26.12.2022 - 06:27 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Gündelik hayatta sıklıkla kullandığımız eşyaların tasarımı tarih boyunca pek çok kez değişikliğe uğradı. Yapılan birçok deneme sonucunda bugünkü modern haline kavuşan bu eşyalar artık icat edildikleri dönemden çok daha farklı bir görünüme sahip. İşte kimilerine göre saçma kimilerine göre ise 'yüzyılın icadı' olan ve tarihin tozlu raflarında unutulmaya yüz tutmuş 5 sıra dışı icadın tuhaf hikâyesi.
1- TEK TEKERLEKLİ DEV BİSİKLET
1860'lı yıllarda Fransa'da Pierre Michaux, Pierre Lallement ve Olivier Kardeşler tarafından geliştirilen ilk pedallı bisiklet herkes tarafından şaşkınlıkla ve heyecanla karşılandı. 'Velespit' adını alan bu bisiklet bir Fransız tasarımıydı. Tamamen ahşaptan oluştuğu için 'külüstür' ya da 'kemik sallayan' olarak adlandırılan bu bisikletler 1869 yışında Rousseau adında genç bir adam tarafından bambaşka bir görünüme sahip oldu. İcat edildiği günden sonra hızla yaygın ulaşım araçlarından birine dönüşen bu bisikletin farklı bir modelini geliştiren Rousseau'nun bisikleti devasa bir tekerden oluşuyordu. Dev tekerleğin içinde sürücünün oturması için bir koltuk, bisikleti sürmesi için bir direksiyon ve küçük bir tekerlek daha bulunuyordu.
'Tek tekerlekli bisiklet' denildiğinde akıllara sirklerde yapılan gösteriler gelse de Rousseau'nun bisikletleri akrobatik hareketler yapmak için değil, düpedüz ulaşım aracı olarak tasarlanmıştı. İki tekerlekli bisikletin üstünde bile dengede kalmak oldukça zorken Rousseau'nun icadı olan tek tekerlekli bisiklet her bakımdan kullanıma elverişsizdi.
Rousseau, 1869'da ilk prototipini icat ederken kendi buluşunun ilgi göreceğine inanıyordu. Ancak insanlar bunu iki tekerlekli bir bisikletle karşılaştırdığında tek tekerlekli bir bisikleti kullanmanın zor olduğunu düşündüler. Üstelik bu icadı görenler bisiklet alanında yapılmış bir gelişme olmadığını, bu icadın işleri daha da zorlaştırdığına inandı. Rousseau büyük umutlarla çıktığı bu yolculukta toplumdan yeterli ilgiyi göremeyince vazgeçti. Ancak onun denemesi kendisine tarihin 5 tuhaf icadı arasında yer alabilmesini sağladı. Tek tekerlekli bisiklet şimdilerde Hollanda'nın doğusundaki Nijmegen şehrindeki ünlü Velorama Ulusal Bisiklet Müzesi'nde sergileniyor.
2- AHŞAP KADIN MAYOLARI
Tek tekerlekli bisikletten sonra tarihin en tuhaf icatlarından birinin de 1900'lü yıllarda yapıldığını söylemek mümkün. 1929 yılında ABD'de kendilerine 'Spruce Girls' adını veren bir grup genç kadın kendi elleriyle denizde giymek için bir mayo tasarladı. Ancak mayonun hammaddesi günümüzdeki halinin aksine şaşırtıcı bir şekilde tahtadan oluşuyordu.
Oldukça nizami kesilmiş parçalardan bir araya getirilen kadın mayoları dikkat çekmeyi başardı. Her haliyle kullanışsız olan bu mayo türünün iki amacı vardı. Birincisi bu icat kadınların başta mayo olmak üzere birçok tekstil ürününde kendi markalarını yaratmak ve yaratıcılıklarını konuşturmak konusunda cesaretlendirmekti. İkincisi ise ABD'nin Washington eyaletinde odun ticareti yapan Grays Harbor adında bir şirketin reklamını yapmaktı. Spruce Girls'ün bu girişimi o yıllarda özellikle Washington'da pozitif bir ilgiyle karşılansa da kadınlar daha rahat kumaşlardan yapılmış mayoları tercih etme konusunda kararlıydılar.
3- KİMYASAL GAZA DAYANIKLI BEBEK ARABASI
Takvimler 1938 yılını gösterdiğinde dünya yeni bir dünya savaşının başlaması tehlikesiyle karşı karşıyaydı. İngiltere'de çalışmalarını sürdüren bir şirket olan FW Mills, savaş esnasında düşman tarafından havaya atılması muhtemel kimyasal gazlardan korunmanın yollarını aradı. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz askerleri, hem fiziksel hem de zihinsel olarak kalıcı izler bırakan birçok yıkıcı etkiye sahip kimyasal silahla yüzleşmek zorunda kalmıştı. Bu kez aynı sorunların yaşanmaması için bir icat şarttı. FW Mills çalışanları, yeni doğan bebeklerin sağlığını dikkate alarak bir icada imza attı. Bebeklerin herhangi bir kimyasal saldırıya maruz kalmaması için geliştirilen bu bebek arabası o dönem herkesi şaşkınlığa uğrattı.
Geliştirilen modelde bebek arabasının üst kısmında dışarıdan gelen havayı içeri temiz bir şekilde verebilmesi için temiz hava filtresi yer alıyordu. Bebek arabanın içine tamamen yerleştiriliyor ve arabanın kapağı sıkı sıkıya kapatılıyordu.
İcadın halka tanıtıldığı günlerde bebek arabası bir tabuta benzediği için halk tarafından gereken ilgiyi göremedi. Ancak savaş başladığında nadir de olsa İngiltere'ye atılan kimyasal bombalar halkın fikrini değiştirmesine sebep oldu. Barış ilanıyla birlikte İkinci Dünya Savaşı yıllarında bazı ebeveynler tarafından kullanılan bu bebek arabasının varlığını sürdürmesi için herhangi bir sebep kalmadı.
4- RADYO KONTROLLÜ ÇİM BİÇME MAKİNESİ
1959 yılında FW Mills gibi yine İngiltere merkezli bir şirket, o yıllarda İngiliz Kraliyet ailesi dahil olmak üzere çoğu kişinin dikkatini çekecek bir icada imza attı. İlk kez dünyanın dört bir yanından icatların gösterildiği Chelsea Flower Show'da sunulan 'radyo kontrollü çim biçme makinesi' tüm ülkede büyük yankı uyandırdı. Geliştirilen radyo kontrollü çim biçme makinesi, bahçesi olanların oturarak makinelerine komut verebileceği bir sisteme sahipti. Günümüzdeki uzaktan kumandalı arabaların teknolojisine benzeyen bu icat İngilizler arasında heyecan yarattı.
İngiliz Kraliyet Ailesi üyelerinden Prenses Margaret'in de denediği bu makine, saray çalışanları tarafından o yıllarda kullanıldı. Ancak insanlar hayatlarını belki de fazla kolaylaştıran bu makineler hakkında olumsuz bir görüşe sahiptiler ve ancak iş yapmaktan kaçan tembellerin bu makineyi kullandıklarını iddia ettiler. Bu icadın gereken değeri görmediğini söylemek mümkün ancak son birkaç yılda radyo kontrollü çim biçme makinesi teknolojisi geliştirildi ve günümüzde yapay zeka teknolojisi kullanılarak uzaktan komut verilerek çalışan çim biçme makineleri üretilmeye başlandı.
5- TÜTÜN ÜRÜNLERİ İÇİN 'ÇOKLU TUTUCU'
Tarihin en tuhaf icatlarından beşincisi diğerlerine kıyasla oldukça farklı. Kısa bir sürede sosyal bir trend haline gelen tütün ürünlerinin 1920'lerde doğduğu biliniyor. Ancak bu ürünlerin daha çok 1950'li yıllarda daha popüler olduğu da bir gerçek. O yıllarda günümüzde pek sık rastlamadığımız, bu ürünlerin içimini kolaylaştıran ağızlıkların icat edildiğini görüyoruz.
Özellikle 1910'ların başından 1970'lerin sonlarına kadar kadın aksesuar modasının önemli bir parçası olarak kabul edilen bu ağızlıklar 1950 yılında geliştirildi ve böylelikle tütün ürünleri için bir 'çoklu tutucu' icat edildi. Bu 'çoklu tutucular'a aynı anda tam 18 tütün ürünü yerleştirilebilen bir mekanizmaya sahipti. Böylesine tuhaf bir icadın hangi amaçla yapıldığı ise günümüzde dahi bilinmiyor. İnsan sağlığına zararlı bir üründen tam 18'inin birden aynı anda içilmesi fikri zaman içinde önemini yitirmiş bir icat olarak akıllarda kalmış durumda.