Tam 5 yıl önce izlediğimde çok ilginç bulmuştum ‘Mad as Hell’ adlı belgeseli.
Bir Türk girişimcinin ve ‘The Young Turks’ adlı haber yorum programının hikâyesi.
Cenk Uygur, University of Pennsylvania’da okuyor, Columbia Üniversitesi’nde hukuk eğitimi alıyor.
Mezun olur olmaz çok iyi bir iş bulmasına ve ailesinin tüm itirazına rağmen işi bırakıyor ve radyo programı yapmaya başlıyor.
Haberleri, politik gündemi yorumluyor, başta acımasız yorumları antipatik de gelebiliyor ama sonra o kadar çok dinleyiciye ulaşıyor ki kendini online TV programı yaparken buluyor.
Programı 300 milyon izleyiciye ulaştığında keşfediliyor.
Daha sonra YouTube’da 1 milyar izleyici rekoru kırıyor, zaten milyonlarca takipçisi de var.
Bunu fark eden MSNBC New York Ofisi 2010’da onu işe alıyor.
Daha sonra programlarında Beyaz Saray’ı ve Başkan Barack Obama’yı kızdırdığı gerekçesiyle kanal yönetimi tarafından uyarılıyor.
Kanal, her ne kadar “Konuşmasının içeriği değil, üslubu yüzünden uyardık” dese de Cenk Uygur, asıl sorunun içerik olduğunu düşünüyor ve Amerikan hükümetini daha da acımasızca eleştirmeye başlıyor.
Sonuçta, hafta içi prime time’daki programı yerine hafta sonu sabah programını teklif ediyorlar ona, hem de milyon dolarlık bir maaşla.
Bunu bir sus payı olarak görüyor Cenk Uygur ve teklifi geri çeviriyor.
Al Gore’un kanalı Current’da yayın yapmaya başlıyor.
Daha sonra
Al Gore da kanalı Al Jazeera’ya satınca, ilk bildiği işe online yayıncılığa geri dönüyor.
YouTube stüdyolarından yayın yapıyor, izlenme rekorları kırıyor.
“İşte benim hikâyem, ana akım medyanın yanında internet yayıncılığının hikâyesi aslında” diyor Cenk Uygur.
Türkiye’de biz daha Cenk Uygur’un ve The Young Turks’ün yeterince farkında değiliz ama ABD’de ‘Mad as Hell’ adlı belgesel bile yapıldı Cenk Uygur hakkında.
Aynı zamanda bir pazarlama harikası da olan bu belgeseli Apple TV’den izlemek mümkün.
Sadece bir başarı hikâyesi olarak değil, yayıncılığın geleceği bakımından da önemli bilgiler edinmek için.
Belgeselden sonra ise The Young Turks 20 milyon dolar yatırım toplamasıyla gündeme geldi.
Wall Street Journal, 2015’te 4.25 milyon dolar toplayan, 2017 başında ise crowdfunding ile 2 milyon dolar toplayan The Young Turks’ün 20 milyon dolarlık yatırımla çok daha büyüyeceğini anlattı uzun uzun.
Zaten izleyici ve abone kitlesi şimdiden rekor üstüne rekor kırıyor.
Daha sonra ise Google’ın rakamı açıklanmayan büyük yatırımıyla yeniden gündemde, Google’ın sahibi olduğu YouTube, TYT (The Young Turks) Academy adlı bir online akademi kuruyor, dijital yerel haber yapımı hakkında.
İlk derste birinci bölüm gazetecilik taktikleri ve sorumlulukları, ikinci bölüm ise online video prodüksiyonunu anlatıyor.
Şimdi ise Young Turks’ten yetişme yeni bir Türk ABD gündeminde.
Önceki gün New York Times’ta ‘Hasan Piker Twitch’i nasıl ele geçirdi?’ başlıklı bir haber vardı.
29 yaşındaki politika yorumcusu Hasan Piker, ABD seçimlerinde 80 saatlik canlı yorum yaparak ABD gündemine oturdu.
New Jersey’de doğan ve Türkiye’de büyüyen, daha sonra üniversite eğitimini ABD’de tamamlayan Hasan Piker, Young Turks’ün yaratıcısı Cenk Uygur’un yeğeni ve Young Turks programında da bir süre çalışmış.
Şimdi kendi kanatlarıyla uçuyor ve bu kadar çok izlenilmesinin sırrını doğru ve samimi yorum yapması olarak açıklıyor.
Bakalım New York Times’ın geniş yer verdiği Hasan Piker, ABD’den sonra Türkiye’de de çok sayıda izleyiciye ulaşacak mı?