04.12.2020 - 16:21 | Son Güncellenme:
Bangladeşli yetkililerin AA muhabirine verdikleri bilgiye göre, 100 aileden oluşan 600 kişilik ilk mülteci grubu, kıyıdan 50 kilometre uzaktaki adaya gitmek üzere yola çıktı.
Mültecilerin önce Bangladeş'in güneyindeki Chottogram Limanı'na götürüleceği, ardından donanma ve sahil güvenlik gemileri eşliğinde Ada'ya ulaştırılacağı belirtildi.
Bhusan Char Kamp Rehabilitasyon Projesi Direktörü, Abdullah Memun Çavduri, Ada'da 100 bin mültecinin yerleşimi için hazırlıkların tamamlandığını bildirdi. Çavduri, "Mültecileri kabul etmeye hazırız. Umarım istekli Rohignyalar (Arakanlı Müslümanlar), Kovid-19 sağlık yönergelerine ve diğer hükümet prosedürlerine uygun şekilde aşamalı olarak buraya gönderilmeye başlanır." dedi.
Mülteci Koruma ve Yurduna İade Komisyonu (RRRC) Koordinatörü Ebu Taha Büyan, adaya yerleştirilmesi onaylanan tüm mültecilere sağlık kontrollerinin yapıldığı, tüm sürecin gönüllülük esasına göre yürütüldüğünü ifade etti.
İnsan hakları örgütleri endişeli
Öte yandan, bazı uluslararası insan hakları örgütleri, Bangladeş hükümetinin yeniden yerleştirme planına dair endişelerini dile getirdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), yaptığı açıklamada, "Hükümet mültecileri adadaki koşullar hakkında yeterince bilgilendirmedi. Ayrıca yetkililerin bazı yanıltıcı bilgi ve teşviklerle onları adaya gitmeye ikna ettiğine dair iddialar var. Örneğin, bir mülteci, adaya gidenlere Myanmar'a dönüş için öncelik verileceği ve kişi başı 5 bin Bangladeş takası (yaklaşık 59 dolar) yardım yapılacağı vaadiyle adını listeye eklettiğini, ancak halen adada yaşayan mültecilerin hapishane benzeri tesislerde yaşadıkları ve hareket özgürlüklerinin olmadığını öğrenince fikrini değiştirdiğini söylüyor." denildi.
Açıklamada, halen Ada'da yaşayan 306 Rohingya'nın durumuna ilişkin, "Adadakiler hareket özgürlüğüne sahip olmadıklarından, yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamadıklarından ve eğitim alamadıklarından şikayet ediyor." ifadeleri yer aldı.
Fortify Rights (Hakları Güçlendir) Örgütü Bölge Direktörü İsmail Wolff da Bhasan Char Adası'nın dış dünyadan izole bir yer ve denize batma riskinin olduğuna dikkati çekerek, "İnsan haklarına ve insani yaşam koşullarına dair tüm endişeler giderilmeden, doğru bilgiye dayalı bir rıza sağlanmadan tek bir mülteci dahi Ada'ya yerleştirilmemeli." değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Bangladeş Ofisinden yapılan açıklamada, uluslararası uzmanlardan oluşan bir heyetin Ada'nın yerleşime uygunluğuna dair soruşturma yürütmesi çağrısında bulunuldu. Mültecilerin eğitim, sağlık bakımı ve temel ihtiyaçlara erişiminin sağlanmasının gerektiği vurgulanan açıklamada, "Rohingya mültecileri, yeniden yerleşim konusunda açık, doğru ve güncel bilgilere dayalı olarak özgür ve bilinçli karar verebilmeliler." ifadesine yer verildi.
Bu arada, aralarında Uluslararası Af Örgütü ve ülke dışında Rohingyaları temsil eden örgütlerin bulunduğu çok sayıda insan hakları kuruluşu, BM denetiminde bir araştırma yapılmadan Ada'nın mültecilerin yerleşimine açılmaması çağrısında bulundu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda, çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.