11.10.2008 - 18:45 | Son Güncellenme:
Ender TÜRKKAN- Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS (Muğla) (DHA)
Denizcilerin ‘Yedi Denizlerin Everest'i’ ya da ‘Dünyanın ucu’ diye andığı, açıklarına ise ‘Tanrının terk ettiği deniz’ adını verdiği Horn Burnu'na, tamamı sacdan imal edilmiş 14 metrelik ‘Uzaklar 2’ yelkenlisiyle hareket etmeden önce DHA'nın sorularını yanıtlayan Osman Atasoy, “Herhangi bir iddiam yok, tek amacım hayallerimi gerçekleştirmek” dedi.
Eski eşi Zühal Atasoy'la 1992-1997 yılları arasında gerçekleştirdiği dünya turu sırasında ‘Deniz’ adını verdikleri kızı dünyaya gelen 51 yaşındaki Osman Atasoy, yeni seyahatinde 19 bin 500 deniz mili yol kat edeceklerini belirtti. Türkiye, Cebelitarık Boğazı, Kanarya Adaları, Brezilya, Arjantin'den sonra varacakları Horn Burnu'nu döndükten sonra bu kez batısından Güney Amerika'yı dolaşıp, Şili, Peru, Panama Kanalı, Bermuda, güzergahını takip edip Türkiye'ye geri geleceklerini kaydetti.
Atasoy, Horn Burnu'na yolculuk fikrini ortaya çıkış hikayesini şöyle anlattı:
“İstanbul'da doğup, büyüdüm. Küçük yaşlarda deniz merakım başladı. Fenerbahçe ve Galatasaray Kulüpleri'nde kürek sporu yaptım. 12 yaşındayken okuduğum Sadun Boro'nun ‘Pupa Yelken’ isimli kitabı hayatımı değiştirdi. Kitaptan çok etkilenmiştim. O yaşımda, kendi teknemle dünya turuna çıkmayı hedef edindim. Nihayet 1992'de eski eşim Zühal Hanım'la yaklaşık 5 yıl süren dünya turunu tamamladık. Bu arada 1995'te turumuz sürerken, Yeni Zelanda'da kızımız doğdu. Kızımın oynaması için aynı ülkeden üzerinde dünya haritası bulunan plastikten yapılmış bir top aldım. Kızım onunla oynamayı bırakınca teknenin salonundaki tavana astım. İki yıl tavanda asılı duran bu küreye bakarken, bir gün, Horn Burnu ve civarı gözüme takıldı. Bir an, bambaşka bir dünya olarak gördüğüm oraların beni çağırdığını hissettim. O gün kafama koydum, bir gün mutlaka oraya gidecektim. Dünya turu tamamlandığında istediğim bu yolculuk için yeni bir teknenin yapımına başladık. ‘Uzaklar 2’ adını verdiğim sacdan imal edilmiş teknenin yapımı, 2002'de İstanbul Tuzla'da tamamlandı. Ancak gerekli maddi desteği sağlayamadığım için yolculuk biraz gecikti. Yüksel İnşaat'ın ana sponsorluğunda Marmaris'ten yılardır hayalini kurduğum yolculuğa çıkacak olmanın heyecanını yaşıyorum.”
KORSANLAR GİTMEYE CESARET EDEMEZ
Horn Burnu açıklarının sürekli fırtınalara sahne olduğunu, soğuğa, buz dağlarına rağmen denizcileri kendine çeken tılsımlı yer olduğunu belirten Osman Atasoy, yolculuk öncesi hiçbir tedirginliğinin olmadığını söyledi. Denizcilerin bölgeye ‘Tanrıların terk ettiği deniz’ dediğini belirten Atasoy, “Gerçekten çok tehlikeli yerler, korsanlar bile gitmeye cesaret edemiyor. Denizciler için oraya gitmek, Horn Burnu'nu dönmek Everest'in tepesine çıkıp bayrak dikmek gibi bir şey. Ben bu hayalimi mutlaka gerçekleştirmek istiyorum” dedi.
2 yıldır Osman Atasoy'la birlikte yaşayan 32 yaşındaki profesyonel dalgıç ve su altı eğitmeni Sibel Karasu da yolculuktan çekinmedeğini söyledi. İlk kez böylesine uzun bir yolculuğa çıkacağına dikkati çeken Karasu, “Kendimi bu tekne de evimde gibi hissediyorum. Osman'ın da kaptanlığına ve tecrübesine güveniyorum. Bu nedenle kendimi çok güvende ve huzurlu hissediyorum” diye konuştu.
Yarın sabah erken saatlerde Marmaris'ten yola çıkacak Osman Atasoy, Sibel Karasu çifti, Şubat ya da Mart ayı içerisinde Horn Burnu'na ulaşmayı hedeflediklerini de kaydetti.