“Çocuklara rollerini evcilik oyunu gibi anlatıyoruz”

Süper Baba” dizisindeki çaycı rolüyle tanıdık Ümit Çırak’ı. Şimdilerde ise “Önce Vatan” dizisinde izliyoruz. Profesyonel olarak 1994 yılından beri oyunculuk yapan Çırak, yaklaşık üç yıl önce kendi oyun atölyesini kurdu.
3 M.O.T.A (Ümit Çırak Modern Oyunculuk Teknikleri Atölyesi) adını verdiği oyunculuk atölyesinde sektöre yeni oyuncular kazandırıyor. Bu atölye özellikle çocuk oyuncu yetişme konusunda ün sahibi. Ümit Çırak bugüne kadar birçok film ve dizide oynayan çocuk oyunculara hocalık yaptı. Emeğinin geçtiği en yeni yıldızlar, “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde herkesi kendine hayran bırakan 5 yaşındaki Emir Berke Zincidi (Osman) ve abisi rolünde izlediğimiz 19 yaşındaki
Aras Bulut İynemli (Mete).
Ümit Çırak’la atölyesinde buluştuk. Hem Osman’ın (yani Emir Berke’nin) dizideki şiddet sahnelerinden etkilenip etkilenmediğini hem de oyunculuk ve hocalık hayatını konuştuk.


Çocuk oyuncu koçu deyince akla gelen ilk isimlerden birisiniz...
Ekol Drama’da verdiğim derslerden sonra oradaki veliler çocuklarındaki kişilik gelişimini görünce çocuklarının benimle çalışmaya devam etmelerini istedi ve böyle yayıldı. Bugüne kadar Hazal Kaya (“Aşk-ı Memnu” dizisindeki Nihal), Yağız Atakan Savaş (“Ulak” filmindeki Ferhat), Ediz Erdem Uluş (“Benim Annem Bir Melek” dizisindeki Berke) gibi oyuncuları çalıştırdım. Şu anda dizide oynayanlar ise “Öyle Bir Geçer Zaman Ki”den Aras Bulut İynemli ve Emir Berke Zincidi.

Onlarla ne zaman çalışmaya başladınız?
Dizinin yönetmeni arkadaşım Zeynep Günay Tan benden iki erkek çocuk oyuncu istedi. Ben de “Siz birkaç tane seçin, bana gönderin, ben içlerinden birini
size işaret edeyim” dedim. Emir Berke ile birlikte birkaç kişiyi bana gönderdiler. Ben Emir Berke’yi işaret ettim, onlar da seçtiler.
Aras Bulut’u reklam filminden görmüşler ve Zeynep seçmiş. İkisini de çalıştırmamı istediler.

“Emir Berke kavga sahnelerinde bulunmuyor”

Emir Berke Zindici yaşı küçük olmasına rağmen çok iyi oynuyor... Bunu nasıl başardınız?
Oyun dünyasında bir çocuk ne kadar inançlıdır değil mi? Futbol oynarken bile bir çocuk o anda dünyanın en iyi forvet oyuncusu hisseder kendini. Bu da Emir Berke için bir oyun. Bunu evcilik oyunu gibi de düşünebiliriz. Bu oyunun içinde daralmak da var, sıkılmak da var, üzülmek de var, sevinmek de var. Evcilik oynarken de bunları yapmıyor muyduk? Biz ona “Bugünkü oyunun kuralları bunlar” diye anlatıyoruz sahnelerini.

Dizide şiddet içeren sahneler var ve Osman da bu sahnelere tanıklık ediyor. Etkilenmiyor mu?
O sahneler ayrı çekiliyor. Kavgaların olduğu sahnede
Emir Berke bulunmuyor. Genellikle Emir Berke’nin sahneleri yalnız çekiliyor. Yaşı çok küçük olduğu için bağırma sahnelerinden olabildiğince
izole etmeye çalışıyoruz. Rol arkadaşları da ona orada bir oyun olduğunu anlatıyor. Örneğin Erkan Petekkaya sette şu tavrı gösteriyor: “Ben Aras Bulut’a gerçekten bağırmıyorum ki, oyun olarak bağırıyorum”. Bütün arkadaşlar bu konuda duyarlı davranıyor. Ayrıca sette pedagog da bulunuyor. Osman dizide şiddet sahnelerini görmüyor;
böyle bir riski ne yapım şirketi ne de aile alabilir.

“Mızmızlık yapınca beni aradılar. Sete gittim, konuştum”
Emir Berke rolüne nasıl hazırlanıyor?
Sette benim bir asistanım duruyor. Emir Berke sette ne yapacağını, nasıl çalışacağını biliyor. Ona asistanım an an oynayacağı sahnelerin ezberini yaptırıyor. Biz zaten sete çıkmadan önce her sahnenin oyununu kuruyoruz. Sete çıkmadan önce her hafta Emir Berke atölyeme geliyor, ben onu çalıştırıyorum.

Sette çok zorlandığı, sizin de orada bulunmanızı gerektiren bir durum oldu mu?
Annesinin hapishaneye götürüldüğü sahnede biraz problem oldu, mızmızlık yaptı. Emir Berke’nin rolünün fazla olduğu bir sahneydi. Biraz da yorgundu. Beni aradılar ve sete gelmemi istediler. Sete
gittim, Emir Berke ile konuştuk, iki saatte çektik sahnesini.

Çocuk oyuncuları ağlatmak ya da güldürmek zor mudur? Emir Berke bu sahnelerde zorlanıyor mu?
Oyuna inandığı zaman zaten kendiliğinden geliyor hepsi. Ağlaması için ya da gülmesi için ekstra bir şey yapmıyoruz. Siz çocuk olduğunuzu unutmazsanız çocuklarla çalışmak çok kolay. Sınıfa girdiğim andan itibaren
ben de onlar gibi çocuğum.
Tek farkım yaşımın onlardan
daha büyük olması! Ben onların söylediği şeylere çocuk gözüyle bakmıyorum.


“Şaklaban olmamak için karakter oyuncusu oldum”

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
1987’de İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazanıp İstanbul’a geldim. Bir gün tiyatroda “Vişne Bahçesi”ni izledim. İsmet Ay çok yaşlı, titrek uşağı oynuyordu. Final tiradı da onundu. Oyun bitiminde 18’lik delikanlılar gibi sahneye çıktı, selamını verdi. Bütün salon ayağa kalktı. O kadar etkilendim ki yerimden kalkamadım. Çünkü algılayamadım bu nasıl bir kudret diye. Üniversiteyi bitirdikten dört yıl sonra amatör olarak tiyatro ile ilgilenmeye başladım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde eğitim aldım.

Sizi hep yan rollerde görüyoruz...
Bu işe başlarken babama bir söz verdim. Şaklaban olmayacaktım. Bunu nasıl beceririm diye baktığımda da bu yolu seçtim. Başrol oyuncusu olmak güzel bir şey ama benim öyle olayım diye bir derdim yoktu.

Oyuncu atölyesi kurmaya nasıl karar verdiniz?
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde pandomim hocalığı yapıyordum daha sonra Ekol Drama’da derslere başladım. Kamera önü çocuk oyunculuğu için Ayla Algan’ın isteği üzerine grup kurdum. Ardından
2007 yılında kendi oyunculuk atölyemi açtım.