17.02.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
ECRInin, geçtiğimiz yıllarda yabancı düşmanı bir partiyi iktidara getirerek AB içinde bir ilke imza atan Avusturya hakkında yayımladığı raporda, ırkçı eylemlerin genellikle nasyonal sosyalist ideolojiyi benimsemiş gruplar tarafından yürütüldüğü belirtildi. Irkçı eğilimlerin sadece bu grupların tekelinde olmadığı ve halk tarafından da yaygın olarak benimsendiğinin ifade edildiği raporda, azınlıkların ve farklı dinden olanların ayrıca istihdam, konut bulma ve eğitim alanlarında ayrımcılıkla karşı karşıya kaldıkları dile getirildi.Irkçı yaklaşımlara özellikle Afrika kökenlilerin maruz kaldığını belirten ECRI, bu yaklaşıma yabancı düşmanı grupların yanı sıra medya ve polis birimlerinin tavırlarında da rastlandığına dikkat çekti. Müslümanlara ilişkin endişeleri de dile getiren rapor, bu kişilerin dini inançlarını sergileyen işaretler taşıdıklarında taciz ve ayrımcılıkla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Avrupa Birliği (AB) sürecinde Türkiyeye olumsuz yaklaşım sergileyen ülkelerin başında gelen Avusturya, Avrupa Konseyinin Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonunun (ECRI) ağır eleştirilerine hedef oldu. Avusturya hakkında yayımlanan raporda ırkçı ve yabancı düşmanı yaklaşımların belli grupların tekelinde olmadığı ve halka mal olduğu vurgulandı. Rapora göre, türban takan kadınların durumu da giderek kötüleşiyor. Türbanlılar sokakta küfür ve taciz, işyerlerinde ise ayrımcılığa maruz kalıyor.ECRI, Avusturyada ırkçı grupların sayısındaki artışa değinirken, medyanın göç ve sığınma konularını işleyişindeki yaklaşımının düşmanlığı körükleyen ve dışlamayı getiren bir içerik taşıdığına işaret etti. ECRI raporunda yabancılara yönelik yasal düzenlemelerin yetersizliği dile getirilerek, Avusturyanın politik çevrelerinde yabancı düşmanı söylemlere rastlanmaya devam edilmesinin endişe verici olduğu vurgulandı. Medya da ırkçı