05.11.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ORKUN BULUT - ALTINCI DUYU
İntema Yaşam’da bir ay içinde açılan marka, Saz için de deneyimsel! Neticede kimliği tam oturmamış, adını daha çok mutfak workshoplarıyla bir yapının içinde restoran kurgusu oluşturmak zordu. İlk ayda bunu başardığını söyleyebiliriz. Saz’ı tanıdığımız günden bu yana yaptığı o şef tabakları, The Stevee’de daha atıştırmalık ve paylaşımlık şekilde hazırlanıyor. En güzel sosyallik zamanıysa öğleden akşama geçiş saatleri diyebilirim. Şefi de mekanında görüp, sohbet etme imkanınız oluyor.
Saz, mekanın ismini Amerika’daki lakabından esinlenerek koymuş. Kendisiyle özdeşleşen TOİ’nin açılımının ‘Trust of İsmet’ olduğunu düşünürsek, mekan isimleri konusunda egolu olması beni artık pek şaşırtmıyor. Şefle konuştuktan ve ondan servis aldıktan sonra da bu egoyu sadece tabelaya astığı bir espiri gibi düşündüğünü anlıyorsunuz. Tavsiye edilesi lezzetler arasında; enginar ve ıspanak bandırma tortilla, patates gnocchi ile taze spagetti karidesini öne alın derim…
PERU DOKUNUŞLU BRUNCH
Uzun yıllar önce şehrin pazar sosyalliği olan otel brunch’ları, tekrar rağbet görmeye başladı. Eskisi gibi zengin büfelerden ziyade, daha rafine ve farklı seçenekleri olanlar ilgi çekiyor. Mesela Swiss Otel The Bosphorus’un Perulu şefi Bruno Andres Cruz’un aktif halde kullandığı Peru dokunuşlu brunch’ı... Özel bir bölümde, kalabalık ceviche seçenekleri görüyorsunuz. Bruno, aynı zamanda kendi ülkesindeki gibi pişirdiği bir tavuk için de ızgaranın başında misafirlerini bekliyor.
BURSALILAR'IN QUEEN PARTİSİ
Türkiye’nin sosyal hayatını İstanbul üzerinden anlatmanın, biz ulusal gazetelerde kalem oynatanlar için biraz tembellik olduğunu söyleyebilirim. Diğer büyükşehirlere her gittiğimde, bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyorum. Geçtiğimiz cuma günü, Bursa Teleferik’in sahibi İlker Cumbul’un ev sahipliğindeki ‘Bohemian Rhapsody’ özel gösterim ve sonrasındaki ‘The Only Queen’ partisine gittim. Türk ekonomisinde önemli bir yere sahip Bursa’nın tüm önde gelen isimlerinin, Freddie Mercury pelerinleriyle partilemeleri muazzamdı. Filme gelince; bir ‘Mr. Robot’ izleyicisi olarak zaten hayran olduğum Rami Malek, sinema tarihine geçecek kadar büyük bir karakter koymuş beyazperdeye. Onun efsanevi hayatını hatalarıyla gösterecek kadar da gerçekçi bir yapıt!