29.06.2014 - 21:05 | Son Güncellenme:
“Önceden kafamın dikine giderdim. Annem, ‘Tımar edilemeyecek bir at gibisin,’ derdi. Giderek daha duygusallaşıyorum. Eskiden hayat sadece siyah ve beyazken şimdi grileri gördüğüm bir dönemdeyim.”
BAMBAŞKA BiR DERiN
Derin Mermerci: “Doğru insanla evlendiğim için Allah herkese nasip etsin diyorum. Biz arkadaşken evli olduk. Sonradan gönül gözüyle görmeye başladık birbirimizi.”
Cemiyet hayatının gözde isimlerinden Derin Mermerci, Instyle Dergisi’nin 100. sayısı için objektif karşısına geçti.
Türkiye’nin dört bir köşesindeki hayvanlara ve insanlara yardım eli uzatan Mermerci, ailesine verdiği önemden, stiline ve hayata bakışına kadar birçok
konuda özel açıklamalar yaptı.
Şu ana kadar nasıl bir hayatın oldu?
Çok güzel. Ciddi aile bağlarına sahip biri olarak çok sevildim. Babam vefat ettikten sonra ablalarımla beraber üç annem oldu. Kendi aralarında görünmez bir anlaşma yaptılar ve görev bölüşümü oldu. Tansa beni okullara yazdırdı. Yosun sosyal hayatımda yanımdaydı. Ve tabii annem. Hiçbir şeye değişmem.
Ne kadar hayat dolu bir gülümsemen var. Niye bunu hiç göstermiyorsun?
Bana hep, ‘Gazetelerde asık suratlısın,’ diyorlar. Gülmek zorunda değilim çünkü. Baskı bende çok ters tepiyor. Evet gülmek çok güzel bir şey ve Allah bozmasın ben de çok gülen bir kızım ama kendimi rahat hissettiğim yerlerde, evimde, arkadaşlarımın arasında gülüyorum. Dışarıda bir kabuğum var.
“ACAYİP İNSAN SEVERİM”
Aslında son derece sıcakkanlı görünüyorsun...
Öyleyim. Acayip insan severim. Bende herkes 100’den başlar. Duygularıyla yaşayan bir kızım, hiç değişmedim. Hala yüzde 100 güveniyorum. Karşımdaki hak etmiyorsa eğer o yüzde düşüyor.
Hayvansever biri olduğunu biliyoruz. Bu sevgi aileden mi geliyor?
Evet, ailemden böyle gördüm...
Kedilerimiz, köpeklerimiz, ördeklerimiz, kirpimiz vardı. Şu anda da dört köpeğim, yüze yakın balık ve dört tane de su kaplumbağası var evimde. Hayvanların çaresizliğine dayanamıyorum. Uzun süredir daha organize şekilde neler yapabiliriz diye konuşuyoruz. Ben bir yere kadar takip edebiliyorum.
“STİLİM AİLEMDEN...”
Stilin çok konuşuluyor. Kimden geliyor bu zevk?
Ailemden gelen bir şey var. Annem çok zevkli bir kadındır, ablamlar da öyle. Farkında olmadan sen kendi tarzını oluşturuyorsun. Perihan Mağden de bunu bana sormuştu, ‘Nereden geliyor?’ diye. Görme eylemi Allah vergisi. Onun dışında görsel yönü kuvvetli olan biriyim. Arkadaşlarım da pek çok konuda fikrimi alır.
Stilini beğendiğin isimler kimler?
Düriye Pekin, Sennur Dinçkök, ablalarım olduğu için demiyorum Tansa ve Yosun, Diane Kruger, Sienna Miller, Kate Bosworth’ı beğenirim.
Peki tasarımcılar?
Isabel Marant, Lanvin, Balmain, Chloe, Hakan Yıldırım, Yıldırım Mayruk, Hussein Chalayan, Pınar Hakim başta olmak üzere pek çok tasarımcı var.
“ÇOCUK İSTİYORUM”
Geçen sene evlendin. Evlilik hayatı nasıl gidiyor senin için?
Çok güzel. Doğru insanla evlendiğimi düşündüğüm için Allah da herkese böyle bir evlilik nasip etsin diyorum. Biz arkadaşken evli olduk, kısmet. Sonradan gönül gözüyle görmeye başladık birbirimizi.
Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
İnşallah. Çocuk çok seviyorum. Yeğenlerime ne kadar düşkün olduğumu herkes biliyor. Yosun ilk doğum yaptığında mutluluktan gözyaşı dökmeyi anladım. Hastane odasındaydık maaile. Normalde iki kişi kalabiliyorsun ama biz Türklüğümüzü gösterdik Amerika’da!
Çok ağladım mutluluktan. Kısmet, inşallah hayırlısıyla olur.
SOSYETİK TANIMI ÇOK ANLAMSIZ
“Zenginlik demek başka bir şey benim için. Ailem, arkadaşlarım mesela. Sevilen ve sevebilen bir kız olmam. Sağlığımın iyi olması. Babam, ışıkta yatsın, bize hakikaten şahane bir hayat bıraktı. Onun sayesinde o kadar çok yere ulaşıyorum ki. Hayvanlara, insanlara, ihtiyacı olanlara. ‘Zengin, sosyetik...’ Bu tanımlamalar çok anlamsız benim için. Gerçek zenginliği onunla bağdaştıran bir insan değilim.”