Ece Seçkin: Aşk beni hırçınlaştırıyor

Ece Seçkin, Posta gazetesinden Dilara Doğan'ın sorularını yanıtladı.

Çocukluk hayallerinizden biri neydi?
Hepsi bugün hayatımda yaşadığım şeylerdi. Hep sahne hayali kuruyordum hep.

Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
Hiç olmadığı kadar sakin ve istikrarlı bir dönemdeyim.

10 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
37 yaşıma geldiğimde de kendimi sahnede görüyorum.

Hayatın bütününden memnun musunuz?
Evet, evet fena gitmiyor.

Hayatınızda dönüm noktası olan biri var mı?
Ozan Doğulu.

Mutluluğun resmini çizseniz içinde kimler olurdu?
Ailemin ve sevdiklerimin mutlu olduğu tablo bana yeter.

Şarkı söylemek dışında sizi hayatta heyecanlandıran şeyler neler?
Daha önce gitmediğim yerleri görmek beni heyecanlandırıyor.

Kendinizin hayranı olsanız en çok neyinizden etkilenirdiniz?
Espri anlayışımdan olabilir.

Şu anda Türkiye’deki pop müziği nasıl tanımlarsınız?
Karmakarışık, çorba gibi...

Rap ve pop’un iç içe ilerlemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bayılıyorum! Şu anda iç içe pek şarkı yok ama keşke çoğalsa.

Müziksiz bir dünyaya doğmuş olsaydınız neye yönelmeyi seçerdiniz?
Hukuk alanında ilerlerdim.

İyi yemek yapar mısınız?
Öyle güzel yemek yaparım ki benim yaptığıma inanamazsınız. Hatta yemek workshop’larına katılmışlığım da var. Yemek ve mutfak benim özel ilgi alanım. Ev işlerinde de titizliğim yüzünden iyi olduğumu düşünüyorum.

Hayatta en çok inandığınız şey nedir?
Sevgi.

'Keşke' dediğiniz herhangi bir şey var mı?
Bir değil çok “Keşke”m var.

En sevdiğiniz özelliğiniz?
Hedefe odaklı yaşamam gerektiği dönemlerde sabırlı davranabilmem.

"KİNCİLİĞİME TAHAMMÜL ETMEK ZOR"

Bir günlük tutuyor olsaydınız bu gece ilk neyi yazarak başlardınız cümleye?
'Sevgili günlük biraz önce koca bir hamburger yedim. Pişmanım.'

Tahammül edilmesi zor bir yanınız?
Kinciliğime tahammül etmek zor olmalı.

Sizce sizden iyi arkadaş mı olur iyi sevgili mi?
İkisi de iyi olur benden.

Ruh yaşınızın kaç olduğunu düşünüyorsunuz?
Kesin 13.

Sizi, sizin jenerasyondan ayıran en büyük özelliğiniz nedir?
Her şeyi çok fazla ciddiye almamam olabilir. Hatta genelde hiçbir şeyi ciddiye almamak da buna girer.

Arkadaşlarınızın sizinle ilgili ortak bir görüşü var mı?
Hepsi deli dolu olduğumu söylüyor. Severler beni çok şükür.

Sosyal medyasız kaç gün geçirebilirsiniz?
Sosyal medya bağımlısı değilim aslında ama çok uzun sürmez bence.

Türkiye’nin en güzel kadını kim sizce?
Bilmiyorum, ben değilim.

Hayatınızın kitabı mı güzel olur dizisi mi?
Dizisi olsa güzel olur, araya şarkılar girer çünkü.

İstanbul’u hiç görmemiş birine nasıl anlatırsınız?
'Gerçek kaos burada, gel de gör bebeğim.'

'Asla giymem' dediğiniz bir şey var mı?
Kalem etek asla giymem.

"ÇAĞRI'YI GÖRÜNCE KAFAMA BALYOZ İNDİ"

Kendinizi ne zaman çok seksi bulursunuz?
Seksilik anlayışım farklı. Aynaya bakıp 'Uff çok seksiyim' dediğim olmadı hiç. Ya da öyle bir kaygım olmadı.

Nişanlınız Çağrı Bey’i görünce “İşte bu benim evleneceğim adam” cümlesini size kurduran şey neydi?
Çağrı’nın üstündeki gömleğin jilet gibi ütülü olması. Şaka şaka. Bilmiyorum öyle bir an geldi işte... Kafama balyoz indi. Evrenin mesajıydı galiba. İlk defa görmeme rağmen sanki yıllardır tanıyordum onu.

Aşık olunca nasıl bir kadın oluyorsunuz?
Heyecanlı oluyorum ama aşk beni hırçınlaştırıyor.

Zor bir sevgili misiniz yani...
Evet, biraz zorum galiba.

Evlilik aşkı öldürür mü?
Zannetmiyorum, deneyip göreceğim.

Kıskanç mısınız?
Yani, eh biraz kıskancım.

Hayatta herkes ikinci bir şansı hak eder mi?
Hayır, bazı hatalar affedilmez.

"GERÇEK AŞK ARAMAKLA BULUNMUYOR, EVRENİN ONU SİZE GETİRMESİ LAZIM"

Aradığı aşkı bulamayan biri nerede hata yapıyordur?
Kişi değildir bence hata yapan. Zamanda bir sıkıntı vardır ya da sabırsızdır. Gerçek aşk aramakla bulunmuyor, evrenin onu size getirmesi lazım.

Size yazılan ilk aşk mektubunu hatırlıyor musunuz?
Evet. İlkokulda yazılmış bir not kağıdıydı. Çocuk sırama koymuştu. 'Doktora gittim kalbimde seni buldular' gibi bir şey yazıyordu.

Anne olma fikri kulağınıza nasıl geliyor?
Anne olma fikri şu an bana o kadar uzak ki. Gelmiyor bile kulağıma yani fikri duymuyorum hahahaha.

"BARDA TEK BAŞIMA OTURURKEN..."

Sadece kadın olduğunuz için engellendiğinizi ya da haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü hiç?
'Engellenmek' demek istemiyorum ama ‘kadın’ algısıyla ilgili dünyanın her yerinde bir adım geride duruş var. Geçen gün bir barda tek başıma oturuyordum. Barmen 'Ece Hanım isterseniz sizi içeri alalım' dedi. 'Neden?' diye sordum çocuğa ama bir yandan da düşündüm: 'Neden tek başına oturan bir adamı koruma ihtiyacı değil de bir kadını koruma güdüsü geliyor?' Bunu düşünmek lazım.