30.03.2021 - 21:02 | Son Güncellenme:
AA
Çin'in Washington Büyükelçiliği önünde "Uygurlara Şimdi Özgürlük" ve "Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi" (CAIR) öncülüğünde düzenlenen ortak gösteriye, Uygur Türklerinin ABD'deki sivil toplum temsilcileri ile bazı Amerikalı Müslüman gruplar katıldı.
Çin'in Sincan'daki insan hakları ihlallerinin çok ağır olduğunu belirten konuşmacılar, "Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde son yıllarda yaşananların ancak soykırım olarak tanımlanabileceği" vurgusunu yaptı.
Söz alan Uygur Türklerinin temsilcileri, ailelerinin yaşadıklarından örnekler vererek, başta ABD olmak üzere, tüm dünyanın Sincan'da olanlara karşı çıkması ve Pekin yönetimine tepki göstermesi gerektiğini ifade etti.
SİNCAN KONUSU, ABD-ÇİN GERİLİMİNİN ÖNEMLİ PARÇALARINDAN BİRİ
Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde, Sincan'da yaşananların "soykırım" olarak tanımlandığı açıklanmış, 20 Ocak'ta göreve gelen Joe Biden yönetimi de aynı ifadeyi kabul ettiğini belirtmişti.
Sincan konusu, son dönemde artan ABD-Çin geriliminin önemli parçalarından biri olarak öne çıkıyor.
Washington, Çin'in Sincan, Hong Kong ve Tayvan'a yönelik insan hakları ihlallerini gündemde tutarken, Pekin ise ABD'nin iddialarını reddediyor.
SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ'NDEKİ TARTIŞMALI KAMPLAR
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken; Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları zorla çalıştırma iddialarını reddederken, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.