36-38 destekle en büyük parti olduğunu gösteriyordu.
Geçen yıl Mart ayındaki genel seçimlerde yüzde 32 oy alan 5 Yıldız Hareketi ise anketlerde yüzde 18'e gerilemiş görünüyordu. Mart 2018 seçimlerinde yüzde 19 oy alan Demokratik Parti de, hükümet krizi öncesi yapılan anketlerde yüzde 23 oya sahip görünüyordu. Mayıs'taki AP seçimlerinde 5 Yıldız Hareketi yüzde 17, Demokratik Parti ise yüzde 22 oy almıştı.
Salvini'nin erken seçim çağrısında da, 5 Yıldız Hareketi ile Demokratik Parti'nin koalisyon hükümeti için anlaşmaya varmasında da bu seçim ve anket sonuçlarının etkili olduğu anlaşılıyor.
Kaynak: BBC Türkçe