05.02.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Pavyon denmesi beni yaraladı
Ayşe Kucuroğlu, Şişhane’deki mekanı Public’le ilgili olarak, içeri herkesin alınmadığı ve kabarık hesap geldiği eleştirileri için, “Gerçekten içerisi çok kalabalık oluyor. Fiyatlarımız da gayet makul” diyor. “Sokağın başında olmamız avantaj. Müzik direktörümüz Engin Yelkenci'yle işbirliğimiz, bize bambaşka kapılar açtı. Her ay dört yabancı DJ getiriyoruz. İyi müzik veriyor olmamız hareketlilik yarattı. Sadece kulüp değiliz. Restoranımz da hareketli. Evet içki satıyorum ama pavyon mantığı bizde yok.
İster kokoş gelin, ister rahat!
Kuruçeşme’de Les Ottomans Oteli’nin içinde açılan Funfatale, otelin ağır dekorasyonunun tersine cıvıl cıvıl, samimi bir mekan. Funfatale’in işletmecisi Didem Özgen, buraya gelmek isteyenlere “Kıyafetinizi dert etmeyin” diyor. “Buranın gündüz ve gecesi çok farklı. Gündüz ev gibi, gece de o rahatlıkta. Ama akşam yemeği bitiminde müzik hızlanıyor. Gece 02.00’ye kadar eğlence var. Gündüzleri lounge, akşamlar house müzik çalıyoruz. Cumartesi akşamüstü 16.00-20.00 arasında parti yapmaya başladık.
Tabak kırmak yerine karanfil atıyoruz
Yunan kültürünün etkisi hissedilen Lipsi, Ayşegül İlsever tarafından işletiliyor. Mekanda tabak krma devri, yerini sahneye karanfil atmaya bırakyor. “Kimi canlı müzik, kimi DJ sever. Bizde her ikisi de var. Haftanın üç günü 'Gallis' canlı müzik yapıyor. Salı, çarşamba ve perşembe, Yunan-Türkçe karışık şarkılar, Hafta sonunda ise, Suat Ateşdağlı ekibinden bir DJ çalıyor.
Nişantaşı'yla nefes alıp veriyoruz
Yaz-kış hareketli, gece ve gündüzü ayrı yaşayan Beymen Brasserie’yi Ayşem Saraçoğlu işletiyor. Saraçoğlu, “Herkesin rahat edebileceği, iyi yemek yiyebileceği, iyi servis alabileceği bir mekan yaratmak istedik. Fransız mutfağı ağırlıklı, uluslararası bir mutfağımız var. Başka hiçbir yerde yiyemeyeceğiniz soğan çorbası, steak tartar, kendi yaptığımız ördek ciğeri sunuyoruz.