30.01.2023 - 10:31 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde 341. güne girildi. 1 yılın dolmasına sayılı günlerin kaldığı savaşın cephe hattında Rusya henüz istediği sonuçları alamadı. Rus ordusu birkaç gün içinde Kiev'i ele geçirmenin hayalini kuruyordu. Ancak Rusların sert kayaya çarptığı ilk haftalarda belli oldu.
Ukrayna'nın başkenti ve çevresinde yalnızca bir ay dayanabilen Rus işgalciler, Nisan ayı başlarında kuzey cephesinden çekildi. Savaşı ülkenin doğu bölgelerine yayan Rus ordusu, Ukrayna'nın en büyük ikinci şehri Harkov'u kuşattı. Ruslar neredeyse haritadan sildikleri liman kenti Mariupol'ü ise aylar süren muharebenin ardından ele geçirebildi.
Rus ordusu, ilkbahar sonunda çoğunluğu Rus yanlısı ayrılıkçıların elinde olan Donbas'taki Luhansk bölgesini tamamen kontrolüne aldı. Yaz mevsimine girilmesiyle Ukraynalılar önce Rus işgalcileri durdurdu, ardından da mevsim sonunda karşı taarruza geçti.
Ukraynalılar, Mart ayı ortasında Rus donanmasına ilk büyük darbeyi indirdi. Azak Denizi kıyısındaki Berdyansk limanında bir Rus savaş gemisi vuruldu, işgalin birinci ayının dolduğu gün gerçekleşen saldırıda limanda demirli Rus savaş gemilerindeki devasa patlamalar birçok farklı açıdan kaydedildi.
Yaz mevsiminde üstünlüğü ele alan Ukraynalılar, bu kez gözünü Kırım Yarımadası'na çevridi. Kırım 9 Ağustos Salı günü arka arkaya patlamalarla sarsıldı.
Patlamaların meydana geldiği yer, Rus savaş uçaklarına ev sahipliği yapan Saki Hava Üssü'ydü. Şiddetli patlamaların gökyüzünde 'mantar bulutları' oluşturduğu patlamanın ardından üsteki dokuz Rus savaş uçağı yok edildi. Uydu şirketi Planet Lab'ın paylaştığı fotoğraflarda, 10 Ağustos tarihli kareler üsse konuşlanmış çok sayıda savaş uçağının enkaza dönüştüğünü kanıtladı.
Savaşın kaderini değiştirebilecek bir başka haber, İngiltere ve Polonya'dan geldi. Ukrayna'ya on milyarlarca dolarlık silah gönderen ABD, Patriot hava savunma sistemlerini kullanacak Ukrayna askerlerini kendi ülkesinde bir üste eğiteceğini duyurdu.
İngiltere ise, The Times gazetesinin ifadesiyle 'tank tabusu'sunu yıkıyor. Londra yönetimi, Ukrayna'ya İngiliz Challenger-2 tanklarını sevk edecek. Challenger-2 tanklarının Ukrayna'ya yollanması, ilk kez bir Batılı ülkenin Kiev yönetimine ağır saldırı silahı temin etmesi anlamına gelecek.
İngiltere'nin bu açıklamasından sonra ise ABD ve Almanya'dan da Ukrayna'ya büyük bir destek geldi. ABD Başkanı Biden yaptığı açıklamada M1 Abrams tanklarının Ukrayna'ya gönderileceğini duyurdu. Biden konuyla ilgili şöyle dedi:
“ABD ve Avrupa tamamen birleşmiştir. Bu sabah NATO müttefiklerimiz Almanya Başbakanı Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İngiltere Başbakanı Sunak ve İtalya Başbakanı Meloni ile yakın koordinasyonumuzu ve Ukrayna'ya desteğimizi sürdürmek için uzun bir görüşme yaptım”
Tüm bu gelişmeler yaşanırken eski İngiliz Başbakan Boris Johnson'dan gündeme bomba gibi düşen bir açıklama geldi. İngiliz basınına konuşan Boris, Putin ile Ukrayna işgalinin başında aralarında geçen konuşmayı paylaştı. Boris, Şubat 2022'de Putin ile 'uzun' bir görüşme yaptığının altını çizerek onu işgal konusunda uyardığını açıkladı.
Boris, Putin'e işgalin bir çözüm olmadığını söylediğini, bunun sonucu olarak Rusya sınırında daha fazla NATO askeri bulunacağı ve batılı ülkelerin Rusya'ya yaptırım uygulayacağını belirtti. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin en büyük sebeplerinden olan olası NATO'ya katılması hakkında da konuştuklarını söyleyen Boris, bunun yakın gelecekte olmayacağını Putin'e iletti ve işgali önlemeye çalıştı.
Bu sözlerinin ardından Putin'den istediği yanıtı alamadığını aktaran Boris konuyla ilgili şöyle dedi:
'Konuşmamızın ardından bir konuda beni tehdit etti. 'Boris seni incitmek istemiyorum ama balistik bir füzeyle seni 1 dakikada öldürebilirim' dedi. Bunu bir de neşeli bir şekilde söyledi. Neşeli olmasının sebebi bence, onu ikna etmeye çalışmamdı'
Öte yandan işgalin başladığı gün Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski'den bir telefon aldığını ve son durumu konuştuklarını da basınla paylaşan Boris, Zelenski'ye onu güvenli bir yere götürmek için teklifte bulunduklarını ancak Zelenski'nin bu teklifi reddettiğini söyleyip şunları dedi:
'Kurtarma teklifimizi kabul etmedi. O gün nerede kalıyorsa, cesurca durmayı seçti'