14.12.2014 - 19:55 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
‘Eyvah Düşüyorum’la ekrana dönmeye hazırlanan Mehmet Ali Erbil, özel açıklamalar yaptı:
’Eyvah Düşüyorum’u kış versiyonu olarak deneyeceğiz. Tutmazsa, başka bir format yapacağız. Ben Star’ın elemanıyım zaten, memurum...
Şöhreti hazmetmek kolay değil ama zor bir dönemdeyiz. Kendini uyuşturucudan soyutlamak kolay değil. Çifte standart da var; davaları devam edenler başrolde oynuyor.
Ayrılıklar, travmaymış. Dört travma geçirdim, yıkılmadım... Evliliği seviyorum; tek eşli olmayı her ilişkide denerim.
Evlilik sözleşmesine karşıyım çünkü ortada çocuklar var... Yanlış birileriyle evlendiğimi düşünmüyorum. Ayrılsam da her zaman yanımdalar.
Niye benim adım çapkın? Milletin evlenmeden çoluğu çocuğu oluyor ya da evliyken başkasından çocuk yapıyor.
TEK ESLi OLMAYI BEN DE iSTERiM
Dört kez evlenip boşanan Mehmet Ali Erbil: “Dört travma geçirdim, yıkılmadım ayaktayım... Ben evliliği, hayatı paylaşmayı seviyorum. Tek eşli olmayı da çok isterim; her seferinde, her ilişkide denerim...”
Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, enerjisini de, içindeki çocuğu da hiç kaybetmiyor... Yeni projeleri vesilesiyle bir araya geldiğimiz Erbil’le oyunculuktan şöhrete bakışına, eski eşlerinden günümüz ilişkilerine her şeyi konuştuk.
Yakında ‘Eyvah Düşüyorum’la yeniden Star TV ekranında olacaksınız...
Kış versiyonu olarak deneyeceğiz. İçeriğinde bir değişiklik yok. Diyelim ki tutmadı, başka bir format yapacağız. Ben Star’ın elemanıyım zaten, memurum...
Ekrandan uzak kaldığınız zamanda neler yaptınız?
‘Polis Akademisi Alaturka’ filminin çekimleri vardı, onu bitirdik. 15 günde bir Kıbrıs’ta şovlarım oluyor. Yıllık anlaşmasını yaptığım seslendirmeler var...
Sizi bir projeye dahil etmek kolay mıdır?
‘Polis Akademisi Alaturka’da rol almamdaki en büyük etken; senarist Kemal Kenan Ergen. Onunla ‘Tatlı Kaçıklar’ı çekmiştik. Sonra birkaç projede daha çalıştık. Ona inandığım, güvendiğim için kabul ettim. Yoksa çok proje geldi ama beni heyecanlandıran bir şey olmadı.
SANATÇI TOPLUMA ÖRNEK OLACAK DİYE BİR ŞEY YOK
Yıllardır ekrandasınız, her yaptığınız iş çok seviliyor...
Ben 15 yaşında televizyonda iş yapmaya başladım. 17 yaşında Devlet Tiyatroları’nda oyunlar oynadım. Yani ünlü olmak için yola çıkmadım. Okuluna gittim, bir meslek olarak gördüm.
Bir de zaten ünlü bir babanın çocuğuydum, hiç bocalamadım.
Yeni nesil şöhreti taşıyabiliyor mu sizce? Basına yansıyan birkaç olaydan yola çıkarak soruyorum...
Hazmetmek kolay değil tabii... Bir de alaylı olmalarından kaynaklanıyor. Biz ister istemez bir eğitimden geldik. Oyunculuğun disiplinini aldık, büyüklere saygıyı öğrendik, bir hiyerarşi vardı... Şimdi de yetenekli gençler var ama çağ, çok zor bir çağ. Uyuşturucu, alkol bütün bunlardan soyutlanmak çok kolay değil. İşte bazen çifte standart da oluyor. Uyuşturucudan davaları devam edenler, dizilerde başrol oynuyor, bazıları da içeri alınıyor; Deniz Seki gibi. Bir de ‘Sanatçı topluma örnek olacak’ düşüncesine karşıyım, herkes kendi hayatını yaşıyor. Ben örnek olayım, bir namus abidesi olayım diye yola çıkmıyorsun.
DÖRT TRAVMA GEÇİRDİM YIKILMADIM AYAKTAYIM
Sizin hayatınızda zor dönemler oldu mu, nasıl atlattınız?
Her sanatçının, her kişinin olduğu kadar benim de hayatımda iniş-çıkışlar olmuştur. Bir de ayrılıklar var tabii... Ayrılıklar, insan hayatında ölümden sonra ikinci travmaymış. Ne kadar isteyerek boşanırsan boşan...
Ben dört travma geçirdim, yıkılmadım ayaktayım... Dört travmam var benim!
Yeniden evlenmeyi düşünür müsünüz yoksa “Artık tövbe ettim” mi diyorsunuz?
Hiç öyle büyük konuşmuyorum. Ben evliliği seviyorum; hayatı paylaşmak güzel.
Konuk olduğunuz bir konserde Ajda Pekkan’a “Benimle evlenseydin şimdi çalışmıyor olurdun” demiştiniz. Aynı şey eski eşleriniz için de geçerli mi?
Bu insani bir şey. Hiçbiriyle evlilik anlaşması yapmadım. Evlilik sözleşmesine de karşıyım. Ortada çocuklar var, birliktelikler var, yaşanmışlıklar var... Elimden ne geliyorsa yaparım. “Şuna şuna verdim” diye hiç düşünmedim. Daha çok olsa, daha çok veririm. Hiç yanlış birileriyle evlendiğimi düşünmüyorum. Ayrılsam da şanslıyım, her zaman yanımdalar.
EVLENMEDEN ÇOCUK YAPIYORLAR SONRA BANA ‘ÇAPKIN’ DİYORLAR
Mehmet Ali Erbil deyince akla çapkınları geliyor. Duruldunuz mu?
Niye benim adım çapkın? Milletin evlenmeden çoluğu çocuğu oluyor ya da evliyken başkasından çocukları oluyor... Bunlar konuşulmuyor da “Mehmet Ali Erbil çapkın” deniyor... Her erkek kadar çapkınım. Kendimi ‘normal’ sayıyorum. Diğerleri düşünsün; hem evli barklı adamlar, hem de metresleri var...
Siz ilişkide tek eşli misinizdir?
Tek eşli olmayı çok isterim; her seferinde, her ilişkide denerim. Ama günümüzde ilişkiler gerçekten çok zorlaştı; erkek için de, kadın için de... Partner bulmak kolay bir şey değil artık.
MiLLi YENGEMiZ ÇOK SICAKKANLI
‘Polis Akademisi Alaturka’ nasıl bir film oldu?
Değişik bir iş oldu. ‘Polis Akademisi’ ismi de avantaj; orijinalini yabancılar yaptığı için insanlar aşina. Renkli de bir kadro kuruldu...
Filmde Galatasaraylı Wesley Sneijder’in eşi Yolanthe Cabau da rol alıyor. Oyunculuğunu beğendiniz mi?
Milli yengemiz çok sıcak. Sneijder de sete geldi, onunla da tanıştık. Yolanthe, rolünü hepimizden önce ezberlemişti. Çok tatlı bir Türkçe’si var, o da ona ayrı bir renk katıyor. Film, 30 Ocak’ta vizyona girecek, bakalım...
ARADA YASMiN’E KARIŞIRIM
Çocuklarınızla ilişkiniz nasıl?
Kızlar büyüdü zaten... Ali Sadi, haftanın üç günü bende kalıyor. Onunla biraz zor geçiyor, çünkü maymun gibi oradan oraya atlıyor...
Kızlar için ne diyeceksiniz; karışır mısınız mesela?
Öyle karışılacak bir şey yapmıyorlar ki... Ama arada Yasmin’e karıştığım oluyor. Tabii genç bir kız olduğu için kolay değil. Dizginleri bıraktığın an çok tehlikeli ortam.
Çocuklarınızın oyuncu olmalarını ister miydiniz?
Hiç ilgileri olmadı. Ama belki bir tanesinin olmasını isterdim, en azından sanatın bir dalıyla ilgilenmelerini...