09.12.2022 - 07:03 | Son Güncellenme:
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Sharon Estill Taylor'ın babası Teğmen Shannon Estil II. Dünya savaşı sırasında vurulan bir savaş pilotuydu. ABD askeri babasının savaşta vurulduğu sıralarda Taylor ise yalnızca üç haftalıktı. Babasını tanımıyordu ve onunla ilgili hiçbir anısı yoktu. Babasının kendisini heyecanla beklediğini dahi bilemeden babasını kaybetmişti. Savaş Mayıs 1945'de sona erdiğinde I. Teğmen Shannon Estill'den asla haber alınamadı. P38J Lightning'i uçaksavar ateşiyle vurulduğunda hayatta kalıp kalmadığına dair ailesinin hiçbir bilgisi yoktu. 22 yaşındaki pilotun, eşi Mary'e lise yıllarından beri yazdığı mektuplar da artık gelmiyordu. Taylor'ın babası Shannon, cesedi bulunamamasına rağmen 'savaşta öldürüldü' olarak ilan edilmişti.
ANNESİ EŞİ İÇİN MASAYA TABAK KOYMAYA DEVAM ETTİ
Yıllar geçti, Sharon 7 yaşında küçük bir kız çocuğu oldu. Sıradan bir günde ona babaannesi savaş kahramanlarından bahsediyordu. Kaybettiği oğlunu andığında gözleri doldu. Babaannesinin duygu dolu anlarına şahit olan Taylor küçücük yaşında "Sorun değil, babaanne üzülme. Onu bulup eve getireceğim" diye söz vermişti. Yıllar geçti, Taylor büyüdü. Ailesinin tuttuğu yasın sonu gelmiyordu. Ufak da olsa onların gönüllerini ferahlatmak, yaslarına bir son vermek istiyordu. Babasının cesedi bulunamasa da tanıdıkları herkese onun savaşta öldüğünü söylüyorlardı. Hatta Taylor'ın annesi Mary öldüğü söylenen eşi için masaya fazladan bir tabak daha koyuyordu.
Bir süre sonra babaanne Nana Estill, Taylor'a 450 kadar mektup içeren gümüş bir kutu verdi. Bu gümüş kutu Taylor'a babasını getirecekti. Kutudaki mektuplarla babasını tanıyacaktı. Taylor babasının lisedeki flörtleri ve pilot eğitimiden 1944 sonbaharında savaşa katılmasına kadar ailesiyle olan yazışmalarını okudu. Bütün bunların içinde Taylor'ın annesine ait 6 aylık açılmamış mektuplar da vardı. Çünkü o, kocası kaybolduktan sonra da ona mektup yazmaya devam etmişti. 1990'larda artık kendi çocuklarını büyütmüş olan Taylor, mektupları teker teker daktilo aracılığıyla yazıya döktü.
SAVAŞIN SERTLİĞİNDEN VE ÖNEMİNDEN BAHSETMİŞTİ
Taylor, 3 bin daktilo sayfası aracılığıyla babasını tanımıştı. Babası mektuplarında şakalar yapıyor, resimler çiziyor ve karısına olan hayranlığını ifade ediyordu. Eşi Mary'e Mart 1944'te, "Mektuplarını almayı seviyorum tatlım. Her zaman kalbimdesin ama bu mektuplar seni bana daha da yakınlaştırıyor gibi geliyor" diye yazmıştı. Mektuplarında savaşın sertliğinden ve öneminden bahsediyordu. Ayrıca karısının kısa bir süre sonra kendisi orada olmadan doğum yapacağından da endişeliydi.
Teğmen Shannon eşi Mary'e, 2 Mart 1945 tarihli bir mektupta bez değiştirmenin farklı yöntemlerini şematize etmişti. Heyecanını "428. kattaki her adam bebeğin gelişiyle ilgili çok heyecanlı" diyerek dile getirmişti. Taylor birkaç hafta sonra doğduğunda, Estill mektubunu 'Melek Kızlar'a göndermişti. İzinli olarak eve gitmeden önce uçması gereken bir görevi daha vardı. Şans getirmesi için uçuş başlığına bebek patiği taktı. Ancak bu uçuşundan sonra ondan asla haber alınamadı.
GİZEMİNİ ÇÖZMEK İÇİN MEKTUPLARI KULLANDI
Taylor mektupları, babasını tanımanın yanı sıra ona ne olduğunu, son görevinde olanların gizemini çözmek için de kullanmıştı. Bu merakı onu kütüphanelere ve ulusal arşivlere götürdü. 13 Nisan 1945'te babasının diğer 10 savaş pilotuyla birlikte bir tren istasyonuna saldırmak ve Nazi ikmal hatlarını yok etmek için havalandığını öğrendi. Doğu Almanya'daki Elsnig Kasabası yakınlarında olası bir kaza mahalline dair bir referans buldu. 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla, Taylor'ın Sovyetler Birliği'nin uzun süredir kontrol ettiği bölge olan potansiyel kaza mahallini ziyaret etmesi mümkün hale geldi. Aynı zamanda Alman askeri havacılık tarihçisi Hans-Guenther Ploes ile bağlantı kurdu.
2003'te Ploes, Estill'in düşürülen uçağının veri plakasının yakınlarda kemik parçaları keşfettiğini söylemişti. Bölgeye Savunma Bakanlığı (DPAA) öncülüğünde ABD'den bir kurtarma ekibi gönderildi. 2005 yılında DPAA ekibi, Ploes ve Taylor ile birlikte üç haftalık bir kazıya öncülük etti. Taylor, alana ayak bastığı andan itibaren babasının orada olduğunu hissetmişti. Kemik kalıntıları üzerinde yapılan DNA analizi, kalıntıların babası Shannon Estill'e ait olduğunu doğruladı. 2006'da güneşli bir Ekim gününde Taylor ve ailesi, babasının kalıntılarını ABD'nin Virginia eyaletindeki bulunan Arlington Ulusal Mezarlığı'na gömdü.
Taylor, büyükannesine verdiği sözü yerine getirmişti. Şimdi 77 yaşında bir yazar ve emekli profesör olan Taylor, 70 yıl önce verdiği sözü tutmanın ferahlığıyla ebeveynlerinin mektuplarının fotokopilerini Arizona Scottsdale'deki evinde bir dolapta saklıyor. Bazen bunu dört çocuğu ve on torunuyla paylaşıyor. Her yıl babasının doğum gününde ona bir mektup yazıyor.