43 öğrencinin kaybolmasıyla ilgili soruşturmada eski Meksika Başsavcısı tutuklandı

Meksika'da 8 yıl önce 43 öğrencinin kaçırıldığı olayla ilgili soruşturmada eski başsavcı Jesus Murillo Karam tutuklandı. Karam, ülkeyle aynı adı taşıyan başkentte cuma günü evine düzenlenen operasyonda yakalandı.

Eski başsavcı hakkında cebri kaybolma, işkence ve adaleti engelleme suçlarından hukuki işlem başlatıldı. Karam'ın önce başsavcılığa götürüldüğü, buradaki işlemlerin ardından başkentteki bir hapishaneye nakledileceği bildirildi.

Meksika Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada aralarında askerlerin, polislerin, Guerrero eyaleti yetkililerinin ve çete üyelerinin yer aldığı 83 kişi için daha tutuklama emri çıkarıldığı belirtildi.

Eski devlet başkanı Enrique Pena Nieto hükümetinde 2012-2015'te başsavcı olarak görev yapan Karam, 26 Eylül 2014'te ortadan kaybolan öğrencilerle ilgili tartışmalı soruşturmayı yönetmişti.

Öte yandan soruşturmada şimdiye kadar yakalanan en yüksek statüye sahip isim olan Karam'ın tutuklanmasına üyesi olduğu Kurumsal Devrimci Parti'den (IRP) tepki geldi.

1929 ila 2000'de 71 yıl boyunca iktidarı elinde tutan IRP'nin resmi Twitter hesabındaki paylaşımda, tutuklamanın siyasi amaçlarla yapıldığı savunuldu.

NELER OLMUŞTU?

26 Eylül 2014'te Meksika'nın güneyindeki Guerrero eyaletine bağlı Iguala kentinde, 1968'de yaşanan Tlatelolco katliamını anmak için toplanan öğrencilerle polis arasında çatışma çıkmıştı.

Polisin öğrencileri taşıyan araçlara ateş açması sonucu 6 kişi yaşamını yitirmiş, 25 kişi yaralanmıştı. Çatışmaların ardından bir grup öğrenci, olayın ertesi günü polis tarafından gözaltına alınırken görülmüş, daha sonra kendilerinden haber alınamamıştı.

Ülkede büyük öfke yaratan ve protestolara yol açan olayın ardından kentten kaçan eski Iguala Belediye Başkanı Jose Luis Abarca ve eşi Maria de los Angeles Pineda, 4 Kasım 2014'te ülkenin başkenti Meksika'da yakalanmış, organize suç işlemek, cinayet ve insan kaçırmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı.

Guerrero Valisi Angel Aguirre Rivero da aynı yıl 23 Ekim'de istifa etmişti.

Hükümet, öğrencilerin polis tarafından Guerreros Unidos adlı uyuşturucu karteline teslim edildiğini, çete üyelerinin de öğrencileri öldürüp cesetlerini Cocula'daki çöp alanında yaktığını açıklamıştı. Dönemin başsavcısı Karam, bu açıklamanın "tarihsel gerçek" niteliğinde olduğunu öne sürmüştü.

Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) tarafından atanan uluslararası uzmanlarsa hükümetin açıkladığı senaryonun doğru olamayacağını savunmuş ve soruşturmadaki ciddi eksikliklere dikkati çekmişti.

Merkezi Washington DC'de yer alan, aralarında ABD, Brezilya ve El Salvador gibi ülkelerin olduğu Amerikan Devletleri Örgütü'nün bir parçası olarak otonom faaliyet gösteren IACHR, Nieto'nun komisyonun itibarını zedelemeye çalıştığını ve soruşturmalara engel olduğunu da iddia etmişti.

"DEVLET SUÇLU"

2018'de Nieto'nun ardından göreve gelen Meksika Devlet Başkanı Manuel Lopez Obrador ise suçluların bulunması için hakikat ve uzlaşma komisyonunu kurmuştu.

Komisyonun perşembe günü yaptığı açıklamada öğrencilerin kaçırılmasında "devletin suçlu olduğu" savunulmuş, yetkililerin tüm süreç hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen gerekli adımları atmadığı ve detayları örtbas ettiği öne sürülmüştü.

Bugüne dek kaçırılan öğrencilerden yalnızca üçünün cesedine ulaşılabilmişti.

Diğer öğrencilerin hayatta olup olmadığı bilinmezken, Meksika İçişleri Bakanlığı'nın İnsan Hakları, Göç ve Nüfustan Sorumlu Müsteşarı Alejandro Encinas, perşembe günkü açıklamasında "Öğrencilerin canlı olduğuna dair bir bulgu yok. Tüm ifadeler ve kanıtlar, sinsice kaçırılıp öldürüldüklerine işaret ediyor" demişti. 

Kaynak: Independent Türkçe