ArkeolojiKurtuluş Savaşı’nın iktisat cephesi

Kurtuluş Savaşı’nın iktisat cephesi

21.02.2022 - 09:05 | Son Güncellenme:

İş Bankası’nın Ulus’ta bulunan tarihi binası, 2 Mayıs 2019’dan bu yana İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak faaliyet gösteriyor. Bina, aynı zamanda birer müze olan Birinci Meclis ve İkinci Meclis binalarına komşu sayılabilir.

Kurtuluş Savaşı’nın iktisat cephesi

Aydın Hasan | aydin.hasan@milliyet.com.tr

Haberin Devamı

Ankara’ya 1980’li yılların ikinci diliminde öğrenci olarak geldiğimde, gökdelenlerin sayısı neredeyse parmakla gösterilecek kadar azdı. Gökdelen tanımına girebilecek binalar arasında o yıllardan aklıma Büyük Ankara Oteli, Emek İş Hanı, TÜBİTAK, Sabancı Yurdu ve Sheraton Oteli geliyor. Bir de Kennedy ile Tunus Caddesi ve Atatürk Bulvarı üçgeninde yer alan İş Bankası binası. Bugün İçişleri Bakanlığı’nın kullandığı İş Bankası binası, 1990’lı yıllarda Milliyet’in o dönemdeki Ankara Bürosu’na komşu sayılırdı, arada 100-150 metre mesafe vardı. Zeminden itibaren 26 katlı bir binaydı. Gökdelenlerin içinde o dönemde bence en güzeliydi. Haber telaşı içinde büroya giderken, gölgesinin altından kaç defa geçtiğimi bilemem. 1976 yılında inşaatı biten bu binanın, Ertem Eğilmez’in Köyden İndim Şehire filminin bir sahnesine dekor oluşturma hikayesini yıllar sonra öğrenecektim. Filmin çekildiği 1974 yılında binanın inşaatı sürüyordu. Zeki Alasya’nın filmde yük asansöründeki sahnesi de İş Bankası binasında çekilmişti. Sonra 2000 yılında İş Bankası, Ankara’da üçüncü genel müdürlük merkezi olan bu binadan sessizce İstanbul’a taşındı. Komşumuz gitmişti.

Haberin Devamı

Ankara’ya dönüş

İş Bankası, yıllar sonra Ankara’ya sembolik değeri yüksek, anlamlı bir “dönüş” yaptı. Bankanın Ulus’ta bulunan tarihi binası, 2 Mayıs 2019 tarihinden itibaren İktisadi Bağımsızlık Müzesi’ne dönüştürüldü. Bir banka ile iktisadi bağımsızlık arasında nasıl bir bağ olabilir? Bunu anlamak için Milli Mücadele ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına ana hatlarıyla bakmamız gerekiyor.

Kurtuluş Savaşı’nın iktisat cephesi

Zor bir dönem

Milli mücadelenin askeri aşaması, büyük ölçüde 30 Ağustos 1922’de Afyon Ovası’nda kazanılan Büyük Zafer ile sonuçlandırıldı. Ancak zafere rağmen İstanbul ve Çanakkale Boğazı hâlâ İtilaf Devletleri’nin elindeydi. Lozan Konferansı, 21 Kasım 1922’de İsviçre’nin Lozan Kenti’nde göl kenarındaki Şato Oteli’nde başladı. Türk heyetinin başdelegesi Dışişleri Bakanı İsmet İnönü idi. Özellikle imtiyazların kaldırılması konusunda çetin müzakerelere sahne olan konferansın ardından antlaşma, ancak 24 Temmuz 1923’te imzalanabildi. TBMM’de ise 23 Ağustos 1923 tarihinde onaylandı. Ancak anlaşma, tüm tarafların onayladığına dair belgeler resmi olarak Paris’e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924’te yürürlüğe girdi. İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Lozan müzakereleri sırasında Türk heyetinin başkanı İsmet İnönü’ye, “Aylardan beri müzakere ediyoruz. Arzu ettiklerimizden hiçbirini vermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama ne reddederseniz cebimize atıyoruz. Ülkeniz yoksulluk içindedir. Yarın geleceksiniz, kalkınmak için bizden yardım isteyeceksiniz, borç isteyeceksiniz. O zaman cebime koyduklarımdan her birini birer birer çıkarıp önünüze koyacağım” demişti. İş Bankası, işte böylesi bir dönemde kuruldu. Askeri ve diplomatik zaferin ardından ekonomik cephede verilen mücadele çerçevesinde İş Bankası’nın müstesna bir yeri vardır. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk milli bankası, Atatürk’ün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresi’nde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Yani Lozan’ın yürürlüğe girmesinden 20 gün sonra. Bankanın ilk Genel Müdürü, bu görevi için Mübadele, İmar ve İskan Bakanlığı görevinden istifa etti. Mübadaleyle Türkiye’nin topraklarına Rumeli’den 500 bin dolayında Evlad-ı Fatihan gelmişti ve bunların iskanı o dönemde çok önemliydi. Böylesi önemli bir bakanlıktan Celal Bayar’ın çekilerek, Atatürk tarafından İş Bankası’nı kurmakla görevlendirilmesi, bankaya verilen önemi ve iktisadi bağımsızlık mücadelesindeki rolünü gösterir.

Haberin Devamı

Mimarı Giulio Mongeri

Haberin Devamı

Bugün müze olarak hizmet veren Ulus’taki bina, İtalyan Mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. İlk mütevazı bina İstasyon Caddesi’nde idi. Bankanın ilk sermayesi Atatürk’ün verdiği 250 bin liraydı. Müzenin açılışı, 2019’da şu duyuru ile yapıldı: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1924 yılında kurulan Türkiye İş Bankası, milli iktisat tarihi açısından büyük önem taşıyan bugüne kadarki birikimini toplumla paylaşmak üzere, Ankara Ulus’taki tarihi binasını müzeye dönüştürdü. Müze tasarımını Burçak Madran’ın, grafik tasarımını Emre Senan’ın, danışmanlığını Prof. Dr. Zafer Toprak’ın üstlendiği Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi, pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.”

Haberin Devamı

Kurtuluş Savaşı’nın iktisat cephesi

Ankara’nın simgelerinden

Müze binası, Ankara Ulus’ta Atatürk Bulvarı’nın başlangıç noktasına 50 metre mesafede toplu ulaşım açısından rahatça gidilebilecek bir noktada. Aynı zamanda birer müze olan Birinci Meclis ve İkinci Meclis binalarına komşu sayılabilir. Kale İçi çevresindeki aralarında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin de bulunduğu çok sayıda müzeye, yokuşun zahmetine katlanır iseniz, yürüme mesafesi uzaklığında. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müze binası için “Erken Cumhuriyet Dönemi mimarisinin günümüze ulaşmış en önemli örneklerinden biri olan tarihi binada, Batı ve Osmanlı mimarisi ile Art Nouveau ve Neo Rönesans akımlarının izleri dikkat çekiyor” değerlendirmesi yapılıyor. Nostaljik kasa dairesi Müzenin bodrum katında kiralık kasa dairesi yer alıyor. Dönemin kasa güvenliği konusunda ipucu veren, filmlerden çıkma gibi duran kapının ardındaki penceresiz dairenin içi minik saklama kasaları ile dolu. Giriş katının bir bölümünde, eski bankalarda kullanılan banko, vezne gibi bölümlerin yanı sıra eski evrak ve daktilolar sergileniyor. Girişin diğer bölümü İş Bankası’nın camdan şekere Cumhuriyet’in ilk yıllarında memleketin kalkınması için yaptığı faaliyetlerin anlatılmasına ayrılmış.

Kurtuluş Savaşı’nın iktisat cephesi

Atatürk’ün ziyareti

Birinci kattaki toplantı odaları, bir dönemin ofis ve mobilya kültürünü yansıtıyor. Bankanın eski genel müdürlük binalarının maket ve fotoğrafları da bu katta sergileniyor. Atatürk’ün 22 Ekim 1929 tarihinde misafir edildiği, ilk haline uygun şekilde korunan İdare Meclisi Salonu da konuklara açık. Bu katta, Atatürk’ün ziyareti sırasında çekilen fotoğraftan Kurt Bullent tarafından Müze için yapılan bir yağlı boya tablo ile Atatürk’ün bankanın İskenderiye Şubesi’ne hitaben imzaladığı Weinberg tablosu da sergileniyor.

Reklam tarihi

İkinci kat, bankanın kurumsal tanıtımı için yıllardır yapılan reklam ve benzeri faaliyetlerin sergilenmesine ayrılmış. Buradaki kalıcı serginin adı, “İş Bankası İftiharla Sunar.” Bir anlamda bu katta İş Bankası penceresinden Türk reklam tarihi de bir ölçüde sergileniyor denebilir. 3. kat ise bir sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Gezdiğimiz sırada Soner Genç’in “Zamanın Hazinesi” sergisi vardı. 4. katta ise sabit bir sergi var. Bu katta, 100. yılı çerçevesinde Milli Mücadele farklı görseller ile anlatılıyor.