08.02.2023 - 13:29 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
Dünya'nın kabuğu 'levha' adı verilen iç içe geçmiş ama aslında birbirinden ayrı parçalardan oluşur. Bu levhalar sıklıkla hareket etmeye çalışır ancak birbirine değen diğer parçaların baskısı sonucu bunu başaramaz. Ancak bazen bu levhalardan birinin üzerindeki baskı birikir ve daha sonra bu basınç enerji olarak yüzeye çıkar. Bu enerji yüzeyi hareket ettirir; yani deprem yaratır.
Türkiye, Dünya kabuğundaki bir blok olan Anadolu Plakası'nın üstünde yer alıyor. Anadolu Plakası, Avrasya, Arabistan, Afrika ve Ege plakalarıyla çevrili. Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), büyüklüğünü 7.8 ve 7.5 olarak duyurduğu depremlerin merkez üssünü Anadolu, Arabistan ve Afrika levhaları arasındaki kavşak olarak tanımladı. Son olayda Arap levhası kuzeye doğru hareket ederek Anadolu levhasına baskı yaptı.
Depremin meydana geldiği Doğu Anadolu Fay hattı, 'doğrultu atımlı' bir fay hattı. Bu tip fay hatlarında sert kaya blokları birbirlerine dikey bir hat üzerinde baskı uygular ve nihayetinde baskıya dayanamayan bir blok yatay olarak harekete geçer. Bu da öyle bir gerilim yaratır ki; deprem meydana gelir.
ABD'nin California eyaletindeki San Andreas fay hattı, dünyanın en bilinen doğrultu atımlı fay hatlarından biri. O kadar uzun süredir sakin ki; felaket yaratacak bir depremin çok yakın olabileceği tahmin ediliyor.
Kahramanmaraş depreminde ise bu kırılma, çok da derin olmayan bir yerde meydana geldi. İngiltere'deki Open Üniversitesi'nden jeofizikçi David Rothery, "Aynı büyüklükteki bir deprem yüzeye ne kadar yakın olursa o kadar büyük etki yaratır" diyor.
Kahramanmaraş ve Gaziantep arasındaki Pazarcık yakınlarında 04.17'de meydana gelen ilk depremden sadece 11 dakika sonra, bölge 6.7 büyüklüğünde bir artçı şokla sarsıldı. Saatler sonra gelen 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremin hemen ardından da 6 büyüklüğünde artçı sarsıntı meydana geldi.
İngiliz Jeoloji Araştırma merkezinden Roger Musson, "Bizim şu an gördüğümüz şey aktivitenin komşu faylara yayılması. Dolayısıyla bu hareketliliğin bir süre daha devam etmesini bekliyoruz" diyor.
Bölgede 1822'deki meydana gelen yıkıcı depremde, artçı şoklar bir yıl daha devam etmişti.
20. yüzyıl boyunca Doğu Anadolu Fay Hattı çok az sayıda büyük deprem üretti. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nin verilerine göre 1970'ten bu yana bölgede 6'dan büyük sadece üç deprem meydana geldi.
Dünya genelinde bir yıl içerisinde 7'nin üzerinde meydana gelen deprem sayısı 20'yi geçmiyor. Bu da Pazartesi arka arkaya meydana gelen 7'den büyük iki depremi bir hayli olağandışı kılıyor.
2016'da İtalya'da meydana gelen 6.2'lik depremde 300 kişinin öldüğü düşünüldüğünde, Londra College Üniversitesi Risk ve Felaket Önleme Enstitüsü'nden Joanna Faure Walker, Türkiye'de meydana gelen depremin 250 kat daha fazla enerji ortaya çıkardığını söylüyor:
"Son 10 yılda bu büyüklükte sadece iki deprem görüldü, bir önceki 10 yılda da bu şiddette dört deprem meydana gelmişti."
Ve bu depremlerin ikisi aynı gün, Pazartesi günü aynı ilde yaşandı.
Bugüne kadar dünyada görülen en büyük depremler 2011'de Japonya'da meydana gelen ve ardından ciddi tsunami dalgaları yaratan 9 büyüklüğündeki deprem ile 1960'ta Şili'de meydana gelen 9.5 büyüklüğündeki depremdi.
Anadolu levhası, Afrika, Arap, Ege ve Avrasya levhaları arasında sıkışmış durumda. Bu levhalar arasındaki itme gücü ve baskı, geçmişte de çok ciddi sarsıntılara yol açmıştı.
Türkiye'nin güneyi ve Suriye'de yüzyıllar içerisinde on binlerce insanın hayatını kaybettiği depremler yaşandığını hatırlatan USGS, söz konusu sarsıntıların kesin yerlerinin ve büyüklüklerinin sadece tahmin edilebildiğini yazdı. Suriye'nin kuzeyindeki Halep'te 1138 tarihinde gerçekleşen depremin büyüklüğünün 7.1 olduğunu belirten USGS, 1822 tarihindeki sarsıntının ise 7 büyüklüğünde olduğunu öngördü.
13 Ağustos 1822'de aynı bölgede meydana gelen büyük deprem sonucunda sadece Halep'te 7 bin kişi yaşamını yitirdi, toplamda 20 bin ila 60 bin arasında can kaybı olduğu tahmin ediliyor.