Balat bu yıl da ‘Bizim Yenge’nin başrolünde

Bizim Yenge’ dizisindeki marangoz Adem ile kuaför Zeyno’nun dükkanlarının bulunduğu sokaktayız. Çekim olmadığı için hepsinin kepenkleri inmiş durumda. Bunlar gerçek dükkanlar değil, harap haldeyken bu dizi için temizlenip düzenlenmiş. Bu sırada karşıdan gelen iki adam, buranın ‘o sokak’ olup olmadığı konusunda iddialaşıyor. Mahalle sakini değiller ama yakın bir yerde oturuyorlarmış. “İki sokak yukarıda ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin kırtasiyesi vardı” diyorlar. Ben ‘Bizim Yenge’ hedefimden sapmıyorum, yan sokağa girip gerçek mahalle sakinleri ve esnafıyla konuşmaya gidiyorum.
Salih Gürgen sokağın başındaki elektrikçinin sahibi. Setin elektrik işlerini de o yapmış. “Dizi çekimlerinin her yere az veya çok bir katkısı var. Bir tek, onlar çalışırken insanların araçların geçişlerinde sorun çıkıyor. Ama söyleyince hemen açıyorlar yolu. Yemeği bizim sokakta yediklerinden konuşmalarımız, şakalaşmalarımız da oluyor” diyor.

‘Bizim Yenge’nin Filiz’i Şebnem Bozoklu
ile kocası Bahri’yi canlandıran İlker Aksum

“Burada başrolde oynayan ile figüran arasında fark yok”

Bahsettiği yemekler, Allahverdi Polat’ın lokantasında yeniyor. Polat “Burada çok dizi çekildi ama bunlar en güzeli” diye düşünüyor: “Devamlı gelsinler ama bu kadro gelsinler. Başrolle figüranlar arasında fark yok burada. Kimsede kibir yok. Yemekleri yemek şirketinden geliyor, biz sadece misafir ediyoruz.” Bütün esnafa faydası olduğu konusunda mahallenin kahvecilerinden Ahmet Erkan’ı şahit gösteriyor.
Ahmet Erkan 44 yıldır bu mahallede. ‘Bizim Yenge’nin esnafa katkısının, dizinin prodüktörü sayesinde olduğu kanısında. “Buraya gelip diğer dizilerin yaptığı gibi kendi çay ocaklarını kurup, elemanlarına çay dağıtmadılar. Benim kahvemden, sokağın başındaki kahveden içtiler çaylarını.” Onun kızgınlığı daha önce gelen ‘entellere’: “O kadar çok entel takımı geliyor ki dışarıdan. Neymiş Balat çok değerlenecekmiş. Bu entel takımı Balat’ı yıkıyor, bitiriyor anca.”
Sohbetimize, adının Kemal Altuğ olduğunu öğrendiğim bir kişi “Rant peşindeler rant” diyerek katılıyor. Altuğ set ekibinin birkaç işine yardımcı olmuş, onlar da ona iş teklif etmiş: “Buranın hırsızı falan çok olduğu için dükkanlara sahip çıkılması gerekiyordu. Mekan da buldum onlara, onlar da sağolsun karşılıksız bırakmadılar beni. Balat çevresindeki işlerini hallediyorum” diyor.
Mahallede dizi çekilmesinin değişiklik yaratmadığını düşünenler de var. Örneğin
15 yıllık bakkal Engin Poyraz: “Sadece ‘Bizim Yenge’ değil ki, burada bir sürü dizi çekildi. ‘Cennet Mahalesi, ’Ezel’... Hayatımızda değişen bir şey yok. Balat’a dizi çekimiyle hareketlilik gelmez. Marina yapılsa belki...”

11 kişi ressam İsmail Acar’ın evinde yaşıyor

Dizinin merkezinde bulunan, dokuz erkek kardeş, bir anne ve bir yengenin oturduğu ev, ünlü ressam İsmail Acar’a ait. Acar evi yedi yıl önce almış, kendisi kısa bir süre oturmuş, bir süre de atölye olarak kullanmış: “Ev 1802’de patrikler için yapılmış. 600 metrekare bahçesi var, içi de oldukça büyük. Rayiç bedeli neyse o fiyata kiraladık, dizi diye daha fazla para almadık ama şirket üzerinden kiralandığı için tam miktarı bilmiyorum” diyor.
Evin yanındaki yıkılmış bina da Acar’a ait. İleride bu ikisini birleştirip kültür sanat merkezi yapmayı düşündüğünü söylüyor. “Bu projelerimi gerçekleştirene kadar kısa dönemli kiraya veriyorum. Aslında kiralamayı da düşünmüyordum fakat aşırı talep gelince kiraladık” diyen İsmail Acar yurtdışında olduğundan diziyi izleme fırsatı bulamamış. “Ama internetten bir baktım mekanı nasıl kullandıklarına. Ciddi bir prodüksiyon var, bahçe çok güzel dönüştürülmüş, çaba göstermişler” diyor. Ev, sete dönüşme konusunda tecrübeli, daha önce de “O... Çocukları” ve “Gönül Yarası” filmleri burada çekilmiş.

Kalabalık aileye en uygun yer

Dizinin prodüksiyon ekibinden Nükhet Özer, yapımcıların Balat’ı tercih etme sebebinin ‘mahalle dokusu’ olduğunu söylüyor.
Ev konusunda da, senaryodaki kalabalık aile belirleyici olmuş. Özer “Aile çok kalabalık olduğu için büyük bir ev lazımdı bize, o yüzden bu evi tercih ettik. Tabii içinde ve bahçesinde çok değişiklik yaptık” diyor.


Ayşenil Şamlıoğlu

“Çaya çağırmazsanız gönül koyacağım”

Dizide dokuz erkek çocuk sahibi Mehpare hanımı oynayan Ayşenil Şamlıoğlu, Balat sakinlerinin oyuncuları ve set ekibini aynı mahallede yaşadıkları komşuları olarak görmeye başladıklarını söylüyor: “Çekimlerin geçtiği evin bahçesinde figüran oyuncularla birlikte çay içme sahnemiz vardı. Hemen yan apartmanda oturan bir kadın cama çıkarak ‘Herkesi oturmaya çağırıyorsunuz. Artık gönül koyuyorum, bizi ne zaman çaya davet edeceksiniz?’ diye seslendi.”

İki dizi birleşip “Canım Yengem” oluyor

Dizinin meşhur yengesi Şebnem Bozoklu mahalleliyle beklediğinden daha hızlı bir şekilde samimiyetler kurulduğunu söylüyor. Herkesle tanıştıklarını anlatan Bozoklu “Artık onlar bizim halimizi hatrımızı soruyor, biz de onların. Güzel giden bir ilişkimiz var” diyor. Mahalle sakinleri Bozoklu’ya ‘Bizim Yenge’ ile bir önceki dizisi ‘Canım Ailem’i birleştirip “Canım yengem” diyormuş.



Dizi ekibiyle arası gayet iyi olan kahveci
Ahmet Erkan (üstte) asıl ‘entellerden’ şikayetçi.

‘Sahne tozu yutmak gibi’
Kadir Akel mahallenin en meşhur kahvesinin sahibi. Daha önce Aydın Bulut’un yönettiği ‘Sultan Makamı’ dizisine ev sahipliği yapmış kahvesi. Tanışıklıkları o zamanlara dayanıyormuş. ‘Bizim Yenge’nin Bahri’si İlker Aksum’la da ‘Yabancı Damat’ın çekimlerinde tanışmışlar. Dizideki gazilerin toplanma yeriymiş burası. 30 senedir kahveyi işleten Kadir bey dizi setlerine ev sahipliği yapmayı sevmiş: “Hani derler ya sahne tozu yutmak lazım diye, biz de bu işin tozunu yuttuk.“