17.05.2011 - 22:58 | Son Güncellenme:
ŞiZOFRENi HAKKINDA BiLiNMEYENLER YAZI DİZİSİ 2
Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür, hastalığın tedavisi ve başarı şansı hakkında bilgi verdi: “Güncel ve en önemli tedavi yöntemi, ilaç kullanımı. Dürtü denetimini sağlayan, düşüncelerin aşırılaşmasını düzenleyen bazı antipsikotik ilaçlar var. Ama bunlar tek başına yeterli olmuyor. İlaçlar hastanın işlevselliğini yüzde 50 artırsa da, şizofreni hastaları için ruhsal ve toplumsal tedavi yaklaşımları da gerekiyor. Ülkemizde pek de gelişmiş olmayan rehabilitasyon, bu tip hastaların hayata katılması, sosyalleşmesi anlamında oldukça etkili. Yurt dışında neredeyse her mahallede bir rehabilitasyon merkezi bulunuyor. Türkiye sınırlarındaysa hastalar birkaç gündüz evi ve üniversite hastanelerindeki hocaların liderliğinde düzenlenen rehabilite seanslarıyla yetinmeye çalışıyor. Ayrıca şok tedavisi de kullanılıyor. Çünkü şizofreni hastalığı psikotik ataklar içeren bir hastalık. Psikotik atak durumu, bir anda farklı düşünme, farklı algılamayla şiddetli bir klinik tablo sergileyebiliyor.
Aileye görevler düşüyor
Belirtilerin arttığı ataklar sırasında hastanın genellikle hastaneye yatırılması gerekiyor. İlaç tedavisinin süresi 3-6 aylık periyotlarla gözden geçiriliyor. Ancak, belirtiler belirgin bir şekilde azalsa da en azından birkaç yıl ilaç tedavisini sürdürmekte fayda var. Şizofreni tedavisinde olumlu etkinliği gösterilmiş terapi yaklaşımlarından biri aile içi iletişim ve etkileşim becerilerinin artırılması yaklaşımı. Şizofreni hastalarının birinci derece yakınlarıyla yapılan grup terapileri de etkin olabiliyor. Özellikle aile içi duygu ifadesinin yapıcı bir şekilde kullanımı üzerine odaklanılıyor.”
FARKINDALIK YÜRÜYÜŞÜ
Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür, 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde kişi başına düşen psikiyatrist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, psikiyatri hemşiresi sayısının AB ortalamalarının çok altında olduğunu söylüyor. Tüm bunlara dikkat çekmek için bugün, Guide İletişim sponsorluğunda, Soygür önderliğinde şizofreni hastaları, hekimler, hem-şireler, sağlık görevlileri, tıp öğrencileri ve gönüllülerin katılımıyla bir farkın-dalık yürüyüşü gerçekleştiriliyor. Ankara’dan İstanbul’a gelecek konvoy Süleymaniye Külliyesi Tıp Medre-sesi’nde bir basın açıklaması yapacak.
BAŞARI ŞANSINI YÜKSELTEN NOKTALAR
* Hastalık öncesi genel işlevselliğin ve sosyal ilişkilerin iyi olması
* Zeka düzeyinin normal ya da yüksek olması
* Sosyo-ekonomik düzeyin normal ya da yüksek olması
* Kadın olmak
* Evli olmak
* Hastalığın 20’li yaşlardan sonra başlaması
* Ailede şizofreni öyküsünün bulunmaması
* Hızlı (akut) bir şekilde başlaması
* Bilişsel bozulmaların görülmemesi
* Hastalığın farkında olunması
* Tedavi uyumunun iyi olması
* Tedaviye erken başlanması
* Hastane yatışına daha az ihtiyaç duyulması
Ailede abartılı duygu dışa-vurumu düzeyi olmaması.
ÜNLÜ iSiMLER
Şizofreni olan ama tedavi sayesinde toplumda saygın yerlere gelen isimler var. İşte bunlardan birkaçı:
John Nash: Amerikalı dahi matematikçi. Batı Virginia’daki küçük bir kasabada, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak 13 Haziran 1928’de dünyaya geldi. Geliştirdiği ‘Oyun Teorisi’yle 1950’li yılların en ünlü matematikçisi olarak tanındı. 1958’de hastalığa yakalanan John Nash, 25 yıl bilim dünyasından uzak kaldı. 1994’te hastalığını yenen matematikçi, aktif öğretim üyeliğine geri döndü. Aynı yıl, geliştirdiği ‘Oyun Teorisi’yle Nobel Ödülü kazandı.
Syd Barrett: Pink Floyd üyesi. Pink Floyd onsuz olamazdı. Barrett grubun ilk yıllarında, bestelerin çoğunu yazıyor, vokal yapıyor ve gitar çalıyordu.
YARIN: HASTA YAKINLARININ TUTUMLARI