25.09.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
Aşk-ı Memnu’ dizisinin setinde fena halde üşüttünüz. Neden oldu ve zatürreden nasıl kıl payı kurtuldunuz?
Havanın en sıcak olduğu günlerde başladık biz bu diziye. Sıcak makyajıma zarar vermesin diye vantilatörlerin arasında oturuyordum. Bir yandan da spotların önündesin, terliyorsun. Terli terli, vantilatör önlerinde olmak beni hasta etti. Direkt göğsüme indi. O arada doktora gidecek zamanım bile olmadı. Sonunda gittim. Doktor, zatürreden şüphelendi. Allah’tan çekilen ciğer röntgeni temiz çıktı. Diziler çok eziyetli çekiliyor. Her bölüm bir sinema filmi gibi neredeyse. Bu durum çok yıpratıcı.
Firdevs karakterindeki performansınıza mı nazar değdi, yoksa Firdevs’in fettan kişiliğine duyulan tepkinin yansıması mı oldu bu?
(Gülüyor) Doğrusunu isterseniz, beni yakından tanıyan dostlarım Firdevs karakterinde izleyince çok şaşırdılar. Karakterimin çok dışında bir rol bu. Zayıf ve naif bir kadınım ben. Firdevs inanılmaz uçlarda yaşayan, iddialı, kızlarıyla çatışma halinde. Dünyanın her tarafında bu tür kadınlar vardır.
Firdevs karakteri dediğiniz gibi sizin gerçek kişiliğinizle hiç bağdaşmıyor. Bu rolü kabul ederken hiç tereddüt geçirmediniz mi?
Kızıyla çatışacak kadar genç ve modern bir annenin olması gerekiyordu. Teklif gelince tereddüt ettim, etmedim değil. Bizim seyircimiz, oyuncuyla, canlandırdığı karakteri birbirlerine bağdaştırabiliyor. Gerçi eskisi gibi değil tabii. Artık oyuncuyla canlandırdığı karakteri birbirlerine karıştırmıyorlar.
Artık Erol Taş’ı linç etmeye kalkan seyirci yok elbette...
(Gülüyor) Evet, rahmetli Erol ağbi ne çok hakaretlere uğramıştı. Ailesine bile saldırmışlardı. Çocuklarını okul yolunda çevirip dövmüşlerdi. Filmlerin galalarında kötü adama, kötü kadına seyirci sürekli beddua ederdi. Çok şükür onları aştık artık. Herkes bu olayın bir sanat olduğunu biliyor şimdi.
Oyuncu dediğimiz de rolden kaçmamalı, değil mi?
Oyuncunun bu tür rollerden kaçması etik değil. Oyuncuysan, her karakteri canlandırabilmelisin. Rolden kaçılmaz. Ayrıca Nebahat Çehre sürekli masum kadını oynayamaz. Ve Firdevs karakteriyle kamera önüne geçince, çevremden gelen eleştirilerin ışığında konuşmam gerekirse, çok başarılı bulundum. Demek ki uzun yıllar bu karakterle ilgili bilinçaltımda birikimler olmuş, malzemeler oluşmuş.
1975’te TRT’de yayımlanan Halit Refiğ’in siyah-beyaz ‘Aşk-ı Memnu’ dizisinde Firdevs’i Neriman Köksal oynamıştı, hatırlıyor musunuz?
Ben özellikle o ‘Aşk-ı Memnu’ndaki Firdevs’i oynayan Neriman Köksal’ı izlemedim. Çünkü izlersem etkisi altında kalırım diye endişelendim.
Eski Firdevs’le yenisi arasında ne gibi farklar var?
Neriman Köksal, hep o karakterleri canlandıran, hoş ve alımlı bir kadındı. O dizi, önceki dönemlerde yaşanıyordu. Bu dizi ise günümüzde geçiyor.
Firdevs’in en çok nesi zorluyor Nebahat Çehre’yi?
Hayata bakış açısı hep maddiyatla ilgili Firdevs’in. Ben hiç öyle olamadım. Ben tamamen duygusal bakarım her şeye. Evliliklerimde, ilişkilerimde bu böyle olmuştur hep. Firdevs, yaşadığı pırıltılı hayatı kaybetmemek için elinden geleni yapıyor, entrikalar çeviriyor. Nebahat Çehre öyle davranamaz.
Yalılarda da oturur, apartman dairesinde de.
Nebahat Çehre, eğer Firdevs karakterinde olsaydı neler olurdu, hiç düşündünüz mü?
Bugün inanılmaz bir servete sahip olurdum herhalde. Yalılar, hanlar, arabalar (gülüyor)... Ama Firdevs o kadar da kötü birisi değil. Firdevs’i de anlamak gerek. O da öyle bir hayatı kaybetmek istemiyor. Hatta açık açık bu yaşantısını kaybederse, hayatına kıyabileceğini bile söylüyor. Tabii Firdevs’in bu noktaya gelişinin nedenleri var. Bu daha sonra ortaya çıkacak.
Kocasını aldattı mı Firdevs?
Ekrana yansıyanlardan çıkan sonuç öyle. Kızı, zaten o gördüklerinden sonra annesinden nefret ediyor. Ama sadece o görünenlere göre bütün bu yargılar. Oysa öyle olmayabilir de. İleriki bölümlerde bu konudaki yargılar da değişebilir.
Günümüzde de Firdevs’ler var mı?
Sayıları çok Firdevs’lerin.