24.11.2024 - 06:10 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler
Seray Şahinler/ seray.sahinler@milliyet.com.tr- Türkiye İş Bankası Müzesi kapsamlı bir renovasyon çalışmasının ardından kapılarını yeniden açtı. Müzenin yeni yüzü “İş’in 100 Yılı” kalıcı sergisiyle ziyaretçiyle buluştu. Müze; belgeler, fotoğraflar, filmler ve koleksiyon parçaları eşliğinde, 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayan İş Bankası’nın bir asırlık tarihini anlatıyor. Hem müzeyi hem yeni sergiyi küratör Doç. Dr. Y. Doğan Çetinkaya ile konuştuk…
Müzenin yeni yüzüyle başlamak isterim… Türkiye İş Bankası Müzesi’nin renovasyon çalışmaları kapsamında neler yapıldı?
2007 yılında ziyarete açılmış olan müzeyi renovasyonun başladığı Nisan 2024’e dek 2.5 milyonu aşkın kişi gezmişti. Geçen zaman içinde ziyaretçiye yeni bir sunumla seslenme ve gelişen müzeolojik yaklaşımları kapsayabilme ihtiyacı doğdu. İşte renovasyon çalışmaları temel olarak bu gereksinime yanıt vermek üzerine kurgulandı. Müzenin tüm teşhir-tanzimi baştan aşağı yenilendi; tarihi nitelikteki binanın özellikle zemin katındaki ahşap bankoları, ana unsurlar olarak sergilemeye dâhil edildi. Atatürk’ün 1928’de şubeyi ziyareti sırasında dinlendiği oda, dönemin fotoğraflarına uygun olarak yeniden düzenlendi.
Tematik akış
Önceden kronolojik olan akış, tematik bir akışa döndü ve böylece çalışanlar, iştirakler, büyüme, teknolojik dönüşüm gibi konu başlıkları altında ziyaretçiye daha bütünlüklü bir anlatı sunma imkânı bulundu. İş Bankası’nın günümüz faaliyetleri ve bankacılıkta yaşanan dönüşüm de müzede ziyaretçiye aktarılan başlıklar arasına dâhil oldu. Dolayısıyla bankanın 100 yıllık yolculuğunun nereden başlayıp bugün nereye ulaştığı daha net bir biçimde müze izleyicisinin dikkatine sunuldu.
Müzenin yeni yüzünü ve sergisini hazırlarken nasıl bir araştırma sürecinden geçtiniz? Bu kapsamda yeni bilgiler ve belgelerin keşfi oldu mu? Yeni araştırmalar sergiye nasıl yansıdı?
Biz bir ekip olarak Tarih Vakfı projesi kapsamında yeni bir araştırmaya giriştiğimizde İş Bankası’nın iki müzesi, bir tarih kitabı ve bir de prestij kitabı mevcuttu. Bu aslında bizim için biraz sıkıntılı bir durumdu. Zira mevcut bilgi birikiminin ötesine geçecek bir kazı yapmak gerekecekti ki İş Bankası tarihini 100. yıla tamamlamak yerine yeniden yazmanın bir anlamı olsun. Çalışmamızda hem bankanın hem de bankayla ilişkili olarak Türkiye’nin iktisadi ve mali tarihine dair yeni bilgilere ulaştık. Bu bilgiler 100 yıllık tarihe ilişki değerlendirmeleri de etkileyecek bir perspektif geliştirmemizi sağladı. Bu yeni araştırmanın ilk çıktısı olarak “Zekâ, Dikkat ve İffet- İş’in 100 Yılı” kitabı okurla buluştu. Müzeyi yenilerken de bu kitap bize çerçeve oldu. Böylelikle daha kompakt, ziyaretçinin rahat takip edebileceği bir anlatı oluştu. Kitabı zenginleştiren görsel arşiv, müzeyi de etkiledi ve yenilenen müzede 100 yıllık tarihi kelimeler ve yazılardan ziyade dönemin ruhunu veren görsellerle anlattık.
Kuruluştan bugüne
“İş’in 100 Yılı” sergisinin kapsamından ve içeriğinden de bahseder misiniz? Belgeler, fotoğraflar, filmler ve koleksiyon parçaları eşliğinde nasıl bir sergi “İş’in 100 Yılı”?
Müze iki kattan oluşuyor. Ziyaretçiler ilk katta daha çok kuruluş dönemine şahitlik edecekler. İlk bölümde banka fikrinin ortaya çıkışı, Millî Mücadele ve İzmir’de 1923’te gerçekleştirilen Türkiye İktisat Kongresi üzerinden anlatılıyor. Bankanın kuruluş senesine odaklanıyor. İkinci bölümde ise 1920’li yılların sonu ve 1930’lu yılların İstanbul Şubesi’nin bir canlandırması ile personele odaklanıyor. Yani İş Bankası’nı var eden İş Bankalılar. Gerçek insanlar. Bu bölümde personel ve bazı öne çıkardığımız kişilerin hikâyesini anlatıyoruz. Birinci katta koridorun diğer tarafına geçerken bir zaman tünelinden geçiyorsunuz. 10 ekranda ziyaretçiler bankanın on yıllarına ilişkin bilgileri dokunmatik ekranlardan öğrenerek geçiyorlar. Daha sonra İş Bankası’nın gelişimi ve yükselişini üçüncü bölümde anlatıyoruz. Tabii ki burada karşımıza hemen İş Bankası kumbarası geliyor. Kumbara vasıtasıyla tasarruf, birikim ve sermayeyi anlatıyoruz. İş Bankası genel merkezleri ve şubeleri ile kurumun büyümesini, toplumdan ve ekonomiden bankaya gelen taleplerle bankanın yükselişinin öyküsünü anlatıyoruz. Dönemin Türkiye’sine dair filmler de ziyaretçilerin dikkatine sunuluyor. Dördüncü bölümde de bankanın kredi dışında doğrudan yatırımları ve iştirakleriyle sanayileşmede oynadığı rolü sergiliyoruz. Burada daha çok Atatürk Dönemi’nin maden, dokuma, sigorta, cam başta olmak üzere belli başlı iştiraklerine odaklanıyoruz. Daha sonra 20. yüzyıl ortasındaki ve günümüzdeki iştirakleri anlatılıyor. Bu katta belgeler ve fotoğraflar ve döneme ilişkin objeler ön plana çıkıyor. Bu bölümden sonra ikinci kata yani teknolojik gelişmelere ve günümüz bankacılığına çıkıyoruz. Burada da bankacılık makinaları ve araç gereçlerinin gelişimini göstermeye çalışıyoruz. İş Bankası’nın bilgisayar ve otomasyona geçişteki ve sonra günümüz dijital ve mobil bankacılığı uygulamalarındaki öncü rolünü takip ediyoruz. Bu gelişim hikâyesi canlı bir şekilde resmedilmeye çalışılıyor. Daha sonra ise bankanın eğitimden sanata, arkeolojiden yayıncılığa bankacılık alanı dışında yaptığı çalışmaları sergileniyor.
Türkiye tarihinde yolculuk
Müze, ziyaretçisine bir bankanın tarihinden yola çıkıp Türkiye tarihi hakkında neler söylüyor?
Gerek birinci katta gerekse de ikinci katta aslında ziyaretçi, hikâyesini okuduğu dönemin Türkiye’sine bir yolculuk yapıyor denebilir. Hem yaratılan atmosfer hem de belge, obje ve panolar okuyucuyu adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Dönem kıyafetleri içinde hazırlanan personel canlandırmaları, büyükçe kullanılan fotoğraflar ziyaretçileri bir başka zamana götürüyor. Gerek İş Bankası’nın kurucularının Cumhuriyet’in önde gelenleri olmaları gerekse de bankanın Türkiye ekonomisinde çok merkezi bir yere sahip olması elbette ülke tarihinin farklı veçhelerine dair bilgiye sahip olunmasını da sağlıyor.
Koleksiyon sergilenemeyecek kadar sayısız
Sergiye çıkan yeni fotoğraflar nasıl seçildi, bunlara müzeye nasıl bir zenginlik kattı?
Her müze sergilenecek materyal açısından mekânsal olarak yetersizdir genelde. Bundan dolayı seçme yapmak gerekir. Bankanın 100 yıllık tarihine ilişkin de fotoğraf, belge, obje koleksiyonu gerçekten sergilenemeyecek kadar sayısız. Bundan dolayı bankanın hikâyesini ortaya koyacak ve insanlara odaklanan bir seçki yapıldı. Çağdaş sergileme anlayışına da uygun bir seçki bu elbette. Biz tarih grubu olarak hikâyeye uygun obje, belge ve görsellere odaklandık ama asıl sergi tasarımı elbette Pattu Mimarlık ekibine ait.