22.09.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Hazırlayan: Figen Nalan Özkan
Eda Taşpınar’ın bir haftalık Mikanos tatilinde tuttuğu günlük hem öğretici hem de çok eğlenceli. Siz de dolu dolu geçen tatil günlerinin ayrıntısını öğrenmek istemez misiniz? Üstelik, gezinin ik bölümünde Eda ve sevgilisi Bora Kozanoğlu’na arkadaşları Celal-Şebnem Çapa, Emre Ergani ve Cem Mihrap da eşlik ediyor.
1. GÜN: MERHABA TURU
İstanbul Fashion Week’i kaçırıyorum diye üzülerek gitmiştim Mikanos’a... Öyle çok eğlendim ki buna değdi. Keyifli bir uçuş sonrası Ada’ya indik. Bizi bekleyen ciplerle otelimize ulaştık. Hemen belirteyim; Mikanos’da kalınabilecek en hip, en tasarım harikası otel, kayalar oyularak arasına inşa edilmiş Cavo Tagoo. Bir de tabii ki yer bulabiliyorsanız Belvedere. Havuz sefası sonunda meşhur Mikanos Çarşısı’ndaydık. Burada kıyafetten çok özel aksesuar ve ev eşyaları bulmak mümkün. En iyi adresler; Rarity Galerie, el yapımı sandaletçi Scalini, deri çantalar yapan Link, ev aksesuarları için ise Scalas Shop Galarie.
Alışveriş gezisi sonrası akşam yemeği için Chez Katrine’e gidiyoruz. Sokak arasında parmak ısırtan yemeklerin olduğu egzotik bir restoran burası. 23.00’te oturduğumuz yemekten 01.30’da zorla kalkıyoruz. Hem de zorlukla! Yediklerimizi eritmemiz gerek. Şebo’yla (Şebnem Çapa) ben önde, beyler arkada yürüyoruz. Kulüplerin önünden geçip göz gezdiriyoruz etrafa. Öğrendiğim kadarıyla bu sene yine Cavo Paradiso, Caprice, Semeli en gözde kulüpler... Gey kulüpler arasında ise Pierro inişte. Onun yerini Jackie almış.
2. GÜN: DANS, DANS, DANS
Kahvaltı sonrası Psaru Beach’de Nammos’a doğru yola çıkıyoruz. Mikanos’da nerede olursanız olun gideceğiniz yer 15-20 dakikadan fazla sürmüyor. Nammos’da öndeki şezlonglarda yatmak bir ayrıcalık. Ayaklarımız suyun içinde yatıyoruz plajın en orta ön kısmında. Öğle vakti. Yemek için direnmem uzun sürmüyor. Saat 17.30’da yemek yediğimiz masalar, bir anda üzerine çıkıp tepinerek dans ettiğimiz pistimiz oluyor. Gece program önceden hazır. Gola’ya rezervasyonu yaptırmıştık. Ama nafile... Yorgunluğa yenik düşüyor, yerine şehri turluyoruz.
3. GÜN: CENNETiN KEŞFi
Erkenden kalkıp sörf plajı olarak bilinen Panormos Ftelia’ya gidiyoruz. Pek iç açıcı değil. Yerine Kalafatis’e yöneliyoruz. Benim gibi acemi haritacı yüzünden kayboluyoruz. İyi ki kaybolmuşuz. Tepeden bakıldığında cennet diyebileceğimiz, ağaçlarla kaplı özel bir koydayız çünkü. Sonrasında Nammos’daydık. Emre, Celal ve Cem, plajda partiyi çoktan başlatmışlardı. DJ’nin çaldığı müzik sonucu 7’den 70’e kimse yerinde durmadı; şezlongların üzerinde, denizin içinde, barda... Bu sırada gözüm D Squared’ın tasarımcıları ikiz kardeşler Dean ve Dan’e takıldı. Daha uzak bir köşede de Viktor Rolf güneşleniyordu. Tanışmak için ısrarım tavan yaptı. Sonrasında kendimizi grup fotoğrafları çekip dans ederken bulduk. Dean, çok şekerdi. Bikinilerimi çok beğendi. Bu akşam arkadaşlarımızdan birinin doğum günü; Sea Satin’e gidiyoruz. Deniz kıyısında, değirmenlerin yanında bir taverna düşünün, orası Sea Satin işte. Saatler Kül Kedisi masalı misalı gece yarısını gösterince yemekler masalardan toplanıyor. Sırada dans var. Tarkan çalınca mekandaki tüm Türkler, kendini masanın üzerinde buluyor. Sabah 04.00’te otele gelebiliyoruz. Yarın Bora ve ben hariç, grup İstanbul’a dönüyor. Biz daha dört gün buradayız.
4. GÜN: MiLANO’YA DAVETLiYiZ
Sabah Bora, Dean ve Dan’e söz verdiği için Kalafakis’e sörf malzemesi almaya gidiyor. Biz denizin içindeki masadayız. Arkadaşlardan birinin doğum gününü Bora’nın inanılmaz şovu eşliğinde kutluyoruz. Dean ve Dan, seneye gelip sörf yapmak istediklerini söylüyorlar. Bora sudan çıkıyor, beach partimize başlıyoruz. Dan, bana Milano’da aldığı yeni binayı dönünce ilk defa göreceği için ne kadar heyecanlı olduğunu anlatıyor. Bizi Milano’ya davet ediyor, kabul ediyoruz. Akşam Nobu’da yemekteyiz.
5. GÜN: SPORMANIA
Bora ile Kalo Livadi plajına güneşlenmeye gidiyoruz. Burası daha sportif bir plaj. Nammos’a oranla daha çok çift var. Bora’m plajın her yerine, kumlara ‘Bora Eda’yı seviyor’ yazıyor. Akşam üstü partisini bugün kaçırıyor, Cavo Tagoo’ya gym’e gidiyoruz. Akşam D Squared tavsiyesi üzerine Cavo Paradiso’ya Kenny Carpenter dinlemeye gidiyoruz. Onlar iyi ama biz bir anda şarjı çekilmiş pil misali bitiyoruz.
6. GÜN: iLTiFAT YAĞMURUBugün yeni bir gün! Paradise’ın plajını denedik: Hüsran. Aghios Sostis plajına Kikis adlı restorana öğle yemeğine gidiyoruz. Kikis’in karidesli ıstakozlu spagettisi Nammos’la yarışır. Akşam Belvedere’de Dean’ın yanına uğradık, bir şeyler içtik. Sanat galerilerini gezdik, evimize alışveriş yapmaya çarşıya indik. Oradan şehrin göbeğindeki Nico’s Taverna Restoran’a yemeğe gittik. Tepedeki locada deniz kestanesi ve moule marinierre yedik. Ardından Paradise Club’a Ministry of Sound dinlemeye gittik...
7. GÜN: CAPRI SÖZLEŞMESi
Son günümüz. Yine Dean ve Dan’le beraber plajdayız. O gün giydiğim pinlerle kaplı bikiniye Dean bayıldı. Hepimizin son günüydü. Yakışıklıkları, güzel kalpleri, güler yüzleri ve pozitif enerjileriyle D Squared ikizlerinin anlattıkları hikayeler sonucu Capri’de iki hafta sonra buluşma planı yaptık. Viva la Mikanos!