29.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
‘Kalk Gidelim’ dizisini kaleme alan Baykut Badem, “22 senelik senaristlik hayatımda, 15 proje üretmişim. Kariyerimdeki beşinci köy dizisi... Artık köy işlerinden plaket bekliyorum” dedi.
‘Ekmek Teknesi’ dizisindeki Süha karakteriyle yıldızı parlayan Baykut Badem, kariyerine senaristlikle devam ediyor. ‘Mavi Düşler’, ‘Deli Yürek’, ‘Kırık Kanatlar’, ‘Ihlamurlar Altında’ ve ‘Kuzey Rüzgarı’ gibi birçok projeye imza atan senaristle, projesini ve dizi sektörünü konuştuk.
- Televizyon maceranızla başlayalım...
Bu sektörde 22’nci senem doldu. Onlarca proje yaptım. Uyarlama işler değil, özgün projeler... Onların içerisinde dört tane köy komedisi vardı, ‘Kalk Gidelim’le beş oldu.
‘Deli Yürek’le senaristliğe başladım. ‘Kırık Kanatlar’, ‘Ihlamurlar Altında’ da çalıştım.
‘Baba Ocağı’, ‘Dürüyenin Güğümleri’, ‘Güzel Köylü’, ‘Hanım Köylü’ ve şimdi de ‘Kalk Gidelim’...
- Yazın geldiğini sizin Ege dizilerinin başlamasıyla anlıyoruz. Neden sizi daha çok köy dizilerinde görür olduk?
‘Hanım Köylü’den sonra bir daha köy işi yapmam diye düşünüyordum. Ama ‘Kalk Gidelim’, TRT’de hayata geçince, seyirciyle öyle güzel bir bağ oldu ki, şimdi altıncıyı da yapmak lazım diye düşünüyorum.
Vazgeçmemek gerekiyor. 22 senelik senaristlik hayatımda 15 proje üretmişim. Kariyerimdeki beşinci köy işi, artık köy işlerinden bir plaket bekliyorum. Bu işi ikinci sezona taşımak, benim için önemliydi. Projeyi daha da komik bir hale getirdik.
Yapımcılarımız ve yayın yaptığımız kanalın bize yaklaşımı, teveccühü, güveni ve hiçbir şekilde kısmadan bütün imkanları sunması, bizi işimiz yapmamız konusunda iştahlandırıyor.
- Dizi, sadece güldürmeyip sosyal sorumluluk projelerine de dikkat çekiyor...
‘Kalk Gidelim’de sosyal sorumluluk projelerini duyurmaya çalışıyoruz. Hayatın içerisinde dikkat edilmesi gereken hususlar var. Bunlar yaşamımızın doğal bir parçası olduğundan, kahramanlarımız da bu konularda çok dikkatli davranıyorlar ve dizinin kendiliğinden gelişen bir üslubu oluyor. Sonradan eklenmiş gibi değil, gerçekten o hikayenin bir parçasıymış gibi... Bu yüzden de ailece izlenen ve çok sevilen bir yapı oluşuyor.
‘Yazmak benim için daha büyük bir aşk’
- Oyunculuğa erken mi veda ettiniz?
Oyunculuğu da çok seviyorum. ‘Ekmek Teknesi’nde, Süha gibi hakikaten fenomen olmuş bir karakteri canlandırdım. İnsanlar “Neden oynamıyorsunuz, sizi niye televizyonda görmüyoruz, bu işi bıraktınız mı?” diye soruyor. Kimse seyrettiği dizinin, kimin yazdığıyla pek fazla ilgilenmiyor. Kimin oynadığıyla ilgileniyor, bu da çok normal.
“Niye oynamıyorsunuz?”un cevabını, yolda çevirenlere tek tek anlatmaya çalışıyorum. Dizi süreleri çok uzun, eskiden 80-90 dakika yapıyorduk. Hem yazıp hem de oynayabildiğim dönemler oldu ama şu anda hem bir diziyi yazıp hem de oynamak imkansız hale geldi. Yazmak benim için daha büyük bir aşk. Konuk olarak oynuyorum ama sürekli rol imkansız.
- Televizyon sektörünün durumunu nasıl görüyorsunuz?
Geçtiğimiz sene dizi piyasası olarak iyi bir sezon geçirdik. Birkaç sene evvel seyirci televizyondan koptu. Önceki yıl toplamak için çalışan yapımlar oldu.
O projeler inşallah bu sene de devam edecekler. Tanıtımları yükseltmemiz lazım. İyi adımlar atılıyor. Daha güzel sezonlar geçireceğimizi ümit ediyorum.