20.06.2022 - 16:55 | Son Güncellenme:
Mithat Serçin | info@latmos-travel.com
Latmos gizemli tarihi, ilginç kayaç yapıları, zengin ekosistemiyle büyülü bir coğrafya. Bu coğrafyada binlerce yıl önceden bugüne gelen en önemli buluntularından biri de kaya resimleri. 1994 yılında Alman arkeolog Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından bulunan Latmos kaya resimleri, Antik Dönem’de Karia bölgesinin kuzeybatı ucundaki İonia ile sınırını oluşturan ve günümüzde kuzeyde Aydın, güneyde Muğla sınırları içerisinde, Bafa Gölü’nün kuzey yakasındaki Beşparmak (Latmos) Dağı’nda yer alıyor. Bu kaya resimleri, Geç Neolitik Dönem’den Kalkolitik Dönem’e kadar (M.Ö. 6000-5000) bir zaman aralığında tarihlendiriliyor. Latmos kaya resimleri yaklaşık 1400 metre yüksekliğe sahip Beşparmak Dağı’nın zirvesi olan ve her yönden görülebilen Tekerlek Tepe’nin etrafına konuşlanmış durumda. Bölgede uzun süre arkeolojik çalışmalar yürüten Anneliese PeschlowBindokat’a göre Beşparmak Dağı, Küçük Asya’nın kutsal dağlarından biri. Bu dağın zirvesi olan Tekerlek Tepe’nin, eski bir taş ve yağmur kültünün merkezi olduğu, daha sonraları bu kültün yerini Zeus’un aldığı ve yakın zamana kadar kurak geçen yıllarda tepeye kadar dini alayların düzenlenip yağmur dualarının yapılması ile kült merkezi sıfatını sürdürdüğü belirtiliyor.
İnsan figürleri
Her geçen yıl yenilerinin bulunmasıyla sayıları artan kaya resimleri, 1994 yılından bu yana 170’e ulaştı. Latmos’ta yer alan kaya resimleri birkaç istisna haricinde, genellikle su ve dere yataklarının üzerinde bulunan küçük mağaralarda karşımıza çıkıyor. Genelde bu mağaraların iç duvarlarında, kaya çıkıntılarının altında, kaya duvarlarında, ana duvarlar üzerinden kopmuş kayalar üzerinde ve yerinden oynamış kaya kütlelerinin alt bölümlerinde çizilen kaya resimleri insanı konu alıyor. Resimlerde insan dışında çeşitli işaret ve simgelere de rastlanıyor. Birçok Neolitik bölgede karşımıza çıkan avcılık, çiftçilik ve insanların yerleşik hayatlarına yönelik motiflerle Latmos’ta şu ana dek karşılaşılmadı. 500’e yakın insan figürünün bulunduğu bu kaya resimlerinden bazılarında kırktan fazla figür betimlemesi bir arada bulunurken bazılarında nadiren de olsa tek figürlü resimler karşımıza çıkıyor. Erkek figürleri genelde ön cepheden ve birkaç istisna dışında cinsel organı olmadan betimlenirken, kadın figürleri ise aşırı iri ve çoğu kez süslü kalçalarıyla betimlenmiş. Kadın ve erkek resimlerine bakıldığında bunların aileyi ön planda tutan resimler olduğu görülüyor. Latmos kaya resimlerinde iki ana üslup görünür; natüralist ve şematik üsluplar. Az sayıda bilinen natüralist üslup, insan, özellikle de kadın figürlerinde gövdelerin yuvarlak hatlı ve derinlik hissi uyandıran işlenişinde kendini gösterir.
Şematik üslubun en belirgin özelliği ise soyut ve geometrik betim tarzıdır. Bu üslupta başlar genellikle yan yana iki zikzaktan oluşan bir çizgi ya da büyük “T” harfi şeklinde betimlenmiştir. Bu baş formları hem kadın hem de erkeklerde görülür. Kaya resimlerinin hemen hepsi kırmızı boyayla yapılmıştır. Boyalar Latmos bölgesinde bulunan demir oksit ve hematitten elde edilmiş.
Hangi mağaralarda bulunuyor?
Balıktaş ve Kerdemlik konumları ile Karadere ise Latmos’un dağ tanrılarının betimlenmiş olması nedeniyle kaya resimlerini görmek için en çok ziyaret edilen mağaralar arasında yer alıyor. Konumları açısından çokça ziyaret edilse de bu mağaralar tek başınıza bulabileceğiniz yerler değil, yanınızda mutlaka yolu bilen biri olmalı. Karadere Mağarası’na Aydın’ın Söke ilçesi Karakaya Mahallesi’nden arazi aracı ile Muğla’nın Milas ilçesi Kapıkırı Mahallesi’nden de antik patikalardan oluşan muhteşem bir yürüyüş parkuru ile ulaşılabiliyor. Latmos kaya resimleri bakımından özel bir yeri olan Karadere, katılığı ve büyüleyici etkisiyle diğer kaya resimlerindeki aile sahnelerinden çok farklı bir öneme sahip. Mağara yaklaşık olarak 450 metre yükseklikte bir dere yatağının kuzey yamacında, düzlükte yer alıyor. Etrafı yüksek kaya bloklarıyla çevrili ve bu doğal kaya blokları, size kutsal bir alana girdiğiniz hissini veriyor. Avlunun kuzey duvarına yaslanmış bir kaya bloğu içerisine çizilen 14 figür, Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından “Latmos dağ tanrıları” ya da “Latmos panteonu” olarak yorumlanmakta. Peschlow-Bindokat bu görüşü şu gözlemle destekler: “Mağara girişindeki kaya zemininde insan eliyle yapılmış çanak biçimli bir oyuk bulunmakta olup bu oyuk içerisinden yüzümüzü dağın sırtına doğru döndüğümüzde dağın zirvesi olan Tekerlek Tepe, ‘kutsal taş’ görülmekte, diğer zirveler ise mağarayı çevreleyen doğal duvarların arkasında kaldığından görülmemektedir.” Karadere mağarasının dağın zirvesi ile olan ilişkisi son derece açıktır.
Kızıyla oynayan anne
Balıktaş Mağarası, Muğla’nın Milas ilçesi Karahayıt Mahallesi’ne 2 km mesafededir. Antik patikalardan yürüyerek ulaşabileceğiniz bu bölgede Kavaklıdere Vadisi’ne birkaç metre mesafede, denizden 370 metre yükseklikte kaya odası ve Balıktaş Mağarası olarak iki farklı mağara bulunuyor. Kaya odası, karşılıklı iki kaya ve üzerine devrilmiş başka bir kaya bloğundan oluşuyor. Kaya bloğunun alt yüzeyi farklı derinliklerde nişler halinde aşınmış olup üzerinde geometrik motifler ile el bezemeleri ve insan figürleri yer alıyor. Bu mağaradaki kızıyla oynayan anne figürü, Latmos kaya resimlerinde aile betimlemesinin en güzel örneklerinden biridir. Balıktaş Mağarası’nda Latmos kaya resimlerinin genelinde kullanılan kırmızı renk ile birlikte sarı renk de görülür. İki yassı kayanın birbirine yaslanmasıyla oluşan kaya bloğunun iki bölümü de betimleme alanıdır. Her iki betim alanında da insan figürleri ve bezemeler resmedilmiş. Kaya yüzeyinin sağ tarafında kırmızı, sol tarafında ise kısmen iki renk kullanılmış. Bu kaya resminde toplam 27 farklı insan figürü bulunuyor ve bunlardan sekiz kadın figürü sarı renkte... Bunlardan ikisi kırmızı renkli erkek figürleri üzerine resmedilmiş ve bu durum kaya resminde iki farklı evre bulunduğuna işaret ediyor. Bu iki mağara da oldukça iyi korunmuş durumda.
Kerdemlik Mağarası
Kerdemlik Mağarası’na da Muğla’nın Milas ilçesi Gölyaka Mahallesi’nden muhteşem Bafa Gölü ve Latmos Dağı manzaralarının eşlik ettiği bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Bu mağara yaklaşık 200 metre yükseklikte bulunuyor. Karadere Mağarası’nda olduğu gibi kaya bloklarının çevrelediği kutsal bir alana giriş hissiyatını burada da duyabilirsiniz. Avluya küçük bir kaya kovuğundan ulaşılıyor. Avlu içerisinde, Kerdemlik Deresi üzerinde bir odayı andıran ve kuzey yönünde küçük bir girişi olan mağarada 27 insan figürü (19’u kadın, sekizi erkek) ve çeşitli bezemeler, düz ve zikzaklı çizgiler, meander motifleri, noktalardan oluşan desenler ile ızgara desenleri yer alıyor. Bölgedeki Neolitik kaya resimleri sadece Kerdemlik, Balıktaş ve Karadere ile sınırlı değil. Anneliese Peschlow-Bindokat’ın kitaplarında sekiz farklı bölgeden ve 170 farklı kaya resminden bahsediliyor. Birçoğu iyi durumda muhafaza edilmiş bu mağara resimlerinin bir kısmı maalesef doğa koşulları, maden sahaları gibi farklı unsurlar yüzünden tahrip olmuş durumda. Latmos’un ilginç kaya oluşumları arasına gizlenmiş bu kaya resimleri, bölgenin bilinirliği ve bölge turizmi için önemli bir mihenk taşı konumunda. Latmos, kaya resimlerinin yanı sıra Karia kentleri, antik yolları, Hitit hiyeroglifi ve Bizans manastırları ile tarihte keyifli bir yolculuğa çıkartıyor ziyaretçilerini.