Esad’ın kara kutusuTürkiye’de sır oldu

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı orduda askeri polis birliklerinin komutanı olan Tümgeneral Cesim El Şelal’in, Türkiye’ye kaçtığı halde sığınmacı askerlerin yerleştirildiği Apaydın Kampı’nda olmadığı ortaya çıktı. Dışişleri kaynakları, Esad’ın yönetim kadrosu hakkında önemli bilgilere sahip olan ve rejimin karakutularından biri olduğu belirtilen El Şelal’ın, nerede bulunduğu konusunda kendilerinde bilgi bulunmadığını kaydetti.

Dışişleri: Resmi bilgi yok
ABD’de yayımlanan The New York Times gazetesi, ordudan firarları önleme ile hapishanelerin güvenliğinden sorumlu olan Şelal’in, tehlikeli ve sapa yollardan geçerek motosikletle Cilvegözü sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptığını öne sürmüştü. Anadolu Ajansı’nın haberine göre de Şelal, çarşamba günü ailesiyle birlikte Cilvegözü’nden Türkiye’ye giriş yaptı. Ancak Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Şelal’in Türkiye’de bulunduğu konusunda kendilerinde resmi bir bilginin olmadığını dile getirdi.

Dış istihbarat şüphesi
Şelal ile ilgili haberler üzerine, Dışişleri, kamp kayıtlarına yeniden baktı. Hafta içinde Suriye ordusundan firar eden Şelal isimli bir komutanın kampa yerleştirildiği anlaşıldı. Ancak bu kişinin Tümgeneral Şelal değil onunla aynı soyadı taşıyan bir albay olduğu dile getirildi. Tümgeneral Şelal’in, Apaydın kampında olmaması ve Türkiye’de nerede bulunduğuna ilişkin resmi bir açıklama yapılmaması, Esad yönetiminin sırları konusunda bilgi sahibi olan tümgeneralin firarının ardında istahbarat örgütlerinin operasyonlarının olabileceği kuşkusunu da gündeme getirdi.

Apaydın’da kalması lazım
Suriye ordusundan firar eden askerler, Hatay’daki Apaydın Kampı’nda barınıyor. Bu kampta, aralarında tümgeneralin de bulunduğu 40 dolayında Suriye ordusundan firar eden general bulunuyor. Kampta, Dışişleri ile MİT görevlileri de bulunuyor. Dışişleri yetkilileri, Türkiye’ye sığınan Suriyeli asker ve polislerin Apaydın Kampı’na yerleştirilmelerinin Birleşmiş Milletler hukukunun gereğinin olduğunu belirtti. Kampın işleyişi ve ziyaret koşulları Türk kamuoyunda büyük tartışma yaratmıştı.