Bomba yağarken ameliyat... Dünya kahraman doktor çifti konuşuyor!
21.03.2022 - 11:11 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Etrafında savaş sürerken beyin ameliyatı yapan beyin cerrahı ve çocuk doktoru karısı, Ukrayna'daki bir hastanede işgalci Rus birliklerinin başlattığı savaşlarda yaralananlara yardım etmek için canını dişine taktı.
İlk hastası yedi yaşında bir kız çocuğuydu. Kafasının derinliklerine saplanmış şarapnel parçalarıyla ve ölümün eşiğinde kanlar içinde hastaneye geldi. Çocuğun ailesi, Ukrayna'nın başkentini ele geçirmeye çalışan Rus güçlerinin gelmesinden sonra Kiev'in eteklerindeki evlerinin çevresinde patlayan katliamdan kaçmaya çalışıyordu. Ama arabaları kanlı savaşa yakalandı. Sadece babası yara almadan kurtuldu. Küçük kızın önde gelen bir futbolcu olan ağabeyi ve ardından annesi, Kiev'in 25 kilometre batısındaki Bucha'daki hastaneye ulaştıktan birkaç dakika sonra korkunç yaralara yenik düştüler.
BOMBA VE FÜZE YAĞARKEN AMELİYAT
Yine de bu üzücü ve karanlık sahnelerin ortasında bir ışık huzmesi vardı. Ukrayna'nın önde gelen pediatrik beyin cerrahlarından biri hastaneye yeni gelmişti. Sürekli bomba ve füze yağmuru altında üç saatlik zorlu bir operasyondan sonra kızın hayatını kurtarmayı başardı.
Andriy Svyst, "Çok ciddi bir yaralanmaydı, hayati tehlike arz eden bir durumdu" dedi ve ekledi: "Hayatta kalmasına çok sevindim. Sürekli bombardıman altındayken ve uygun tıbbi ekipman olmadan insanları ameliyat yapmak korkunç."
Yine de 47 yaşındaki doktorun özgürce kabul ettiği gibi, yardım etmek için evinden arabayla on dakika süren yolculuğun ardından oradaydı ve Rusya'nın saldırısının ön saflarında yer alan kasabada savaşırken tuzağa düştü.
BEYİNLERDEN MERMİLER, OMURİLİKLERDEN ŞARAPNEL PARÇALARI ÇIKARDILAR
Beyin cerrahı, Bucha'daki Central Irpen Hastanesi'nde bir çocuk doktoru olan karısıyla birlikte neredeyse iki hafta boyunca çalıştı ve beyinlerden mermiler, omuriliklerden şarapnel parçaları çıkarıp bu korkunç savaşın kurbanlarını tedavi etmeye çabalarken tıbbi kahramanlıklar sergiledi.
Çift, en ağır yaralı çocuk hastalarını almadan gitmeyeceklerine dair söz verdi ve hastane Ruslar tarafından ele geçirilmeden sadece iki gün önce, 19 hastayla birlikte kaçtı.
NE ELEKTRİK NE DE SU
Hikâyeleri kulağa bir Hollywood senaryosundan fırlamış gibi geliyor, ancak Andriy hikâyesini, bazen elektriği ve hatta bazen suyu olmayan bir hastanedeki ameliyathanesinde göstermiş olması gereken aynı soğukkanlı üslupla anlatıyor.
47 yaşındaki cerrah, "Övünmüyorum ama kurtarabileceğimiz herkesi kurtardık. Bu büyük bir başarıydı. Başından yaralanan bu insanların kurtulacağına kimse inanmıyordu ama hepsi kurtuldu” dedi.
Kiev'deki Romodanov Nöroşirürji Enstitüsü'nde uzman olan Andriy ve 35 yaşındaki eşi Olga, birkaç konsültasyon yapmak için Bucha'ya gitti. Yedek kıyafet ve erzak götürmediler. Ancak ayrılmadan önce cerrah karısına dönerek "Cehenneme gideceğimizi biliyorsun, değil mi?" dedi.
En yakın arkadaşlarını aradılar ve geri dönmezlerse beş ve iki yaşındaki çocuklarını evlat edinmelerini istediler. Doktor çift, geldikten kısa bir süre sonra kapana kısıldıklarını fark etti. Bombardımanlar ve dışarıdaki şiddetli savaş nedeniyle hastalar korkunç yaralarla kanlar içinde içeri girerken, ağır yaralı çocuk hastalarını kurtarmak için yemin ettiler.
Olga, hastaların yaralanmalarının ciddiyetini belirleyerek triyaj uygularken, Andriy genellikle küçük, yetersiz donanımlı bir ameliyathanede karmaşık beyin ameliyatları yaptı.
"Suyumuz olmadığı zamanlar oldu, bu yüzden ellerimizi yıkamak için çaydanlıktan su dökmek zorunda kaldık. Elektrik kesintileri oldu. Sürekli bombardıman vardı. Binanın üzerinde uçakların sesini duyabiliyorduk, topçu birlikleri sürekli çalışıyordu."
Yaşadıkları zorlukları anlatan Andriy, "Bazen ameliyat yaptığımız odanın zemininde uyumak zorunda kalıyorduk. Diğer zamanlarda yakındaki patlamalar nedeniyle uyuyamadık. Ön saflarda olmak gibiydi. Uyuduğunuzda uyanıp uyanmayacağınızı bilemezsiniz" ifadelerini kullandı.
24 SAAT ARALIKSIZ ÇALIŞTILAR
24 saat çalıştılar. Hastalarından sadece biri öldü. Makineli tüfek ateşiyle kurşunların hedefinde kalmış ve omuriliğine bir kurşun isabet etmiş olan adamın hastaneye ulaştırılması üç gün sürmüştü. En zor vakası, Rus kuvvetlerinin işgalin erken saatlerinde havaalanına başarısız bir saldırı düzenlediği Hostomel yakınlarında vurulan bir itfaiyeciydi. Kolunda bir kurşun yarası vardı ve kafasına bir kurşun daha gömülüydü. Kafasındaki yara, tüyler ürpertici bir şekilde yaralı acil servis çalışanlarını öldürmeye çalışan Ruslardan geldi. Kurşun hala itfaiyecinin beyninde olmasına rağmen, beş saatlik bir operasyondan sonra hayatı kurtarıldı. Şu anda uzun bir rehabilitasyon süreciyle karşı karşıya olan bir Kiev hastanesinde tedavisine devam ediyor.
DAVID BECKHAM INSTAGRAM HESABINI UKRAYNALI BİR DOKTORA VERDİ
Dikkat çeken bir kahramanlık hikayesi daha var. UNICEF İyi Niyet Elçisi ve eski İngiliz futbolcu David Beckham, Instagram hesabının kullanımını Ukrayna'nın Harkov şehrindeki bir hastanede çalışan doktora bıraktı. 71 milyondan fazla takipçisi olan eski Milli futbolcu Beckham, Instagram hesabında yayınladığı mesajında, "Sosyal medya hesabımı Ukrayna'nın Kharkiv bölgesindeki perinatal hastanesinin müdürü Irina'ya veriyorum. Irina oradaki hamile kadınlara sağlıklı bir doğum yapmaları için yardım ediyor. Orada zor durumda olan yeni doğanlara solunum cihazı makinesi bağışlarınız için teşekkür ediyoruz. Hikayelerimde Irina ve sağlık çalışanlarının hayat kurtarmak için mükemmel çalışmaları hakkında daha fazla bilgi bulacaksınız. Lütfen elinizden ne şekilde gelirse bu insanları desteklemeye ve UNICEF gibi kuruluşları desteklemeye devam edin. Beraber bir fark oluşturabiliriz” ifadelerini kullandı.
Beckham'ın Instagram hesabında paylaşım yapan Harkov Perinatal Merkezi Müdürü Doktor Irina Kondratova, hastanedeki çalışma koşullarının görüntülerini paylaştı. Kandrontova, “Savaşın ilk gününde hamile kadınlar ve anneler bodrum katına tahliye edildi. Birlikte korkunç bir 3 saat geçirdik. Ne yazık ki, yoğun bakımdaki bebekleri hayat kurtaran ekipmanlara ihtiyaç duydukları için bodrum katına alamıyoruz. İlk günler en zoruydu. Bombalama ve protestolarla nasıl çalışılacağını öğrenmek zorundaydık. Bu benim işim ve 24 saat boyunca devam ediyor. Her gün buradayım” ifadelerini kullandı.
