27.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Hindistan’da “Vatandaşlık Yasası”na yönelik protestolar ABD Başkanı Donald Trump’ın ziyaretiyle birlikte tırmanışa geçerken, son günlerde gerilim iyice arttı. Ülkede, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş’ten gelen 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan, ancak aynı durumdaki Müslüman göçmenleri kapsam dışı bırakacak şekilde değiştirilen “Vatandaşlık Yasası”na karşı protestolarda 4 günde 27 kişi hayatını kaybetti. Yetkililer, olaylarda 56’sı polis, en az 189 kişinin yaralandığını, hastaneye kaldırılan çok sayıda kişide kurşun yarası bulunduğunu aktardı.
Başkentin Maujpur, Kardampuri, Jaffrabad, Gokulpuri, Chand Bagh ve Bhajanpura bölgelerinde devam eden gösterilerde, çok sayıda araç, dükkan ve ev ateşe verilirken, polis, gruplara göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Yeni Delhi’nin kuzey doğusundaki Mustafabad bölgesinde, Hindu grupların “dini sloganlar” atarak Müslümanların evlerine demir çubuk ve bambu sopalarıyla saldırdığı ifade ediliyor. Sosyal medyaya düşen görüntülerde, Hindu milliyetçilerinden oluşan bir grubun protestolarda hayatını kaybeden bir kişinin cesedini sürüklediği görüldü.
Şiddetin en yoğun olduğu bölgelere girişe çok sıkı kısıtlama getirilip sokaklarda polis ve milis güçler devriye gezerken, pek çok Müslüman ailenin çatışma bölgelerini terk ettiği gözlendi.
Modi’den çağrı
Trump’ın ziyaretiyle meşgul olan Başbakan Narendra Modi ise şiddetin patlamasından üç gün sonra sükunet çağrısı yaptı. Twitter’dan açıklama yapan Modi, “Ulusal karakterimizin temelinde barış ve uyum yatar. Delhi’deki kardeşlerimi, barış ve kardeşliği her daim korumaya çağırıyorum” dedi. Modi, durumu yakından takip ettiğini ve polisin hayatı normale döndürmek için çalıştığını söyledi. Muhalefet ise, güvenlik güçlerinin müdahalesinin çatışmaların kontrol altına alınmasına yetmemesiyle ilgili hükümeti suçladı.
Hint basınındaki haberlerde, ABD Başkanı Donald Trump’ın ziyaret ettiği ülkelerin liderlerini eleştirmekten kaçındığına işaret edildi. Trump’ın, “Vatandaşlık Yasası”nı tartışmak istemediğinin vurgulandığı haberlerde, Hindistan’ın halkı için doğru kararı vereceği yorumunu yaptığı kaydedildi. Trump’ın Modi’yi dini özgürlükler konusunda övmesi de dikkat çekti. Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014’ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme, 9 Aralık 2019’dan bu yana protesto ediliyor. Yasa, “Hindistan’ın laik anayasasını ihlal etmek” ve “Müslümanları dışlamak” gibi nedenlerle eleştiriliyor.
1984’ü hatırlattı
Olaylar devam ederken, Delhi Yüksek Mahkemesi “yeni bir 1984’ün yaşanmasına izin verilmeyeceği”ne dair açıklama yaptı. Son vakanın, başkentte on yıllardır görülen en öldürücü şiddet olayı olduğu ifade ediliyor. 1984 yılında dönemin Başbakanı İndira Gandi’nin Sih muhafızları tarafından öldürülmesi üzerine çıkan ve Sih toplumuna yönelen şiddet olaylarında 3 bine yakın insan yaşamını yitirmişti.