En kebap işler listesi

skirac@milliyet.com.tr Bilirsiniz yeni tanıştıÇınız kişilerle ilk muhabbetin kaynaÇıdır "Hangi işle meşgulsünüz" sorusu. Forbes diyor ki eÇer sporcu menajerliÇi, profesyonel bilgisayar oyunculuÇu veya iç çamaşırı fotoÇrafçılıÇı gibi bir işiniz varsa anında ilgi odaÇı olurmuşsunuz.Eminim bu satırları okuyan arkadaşım Ceren "Sanki senin de onlardan bir farkın var" diyecektir. Çünkü kendisi, yaptıÇım işin aslında o kadar da kolay bir iş olmadıÇını anlamak istemiyor. O nedense hep benim yerime Sex and The City dizisine inanmayı tercih ediyor. Bilirsiniz, dizinin başkahramanı New York'un ünlü gazetelerinden birinin köşe yazarı Carrie Bradshaw'dur ve köşesinde hep sosyal yaşamını yazar. İşte Ceren, benim de Carrie gibi olduÇumu sanıyor. Ama bilmiyor ki ben ve benim gibi canını dişine takıp haftada en az iki gece gazetede sabahlayan meslektaşlarımın işi hiç de kolay deÇil. Bilmiyor ki Ayşe Arman olsan bile çalışman gerek bu meslekte! Sürekli, okumalı, araştırmalı, zaman zaman da röportaj peşinde sürünmelisiniz.Yine de bazen de hak veriyorum Ceren'e. İşin içinde olmama raÇmen, ben bile bazı meslektaşlarımı zaman zaman kıskanıyorum. En başta da gazetemizin en çok okunan kalemlerinden Fatih TürkmenoÇlu'nu kıskanıyorum galiba. Düşünsenize adam durmadan, yorulmadan, sürekli geziyor! Hem de öyle laf olsun diye deÇil, dibine kadar geziyor. Halkla, esnafla ve turistle sohbet ede ede geziyor. Her hafta onlarca yeni insan ile tanışıyor, yeni mekânlar keşfediyor. Bir de o kadarla kalmıyor tüm bunları inanılmaz akıcı bir şekilde yazıyor. Her ne kadar defalarca Fatih'in bir seyahatten yorgun argın dönüp, eve bile uÇramadan gazeteye geldiÇine şahit olmuş olsam da yine de ona bakarak "Şöyle bir iş bulamadık gitti" derim. Bu yazıdan çıkacak sonuca gelince, aslında Forbes'ın da demek istediÇi gibi "Herkesin aklını çelen bir iş mutlaka vardır, üstelik kimisi de pek bir kebaptır..." Forbes dergisinin şu ünlü listelerini bilirsiniz. Hani "Dünyanın en zengin 100 insanı" veya "Dünyanın en güçlü 50 kadını" gibi adama iç çektiren, "Ah be şunlardan biri olmak vardı" dedirten listelerinden bahsediyorum. Aktüel dergisinde yazdıÇım yıllarda bu listeleri çok sık takip ederdim. Hem ilginç gelirdi hem de daha önce adını bile duymadıÇım, gizli ünlüleri keşfedip onlar hakkında araştırmalar yapmaya bayılırdım. Geçenlerde yine çok ilgimi çeken bir liste yapmış yayın, "12 Jobs You Wish You Had" yani "Sahip Olmayı İsteyeceÇiniz 12 Meslek". Hâlâ yüzlerce insanın internette 17 AÇustos depreminde kaybettiÇi sevdiklerini aradıÇını biliyor musunuz? Bu insanlar için hâlâ her gün 17 AÇustos. Onlar hâlâ her güne yeni bir depremle uyanıyor. Üstelik zaman her şeye deva oluyor ama onların acılarına asla! Çünkü gözlerini açıp da sevdiklerini yanlarında göremediklerinde, bir kez daha yaşıyorlar o depremi. Dolayısıyla da DadaloÇlu'dan bildiÇimiz "Ölen ölür, kalan saÇlar bizimdir" önermesi de bu insanlar için bir şey ifade etmiyor. Hâlâ depremden saÇ kurtulduÇu bilinen ama hala bulunamayan, ailesine kavuşamayan acı dolu yüzlerce birey var.Bir düşünün. Göçükten saÇ çıkarılan ama hastanede kaybolan 1 yaşındaki Furkan Balcı şimdi 9 yaşında. 18 yaşında kaybolan Hicran Emir ise şu günlerde 26'sına bastı. Şu anda 16 yaşında olan Hande Bora tıpkı Murat Akalın gibi kaybolduÇunda 8 yaşındaydı. Annesi ve babası Gözde Karamert'i ise en son 7 yaşındayken görmüştü... Onlar kaybolduÇunda Youtube da yoktu, bloglar da. iPod daha icat edilmemiş, kameralı cep telefonları ortalıÇı karıştırmamıştı. Hiçbirinin My Space, Yonja veya Facebook üyeliÇi yoktu. Onlar kaybolduÇundan beri çok deÇişti teknoloji ama onların yokluÇundan kaynaklanan acılar deÇişmedi. Türkiye de pek deÇişmedi onların yokluÇunda. Belki hükümet deÇişti, belki Türkiye'de deprem bilinci yerleşti ama deprem önlemleri gelişmedi. 17 AÇustos Etkinlikleri Çalışma Grubu'nun da zamanında söylediÇi gibi birilerinin daha "Uyuma Türkiye, ben uyumuyorum!" demesi gerek. Daha fazla genç kaybolmasın diye yeni bir felaketi beklememek gerek... Uyuma Türkiye onlar uyumuyor