“Atlı faytonlar en büyük zenginliğimiz”

Yolları ve evleriyle Büyükada’yı andıran ABD’nin Michigan Eyaleti’ne bağlı Mackinac Adası’nda da Adalar’da olduğu gibi motorlu araçlar yasak ve ulaşım faytonlarla yapılıyor. Adalar’da faytonların yerini elektrikli araçların alması tartışılırken, Mackinac’ta atlar ve faytonlar adanın en büyük zenginliği sayılarak özenle korunuyor.
ABD’nin Michigan Eyaleti’ne bağlı Mackinac Adası’nda motorlu araçlar 1898’den beri yasak. Ulaşım faytonlar ve bisikletlerle yapılıyor. Kısıtlı sayıda birkaç araç sadece yerel hizmetler, acil durumlar ve yoğun kar yağışı için kullanılıyor. Yüz yılı aşkın süredir adalılar faytonları temel taşıt olarak o kadar benimsemişler ki, motorlu araçları sanki biraz küçümseyerek ve isimlerini bile ağızlarına almak istemeyerek ‘atsız taşıt’ olarak adlandırıyorlar. Motorlu araçlar 1900’lü yılların başlarında adaya getirilmek istenmiş fakat doğan büyük tepki karşısında vazgeçilmiş.
Yolları ve evleri Büyükada’yı anımsatan Mackinac Adası, resmi web sayfasında şöyle tanıtılıyor:
“Daha masum, unutulmuş bir zamana havada asılı kalmış bir ada burası. Hayatın basit zevklerini yeniden yaşayın. Adamıza gelin. Gece konaklayın. Mackinac Adası’nda her gün sonsuz, her gece değerlidir.”

Atlar ve faytonlar özenle korunuyorDünyanın görülmesi gereken 10 adası arasında sayılan Macinac adası, yerel ve ulusal yöneticiler tarafından tarihi, doğal, kültürel özellikleri nedeniyle sıkı koruma programları kapsamına alınmış.
Özenle korunan atlar ve faytonlar Macinac için o kadar önem taşıyor ki, adanın pek çok etkinliği onlar üzerine kurulmuş. Temmuz ayında 4 günlük ‘At Festivali’ düzenleniyor ve ilk gün, adanın rahibi, bütün atları sağlıklı bir yıl geçirmeleri için dua ederek kutsuyor. Adanın bir fayton müzesi de bulunuyor. Trafik karmaşasından uzak romantik havası nedeniyle evlenmek için Mackinac’ı seçen yerli-yabancı turistlere 7 tip faytonla 250-450 Dolar arasında değişen fiyatlarla özel gelin servisi sunuluyor.

At pisliği kokusu doğal bir kokuMackinac Adası’nda da at pisliği ve sivrisinek sorunları var. Fakat adalarını özel ve dünyada nadir kılan özelliğin motorlu araçlardan uzak bulunması olduğunu bilen adalılar bu sorunları fazla önemsemiyorlar. Adanın yerel gazetesinin haberine göre, Faytoncular Derneği Başkan Yardımcısı Trish Martin, “Mackinac daha yavaş ve daha huzurlu bir yaşam şeklini seçti. Faytonları otomobillere tercih etmiş olan atalarımıza her zaman minnettar olacağım. Dünyada insanlar için hala, atların klik-klak nal seslerini duyabilecekleri bir yer olması iyi” diyor ve bazı kişilerin kokudan rahatsız olmalarını, yaşadıkları ortam ve şartlar çerçevesinde hayvanlar ve doğadan kopmuş olmalarına bağlıyor.
Faytoncuların, arabalarına aldıkları turistleri sivrisineklere alıştırmak için yaptıkları bir şaka var. “Bizde tek sivrisinek yoktur” diyorlar. Turistler “Sahi mi?” diye sorunca da “Tabii, çünkü hepsi evli” diye devam ederek onları adanın sivrisinek gerçeğiyle güldürerek tanıştırmış oluyorlar.

Festivaller adasıAdanın kendine özgü ünlü çikolatalı tatlısı ‘fudge’ ve baharla birlikte her yanı kaplayan çiçeği leylak için haziran ve ağustos aylarında iki festival düzenleniyor. Balık Bayramı ve Müzik Festivali de yaz mevsiminin iki diğer etkinliği. Mackinac Adası’ndaki Büyük Otel tarafından her yıl ekim ayında düzenlenen ‘Zamanın İçinde Bir Yerde’ etkinliği ise dünya çapında ünlü. Konusunu 1980 yılında adada çekilen, başrollerini Jane Seymour ve Christopher Reeve’in oynadığı, aynı isimdeki romantik aşk filminden alan etkinlik filmle ilgili sohbet ve konferanslar, yemek ve danslı toplantılarla bir resmi geçitten oluşuyor. Katılımcılar etkinlik boyunca, filmin birbirlerine delicesine aşık fakat farklı zamanlarda yaşadıkları için umutsuz iki kahramanının eski dönem kıyafetlerini giyiyorlar; adada gerekli giysi ve aksesuarları sağlayabilecekleri dükkanlar da bulunuyor.