30.04.2018 - 13:44 | Son Güncellenme:
Yemek borusu yanığı şikayeti ile Selçuk Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Kliniği'ne başvuran 2 hastayı inceleyen uzmanlar, çocukların ailelerinin de beyanları sonucu ilginç bir sonuca ulaştılar. Yaşları 12 ve 16 olan 2 çocuğun yaklaşık 5 yıl boyunca günde 1-1.5 litre asitli, kolalı içecek tükettiğini saptanırken, 'Özofagus Darlığı' adı verilen hastalığa aşırı tüketilen asitli ürünlerin neden olduğu anlaşıldı. İsimleri açıklanmayan çocukların doktor kontrolleri halen devam ederken, uzmanlar asitli ve kolalı ürünlerin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine karşı önemli ailelere dikkatli olmaya çağırdı.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Doç.Dr.İlhan Çiftçi’nin öncülüğündeki bir ekip aşırı asitli, kolalı içecek tüketiminin çocuklarda yemek borusu yanıkları ile safra kesesi taşına neden olduğunu ortaya çıkartan ilginç bir sonuca ulaştılar. "Aşırı Kola Tüketimine Bağlı Gelişen Özofagus Darlığı (Yemek Borusu) ve Çoçuklarda Cips ve Kola Tüketimi ile Kolelitiazis (Safra Kesesi Taşı) Arasındaki İlişki" başlıklı iki farklı çalışmayı Milliyet ile paylaşan Doç.Dr.Çiftçi, Selçuk Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Kliniği'ne başvuran 2 olguyu incelediklerini, yaşları 12 ve 16 olan bu çocukların yaklaşık 5 yıl boyunca günde 1-1.5 litre asitli, kolalı içecek tükettiğini belirterek; "Çocuklarda yemek borusu yanıkları genellikle koroziv madde dediğimiz asit baz gibi aşındırıcı maddelerin ağızdan alımı veya doğumsal anomaliler sonrası gelişir. Aşındırıcı maddelerden özellikle bazik yani alkali olanlar, derin yanık oluşturur.
Bu yanıklar çok geç iyileşirken, hasar bırakır. Asidik maddeler ise fazla alındığında veya uzun süreli maruziyet durumunda yemek borusu ve midede yanık meydan gelir. Aşındırıcı özellikteki maddelerin aşırı alımına bağlı oluşan yanıklar yemek borusunda darlık yaratırken, çocukların hayatları boyunca beslenme ve yaşam standardını bozan bir sorun teşkil eder. Araştırmamız sırasında bu şekilde yemek borusu hasarı ve darlığı olan olgular tespit ettik.12 ve 16 yaşındaki hastaların ortalama 4-5 yıl boyunca günde 1 litreden fazla asitli-kolalı ürün tükettiği anlaşıldı.
Yandaş mide ve barsak hastalığı olmayan bu çocuklarda ciddi yemek borusu darlığı olması üzerine araştırmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu ürünlerin alımını kısıtlayıp, yemek borusuna müdahaleler yaparak dar olan kısmı genişlettik. Beraberinde ilaç tedavisi ile düzelen olgulara gazlı-asitli tüketim konusunda kısıtlama getirdik. Normale dönen çocukların kontrollerini düzenli olarak sürdürüyoruz" dedi.
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nden Dr.Yavuz Dizdar da, vaka üzerinden ortaya konulan sonuçların dikkat çekici olduğunu belirterek; "Biz uzmanlar bile, gazlı, kolalı ürünlerin içerisindeki asit miktarını bilmiyoruz. Bazı içeceklerin formülü gizli deniyor. Bu gizliliğin altında üretim sırrı değil, sağlık risklerinin ortaya çıkmaması yatıyor. Asitli, kolalı içeceklerin içerisine ne konulduğu tam olarak bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Çocuk Gastroenteroloji Bölümü'nden Prof.Dr.Özlem Durmaz da asitli ve kolalı içeceklerin çocuklarda yaratacağı sağlık sorunlarına karşı vatandaşları uyararak; "Günde 1 litre kolalı asitli ürün tüketmenin getirdiği sonuç yüksek miktarda şeker ve yapay katkı ile ilişkili olması Aşırı kolalı ürün tüketimi çocuğun vitamin ve lif içeren besinleri yeterli miktarda almasını engelleyerek infeksiyonlara yatkınlık, kabızlık, aşırı gaz gibi sorunlara yol açar. Kolanın özellikle sindirim sisteminde tıkanıklığa yol açan bezoar dediğimiz organik yabancı cisim kitlelerini eritmekte kullanılabiliyor olması, ne kadar güçlü bir eritici olduğunun kanıtı. Bu tür asitli içeceklerin yüksek miktarda ve uzun süre kullanılması durumunda sağlıklı sindirim sisteminde tahrişe yol açacağı bilinmeli."
Mert İnan / İstanbul