01.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
burada olacakmış. Mutfakta mönü, Akdeniz ağırlıklı. Yine ekimden itibaren burada da Uzakdoğulu şef Tariq James çalışacak. Yeni mönü, İspanyol tapasları ile renklenecek. Dulcineanın telefon numarası (0212) 245 10 71. Herkese iyi pazarlar. Gününüzü, hafif dedikodu, biraz yemek, eğlence ve tabii ki sohbetle renklendirmeye çalışacağım. Çeşme ve Bodrumda yazlıklar birer birer kapanmaya başladı. İstanbul genelinde de eğlence hayatı o kadar renkli sayılmaz. Laila ve Reina hariç. Bir de geçen yılın gözdesi Bebek Salopette hareket var. Bu hafta iki kez gittim. Birincisi kahvaltıya. Yazar menajeri sevgili Sayım Çınar ve Om Yayıncılıkın başarılı editörü Özgür Kalyoncu ile birlikte muhteşem bir kahvaltı yaptık. Çıtır çıtır, içi kaşarlı, fırından çıkmış gevrekler... Pardon, İstanbulda simit derler. Menemen, sucuklu yumurta, Kraliçe Rose Karın ekmek ve havuçlu kek çeşitleri, daha neler neler... Bir daha gideceğim, çünkü Salopetin kahvaltısı kaçmaz. Bir akşam da sevgili Güzide Duran ve menajeri Özgür Arası yemeğe davet ettim. İyi de oldu, o gece Salopet çok hareketliydi. Bizim gruba yeni katılan, sırdaşım İsmailin, İzzetin ve benim çok sevdiğimiz Selçukun doğum günüydü. Çok renkli geçti. Deniz Akkaya, Bekir Ağabeyi (Bekir Saçar), Dodo, Tolga Sezgin, Tunç Gökkaya, İzzetin sağ kolu Aykut Gündüz ve kız arkadaşı Selin oradaydı. Çok tantanalı bir doğum günü oldu. Palyaçomuz bile vardı. Daha sonra Güzide ile yemeğe geçtik. Salopetin minik köftelerine, çıtır patates ve kalamar kızartmasına bayılıyorum. O akşam bir de sebzeli kepek makarna, ardından da Roseun yaptığı çikolatalı pastadan tattım. İki gidişimde de şef Özhan, Barış ve garson Ufuk hizmet ettiler. Çocuklar, birer ateş parçası. Salopetin telefon numarası (0212) 257 10 53. Güzide ile epey dertleştik. Güzide, podyum dünyasındaki sevdiğim isimlerden biri. Erkek arkadaşı İlker İnanoğlu da öyle. Onunla yaptığım söyleşiyi sayfanın sonunda bulacaksınız. Geçen gün Beyoğlunda bir işim vardı. Dolaşırken, eski mekanlarımdan olan Dulcineaya uğradım. Salon, Oda, Mutfak adı altında üç temel konsept üzerine kurulmuş. Bodrum katında bulunan Oda yenilenmiş, müthiş bir ses ve ışık sistemi yapılmış. Burada Mercan Dede, Rebel Moves, DJ Max, Spider ve Joakim gibi elektronik sahnenin öncü isimleri çalmışlardı. Ekim ayından itibaren yine popüler isimler Uluslararası markası Damat-Tween ile yurtiçi ve dışında başarılı işlere imza atan Orka Group bünyesinde yer alan Ormad A.Ş atağa kalktı. Yeni alışveriş merkezi Options Fashion Outletde bir cafe-restaurant açıldı. Adı, Cafe F. Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu burayı, modanın merkezinde lezzeti keşfetmek için açtıklarını söyledi. Dünyanın en ünlü moda markalarının outlet satışlarının yapıldığı İdealtepe Sahil Yolundaki Options Fashionda bulunan Cafe Fnin muhteşem bir manzarası var. Adalar filan görünüyor. Her gün açık olacak Cafe Fin zengin mönüsünde sıcak-soğuk içecekler, makarnalar, salatalar, pizza ve sandöviç çeşitleri mevcut. Orakçıoğlu, Cafe Fin de tıpkı Damat-Tween gibi yurtiçi ve yurt dışına zincir halinde yayılacağını söylüyor. Cafe Fin telefon numarası (0216) 518 90 00. Efendim, Güneyin gözde turizm merkezi Kemerde, 22-26 Eylül tarihlerinde Phaselis Sanat Etkinlikleri düzenleniyor. Bircan Usallı Sılanın sahibi olduğu N1 Prodüksiyon ve KETAV (Kemer Tanıtım Vafı) organize ediyor. Bu tarihlerde Kemer Antik Tiyatroda Gülsin Onay Şef Rengin Gökmen yönetiminde oda orkestrası, Kerem Görsev Caz Triosu ve Pasaporto Latino konserler verecek. Kanal D, bu kış sezona yine iddialı dizilerle giriyor. Bunlardan biri de Hırçın Menekşe. Zerdanın öykü yazarı Senay Ülkü tarafından kaleme alınmış. Çekimleri geçen gün Şilede başladı. Yapımcı, pek çok başarılı diziye imza atan Osman Yağmurdereli. Dizinin başrol oyuncusu tescilli güzel, Zeynep Tokuş. Evlendikten sonra ekranlardan uzaklaşan Tokuşun karşısında, Behzat Uygur gibi sevilen bir isim var. Konusuna gelince; Zeynep kocasından ayrılmış, bir çocuğu olan, Şilede avukatlık yapan genç bir kadın. Kasabada görülmekte olan çok önemli bir davada, karşı tarafın avukatı olarak Zeynepin karşısına, yıllar önceki büyük aşkı çıkar. Olaylar bundan sonra gelişir. Kanal D sezona hızlı giriyor, Cafe F Evet, gelelim Güzide Duran ile mini sohbetimize; D-Sevgili Güzide, epey kilo vermişsin. Ajansın mı istedi bu kadar zayıflamanı?GD-New Yorkta çok çalıştım, koşturdum. Yemeklere de dikkat etmeye başladım. Yemeden kesildim biraz. Diyet yapmadım ama fast food da yemedim. Ajansa gittiğimde 57 kiloydum, beni bu kilomla beğendiler. Şu an 54 kiloyum. O şekilde yemeye devam etseydim 60 olacaktım. Dolayısıyla kendim istedim kilo vermeyi. D-Amerikada günler nasıl geçiyor?GD-İlker ile sabah 10.00da kalkıyoruz. Ajansın saptadığı randevulara metroyla gidiyoruz. Şu ana kadar Vogue ve Bazaar adlı dergilerin editörleriyle tanıştım. Ama yanımda İlker olmasaydı bu kadar rahat olamazdım. İkinci gün ağlayarak geri gelebilirdim. D-Yurt dışındaki mankenler ile buradaki meslektaşların arasında ne gibi farklar var? Ahlak, karakter, yaşam tarzı olarak.GD-Çok büyük fark var. Oradaki insanlar sadece işe konsantre olmuşlar. Kıskançlık ve dedikodu yok. Kültür düzeyleri yüksek. Benim burada rakibim yoktu, şu an ortalıkta kimler var, biliyorsunuz. Oysa orada çok fazla rakibim var. Burada manken olarak 3-5 kişiydik, orada çok fazla güzel kız var. Fiziksel anlamda orada insanlara değişik geliyorum ama tabii yine rakibim var. Yine de kimse birilerine b.. atarak bir yerlere gelmek için uğraşmıyor. D-Sence Türkiyeden dünya çapında kaç manken çıkabilir?GD-Cansu Dere, Sema Şimşek olabilir. Türkiyedeki favorilerim Şenay Akay ve Ayşe Hatun Önal. Çünkü değişik havaları var. Bir de eskiden Deniz Akkayaydı. Yani 5i geçmez. D-Yurt dışındayken seni arayan destek olan, kutlayanlar oldu mu?GD-Oldu ama çok az. Ebru Destan, Ayşe Hatun Önal, Aysun Kayacı, Şenay Akay ve Tülin Şahin aradılar.Bunlar, zaten kompleksi olmayan isimler. Hâlâ arayıp hatırımı sorarlar. İlker olmasa ağlayarak dönerdim D-Türkiyede ne kazanıyordun? Ve Amerikada ne kazanıyorsun?GD-Türkiyede çok daha iyi para kazanıyordum ama ben artık parayı değil, kariyerimi düşünüyorum. Buradaki fiyatım 2000-2500 dolar civarındaydı. Amerikada kazandığım, ancak beni doyuruyor, birikim yapamıyorum. Ama Güzide Duran adı, Türkiyede olduğu noktaya, Amerikada da gelirse paraya "para" demem. Kirada oturuyoruz. Küçücük bir ev. 2000 dolar ödüyoruz. Lüks içinde değiliz. İlkerle mütevazı bir hayatımız var. İş bitince küçük bir kafede sandöviç yiyoruz. Yani kazandığımızla idare ediyoruz. D-Ailenle aranda sorunlar vardı. Baban ve üvey annen olumsuz konuşmalar yaptılar. Şimdi aranız nasıl? Görüşüyor musun onlarla? GD-Bunlar beni tabii yıprattı. Benim de hatalarım oldu. Babamla her zaman görüşüyorum, o benim babam. Ama üvey anneyle görüşmüyorum. Aileme elimden geldiğince destek oluyorum. Bazı problemler olsa da ben onlara ölene kadar bakarım. D-İlker ile evlendiğine dair iddialar var. Evlenecek misiniz? İlker ne yapıyor oralarda?GD-Evlenmek için hazırız ama şimdilik tarih belli değil. Şu an koşturmaca içindeyiz, İlker, Türkiyedeki menajerim Özgür Arasın ABD şubesi gibi. Hep benimle. Onu çok seviyorum. Onun gibi bir insan bulmak çok zor (Güzide ağlamaya başlıyor ve İlkeri arıyor). D-Peki İlkerin ailesiyle durumlar nasıl? GD-Filiz Anneyle (Filiz Akın) çok iyiyiz. Evlenmemizi çok istiyor. Türker Bey (İlkerin babası, ünlü yapımcı Türker İnanoğlu) ile daha resmiyiz. Onun pek karıştığı yok zaten. İlkerin tüm ailesiyle aram iyi. Buradan çıkıp Sezere (İlkerin kuzeni) gideceğim. D-Yüzündeki sivilceler geçmiş. Nasıl bir tedavi uyguladın?GD-Bunlar, ergenlik sivilceleri. Doktorun verdiği ilaçları kullanarak başardım. Çok kuvvetli bir ilaçtı ve 1.5 yıl boyunca günde 2 tane aldım. Sinirleri bozduğu biliniyordu, benim de psikolojimi müthiş bozdu. Şimdi kendimi çok iyi hissediyorum. Gıdama da dikkat ettim tabii. Çikolatayı kestim ama gece yarısı çok sevdiğimden kalkıp tatlı yiyorum. Diyet yapmadım. Sadece peynir, salata, meyve, bol yoğurt yedim. D-Geleceğe yönelik planların ne? Hangi modacıların defilelerine çıkacaksın?GD-Gelecekle ilgili net konuşabiliyorum. Bugün Elle Dergisine poz verdim, en geç 2 yıla kadar da bütün dergilerde olacağım. Zaten bütün büyük firmaların defilelerine katılıyorum. Bir de Quick Silver ile çalıştım. Dünyaca ünlü bir marka, onlarca manken arasından kataloğuna beni aldı. Şu an Paulines adlı ajanstayım. Paris ve Milano çalışmaları için Womanla anlaşacağım. 2004 benim yılım olacak. D-İngilizcen ne düzeyde? İlk gittiğinde lisan sorunu yaşadın mı?GD-İngilizcem bence süper oldu. Sürekli film izliyor, söylenenleri anlamaya çalışıyorum. Amerikalı arkadaşlarım sayesinde de lisanım iyiye gidiyor. D-Arkandan Çağla Şıkel "Keşke gitmeseydi, burada daha çok para kazanırdı. Ben de yıllar önce Naomi Champellla fotoğraf çektirmiştim, hiç bir şey olmadı" dedi. Ona cevabın var mı?GD-Çağla iyi bir manken ama samimi arkadaşım değil. Samimi olduğum manken arkadaşlarımdan biri bunları söyleseydi yaralanırdım. Asuman, Ebru, Şenay, Tülin, Ayşe benim arkadaşlarım. Dediğim gibi, 2004 benim yılım olacak. Hiç bir şey olmasa bile bu dedikoducu ve entrika dolu dünyadan kurtulduğuma seviniyorum. Ben, bazıları gibi kıskanç değilim. Ben gittim, diğer arkadaşlarım da arkamdan gelsin isterim. Hatta onlara yardımcı olurum. Fena mı olur, Türk kızları dünya podyumlarında fırtına gibi esse? D-Senin pozlarına 8 sayfa ayıran Elle Dergisindeki resimlerini diğer ülkeler de satın almaya başladı. Portekizde de yayınlanacakmış. Böyle bir gelişmeyi bekliyor muydun?GD-Allah. Ona şükrediyorum. İlkere çok teşekkür ediyorum. Çok şanslıyım. En iyi dergiler ve fotoğrafçılarla çalışmak benim için çok güzeldi. Büyük sıkıntılar çekip bu noktaya geldim. D-Amerikadan dönmeyi düşünüyor musun? Ne zaman?GD-Şenay Abla samimi olmamı isterseniz, düşünmüyorum. Ülkemi çok sevdiğim halde Türkiye, uzun bir süre, benim için tatil yeri olacak.Evet efendim, dedikodusu, haberi, röportajı olan farklı bir sayfa hazırladım bugün. Hoş kalın, mutlu yaşayın. İyi pazarlar. Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr