CaddeFarklı bir konsept, muhteşem yemekler, olağanüstü şovlar...

Farklı bir konsept, muhteşem yemekler, olağanüstü şovlar...

05.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Farklı bir konsept, muhteşem yemekler, olağanüstü şovlar...

Yazlık yerler içinde ilk Cahide Sayfiye'ye gittim. Can dostum İzzet Çapa, mutfakta Bilal-Gazi Ateş kardeşler, Rose Kar (Kraliçe) ve Banlieue 6080'in ortağı ve işletmecisi Murat Özalp'ın da aralarında bulunduğu Çapa Group'un Maçka Parkı içinde, G-Mall'ın karşısında yer alan Cahide Sayfiye'si muhteşem olmuş. Kimse de kusura bakmasın. İnsanların yabancı konuklarını rahatlıkla ağırlayabilecekleri kalitede bir yer. Yemekler, şovlar, servis ve Marilyn Monreo'nun Masası dedikleri bir masa var ki görmeniz, yaşamanız gerek. Zaten fiyatlar atla deve olmadığı için hafta arası da tıklım tıklım. Hafta sonları ise ben bile yer konusunda kimseyi kurtaramam, çünkü yedekli çalışıyorlar. Neyse, erken saatte gittim. Çünkü Çapa Group'a Marka Koordinatörü olarak başlayan sevgili kavalyem Ali Sayar ve İzom ile biraz sohbet edeyim istedim. Sevgili Gülsüm Sami (Lolipop) de oradaydı. Önce bir güzel gezdim, bir kusur bulabilir miyim, diye. Dekorasyon yıkılıyor. Murat ve Rose bu uğurda çok uğraşmışlar. Cahide Sayfiye'de hemen her akşam ayrı bir eğlence yer alıyor. Pazartesi geceleri Zeliha Sunal Çarliston Show yıkılıyor. Bekârlığa veda eden kızlar kına gecelerini burada yapıyor. Nedeni de çok eğlenmeleri ve Cengizhan, Metin, Hala, Şilan, Nihat'tan meydana gelen şov grubu. Kışlık Cahide'deki şovların yerini yenileri aldı. Yemek yerken gülmekten, eğlenmekten lokmalar boğazınıza takılabilir, dikkat edin. Çarşamba 'Mor Pavyon' gecesinde çalsın sazlar, oynasın kızlar. Cuma, Lido Queen's Night var. O akşam yemek seçimini Türkiye'nin bana göre en iyi mutfak şeflerinden sevgili Gazi ve Bilal Ateş kardeşlere bıraktım. Ortaya keçi peynirli crispy polenta salatası, karides köftesi ve benim keşfim, içinde bebe enginar, soya filizi olan ve mevsim yeşillikleriyle yapılan muhteşem bir salata geldi. Bu salatayı mutlaka tadın. Ara sıcak olarak Kraliçe Rose'un ısrarı üzerine közlenmiş patlıcanlı risotto (İtalyanlar'ın lapa pilavı), ana yemekte ise volkanik taşlarda kendimin yaptığı lokum gibi et yedim. Ama ne yazık ki 65 kiloya çıktım. Halim ne olacak bilmiyorum. Finali can dostum İzzet Çapa'nın ısrarıyla volkanik taşta dağ meyvelerive cheesecake'li dondurma ile yaptım. Evet tahmin ettiğiniz gibi pantolonumun fermuarını da indirdim. Cahide Sayfiye tel: (0212) 219 65 30-31. Kalite ve farkı yaşamalısınız Öncelikle bir şeyi atladım. Cahide Sayfiye görsel bir restoran ve olağan tatlar arayanların yeri değil. Masanızın aşçısı olduğunuz, etlerini pişirdiğiniz, tatlılarını kendiniz yaptığınız volkanik taşlar Japon mutfağının vazgeçilmezleri. Fransa ve Yunanistan'da birçok ünlü restoranın kullandığı volkanik taşları Kraliçe Rose Kar, eski Doğu Almanya seyahatinde keşfedip ithal etti. Bu volkanik taşlar 360 derece fırında 24 saat ısıtılıyor. Dekorasyonuna gelince rengârenk masaların her biri, her gece Rose Kar tarafından ayrı ayrı dizayn ediliyor. Tabak ve bardakları Cahide'nin yaratıcı ekibi Paris, Amsterdam ve Berlin'den ellerinde taşıyarak getirdi. Özellikle Marilyn Monroe tabaklarından oluşan 'Marilyn' masası en çok ilgi gören masalardan. Hemen yanındaki siyah-beyaz 'Uzakdoğu' masası ve turkuaz 'Buda' masası mekâna görsel bir şölen yaşatıyor. Özgür ruhların özgür mekânı Cahide, her an her şeyin olabileceği bir yer kısacası. Bu arada masanız yerden 1 metre yükselirse sakın şaşırmayın. Sayfiye'nin bar kısmı kelimenin tam anlamıyla 'Uzakdoğu' ruhunu yansıtıyor. 2 kişinin rahatça yemek yiyebileceği yataklar 'Bali' tarzı. Mudo mağazalarının patronu Mustafa Taviloğlu'nun, Çapa Group için özel olarak ithal ettiği bu yataklar ve oturma grupları hafta içi keyif yapmak isteyenler için çok ideal. Kısacası Cahide Sayfiye'nin kimse kusura bakmasın ama benzeri yok. İlk görüşte sanki her şey tanıdıktı ama o tanıdık her şey aslında yepyeniydi. Ne kabare, ne tiyatro, ne tek başına bir restoran ne de görsel bir şölendi. Hepsiydi ve hepsinden daha fazlasıydı. Cahide'nin yağmurlu havalar için kullanılan kapalı mekânı, şirket yöneticilerinden Murat Özalp tarafından dizayn edildi. Bembeyaz tüller, altın varaklı koltuklar, kubbeden indirilen 200 kilo ağırlığındaki dev altın avize, insanlara 'Keşke arada bir de yağmur yağsa, eğlence burada olsa' dedirtiyor. Tabii benim gözdelerimden olan Açıkhava Tiyatrosu'nun hemen bitişiğinde yer alan Banlieue 6080'nin terası da yenilendi bu arada. İstanbul gece hayatında 'Dahi Çocuk' olarak bilinen Ali Türker tarafından yine muhteşem yapıldı. Yazın geldiğini hatırlatan beyazın ağırlıklı renk olarak kullanıldığı Banlieue'de, olağanüstü teras keyfi yaşanıyor. New York' dan gelen 2 ünlü sushi ustası Kobayashi ve Samon, Banlieue'nün bu yazki sürprizi. Sanırım Banlieue yeni dekoruyla İstanbul gece hayatında birçok davete ev sahipliği yapacak. Banlieue tel: (0212) 231 03 56. Yeni dekoruyla Banlieue 6080 yıkılıyoooo! İstanbul-Kuruçeşme'de bu yaz da müthiş bir yarış var. Yaz eğlencesinin bana göre en hareketli, şenlikli yeri Ortaköy-Kuruçeşme hattı. Şimdi bu hat üzerinde birlikte turlayalım isterseniz. Ortaköy'de daima zirvede olan Anjelique'in dekorasyonunda köklü bir değişiklik yok. Ama yenilikler var tabii. İstanbul Doors Grubu'nun işletmelerinden biri olan Da Mario alt katta İtalyan mutfağıyla hizmet veriyor. Geçtiğimiz yıl Anjelique'in hemen yanında yer alan ve Redroom ile başarılı bir sezon geçiren Mori bu kez kışın en popüler gece kulubü olan Levent'teki Mojito'yla nikâh kıydı. Mori&Mojito 31 Mayıs Çarşamba günü görkemli bir açılışla yarışta "Ben de varım" dedi. Emre Ergani'nin Blackk'i Tampa İstanbul olarak geçen yıl kaldığı yerden devam edecek. Geçen yıl özellikle gençlerin gözdesi olan Sapphire ise Safran'a komşu geldi. Sevgili arkadaşım Aslı Altan'ın Safran'ını ayrı işleyeceğim kısmetse. Kuruçeşme'nin en eski ve kaliteli yerlerinden biri olan New Yorker Kuruçeşme'ye ise sosyetenin alımlı kadınlarından Sedef Bozok'la birlikte Zarifi, K Zone and N Club taze kan olarak geldi. New Yorker'ın tam karşısındaki Ottoman Hotel, yarışa biraz geç girecek. Sanırım 15 Temmuz'da açılacak. Fakat burada yer alacak olan Metin Fadıllıoğlu'nun 29'u daha erken hizmete girecek. Galatasaray Adası ise bu yaz, Türkiye'ye kaliteli eğlence anlayışını getiren Reina'nın patronu Mehmet Koçarslan ve işletme ortağı Ali Ünal'a teslim. Kuruçeşme'nin gerçek kraliçesi Reina'dan dünkü köşemde söz ettim. Bu yarışta yine tüm hızıyla rakiplerine kafa tutmaya devam eden Reina zaten artık klasik olma yolunda. Reina, Sortie, Anjelique, Safran, Mori&Mojito... Ender Sanal, Lal Dedeoğlu ve genel koordinatör Tolga Sezgin ile ana bar olan buzbar bana göre bu yıl Supper Club'dan daha önemli bir yenilik Sortie için. Sıcak yaz gecelerinde serinlemek isteyenlerin ilk durağı buzbar'ın yanı sıra Sortie içinde yer alan Niwa Bar, rakı, balık keyfi yapmak ve değişik meze türleri tatmak isteyenler içinse Çapari Balık hizmette. Etiler'de kısa sürede pek çok müdavim edinen Zen, Çin yemeği ve sushi sevenler için. Yıllardır kalitesinden asla ödün vermeyen ve beyefendiliğine hayran olduğum sevgili Gürhan Ersin'in Mirror'ı, dünya mutfağının en leziz örnekleriyle yer aldığı Sortie'de de iş dünyası ve sosyetenin ikinci adresi bence.Yine sevgili Gürhan Ateş'in Yazı Kebab'ı, Teşvikiye'de Erol-Varol Kaynar kardeşlerle Ayşegül İlsever'in meşhur Salomanje'si Sortie içinde yer alan diğer şık restoranlar. İstanbul gece hayatına yeni bir renk getiren Flamm, makarna, risotto, soğuk et çeşitlerinin de yer aldığı iddialı mönüsü ile yarışta var olanlardan. Sevgili Tolga Atalay'ın ilk kez Sortie içinde açılışını yaptığı Parma'da ise İtalyan mutfağı hâkim. Odun ateşinde pizzalar, geniş makarna ve risotto çeşitleri ile Parma gelecek vadediyor. Sortie'nin dekorasyonunu ise Mahmut Anlar yine konuşturmuş. Büyük patron Burak Türeci'ye ve ortakları Kaynar kardeşlere sezonda başarılar dilerim. Sortie tel: (0212) 327 85 85. buzbar büyük keyif Bu yıl Avrupa'dan Asya'ya uzanan bir 'kaçış noktası' Sortie! Fransızca'da 'çıkış' anlamına gelen sloganla açılışını yaptı. Sortie'ye ilk adımımı sevgili arkadaşım Burhan Akdağ'ın daveti üzerine attım. O akşam Niwa'da yediklerimi, içtiklerimi, yaşadıklarımı daha sonra anlatacağım. Çünkü bugünkü yazım biraz genel olacak. Neyse asıl büyük yenilik, tabii ki aylardır fırtınası koparılan dünyaca ünlü Supper Club'ın, Sortie bünyesinde yer alması. Bu konuda ortaklar arasında olan sevgili büyüğüm Erol Kaynar'ı kutlarım. Ama önemli olan büyük yeniliklerle sezonu nasıl kapatacakları elbette. Amsterdam, Roma ve San Francisco'da bulunan kulüp, Boğaz'a tepeden hâkim manzarası ve farklı eğlence konseptleriyle İstanbullular için farklı bir heyecan. Mönü her gece değişiyor. Türkiye'de Supper Club'ı, Miami'de Bed'i, Cannes'da Nicci'yi ilk keşfeden biri olarak vatana, millete hayırlı olsun diyorum! Eğlence anlayışı Sortie ile değişiyor Sahnelerin yeni solistlerinden Gizem Özdilli yıllarca mankenlik yapmak ve tatil için gittiği Antalya'daki tatil köylerine şimdilerde solist olarak gitmeye başladı. Gizem'e ilk ekstra teklifi yıllardır tanıdığı ve Türkiye'de 'Tıpa Tıp Show'ların yaratıcısı olan Besim Kazado'dan geldi. Kaya Hotel&Resorts'ların Eğlence Koordinatörlüğü'ne başlayan Besim Kazado'yu ilk gecesinde otelde tatil yapan yakın arkadaşları İpek Tuzcuoğlu ve Kerem Alışık yalnız bırakmadı. Gecenin solisti olan Gizem Özdilli'yi birlikte izleyen üçlü, çiçeği burnunda şarkıcıya çıktığı ilk ekstrasında geçer not verdi. Gizem Özdilli, Nur Yerlitaş'ın yaptığı şık ve seksi tuvaletle izleyenleri büyüledi. sdudek@posta.com.tr İlk sınavı geçti