Yeşil bakan şehir
Fındığın dünya başkenti olarak anılan Giresun; yöreye özgü Tirebolu çayı, beyaz kirazı, coğrafi işaretli ürünlerinin yanı sıra Kuzalan Tabiat Parkı, Mavi Göl ve sıcaktan bunalanların kaçış noktası yaylalarıyla özel bir yere sahip
Çay, Karadeniz’in en önemli simgelerinden biri. Doğu Karadeniz’de çay tarımı denildiğinde Rize, Ordu, Giresun, Trabzon ve Artvin başı çeker. Bölgenin o yemyeşil sonsuzluğunun içinde çay hasadının keyfi bir başka. Geçtiğimiz günlerde, Giresun Turizm Tanıtma Platformu tarafından düzenlenen Gastronomi Festivali ve çay hasadına katılmak için Giresun’daydım. Fındığıyla dünyada marka olmuş şehrimiz, çayıyla da güçlü bir iddia ortaya koyuyor. Yıllık 30-35 bin ton arası yaş çay üretimi içerisinde Tirebolu çayının özel bir yeri var. Tirebolu’nun toprak yapısında bulunan bakır ve metal oranı, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterlerden oldukça düşük. Bu da özgün lezzetinin nedenlerinden biri olarak görülüyor
Beyaz kirazın anavatanı Giresun’un beyaz kirazın anavatanı olduğunu biliyor muydunuz? Hele bir de kiraz tuzlusu var ki, lezzeti dillere destan. Yine sakarca müthiş bir değer. Giresun yeşil lezzetleriyle vejetaryen mutfağın önemli bir adresi ama aynı zamanda balık, et ve hamur işlerinde de zengin bir mirasa sahip. Diken ucu kavurması, galdirik, karalahana, bezelye kızartması coğrafi işaretli Alucra oğlak kebabı, fasulye diblesi, pezik diblesi, çal çiçeği çorbası, taflan tuzlusu kavurması, fındık ezmeli kadayıf ve daha neler...
Yaylalar yaylalar
Burası tartışmasız Karadeniz’ in saklı kalmış cenneti. Kuzalan Tabiat Parkı, ABD Yellowston Ulusal Parkı’ndan sonra dünyanın en büyük travertenlerini barındırıyor. Mavi Göl’ün eşi benzeri yok. Hele yaylaları. Kavurucu sıcaklardan bunaldığımız şu günlerde yaylalar tam bir kaçış noktası. Bektaş, Kümbet, Sis Dağı hepsinin özelliği ayrı ama Kulakkaya’nın cazibesi bir başka. Muhteşem doğası, akarsuları bir yana şu an tam zifin çiçeklerinin de zamanı. Diyeceksiniz ki, neden bu özellikleri bilinmiyor? Şimdiye kadar maalesef planlı bir çalışma yapılmamış. Ancak sevindirici haber, tamamen Giresun gönüllüleri tarafından kurulan turizm platformu, Başkan Şevket Alaeddinoğlu öncülüğünde gastronomi tanıtım hareketini başlatmış durumda. Giresun’da beni şaşırtan iki lezzet noktasından bahsetmek istiyorum. Biri yerel ürünleri ve lezzetleriyle bölgeyi temsil eden Doğal Dükkan diğeri ise, şehrin de bölgenin de en yeni yüzü Hughs Gastro.
Fayda Projesi Doğal Dükkan
Doğal Dükkân, canla başla çalışan çiftçinin, türkülere konu olan Karadenizli kadınların, kısacası Karadeniz insanının hikâyesini anlatıyor. Kuruluş amacının mesajı şöyle: “Karadeniz’de bahçesini işleyen, hayvanını besleyen, toprağına sahip çıkan, köylünün doğal, taze, lezzetli ürünlerini kentlerde yaşayan ve doğalı tüketmek isteyenlere ulaştıran, ekonomik olarak kalkındırmayı amaçlayan bir fayda projesi.” Doğal Dükkân, Karadeniz’in kıyısında, yemyeşil bahçesi, bölgeyi yansıtan ürün çeşitliliği ve yöresel yemeklerin en lezzetli halini tadabileceğiniz restoranıyla mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Giresun’a gidemeyenler için güzel haber, bir şubesi de İstanbul Kavacık’ta. Nefis kahvaltısı, Giresun yemekleri ve yine birbirinden çeşitli ürünleriyle lezzet meraklılarının müdavimi oldukları bir işletme.
Hughs deneyimi
Hughs Gastro, Giresun’un yeni yüzü. Şeref Meral ve Ogün Duran tarafından hayata geçirilmiş. Başta Giresun olmak üzere tüm bölgenin ürünleri şefin yorumuyla masaya geliyor. Birbirinden lezzetli ve tasarım sunumlarla bölgede öncü bir misyon üstlenmiş Hughs’a giderken biliniz ki, sizi unutamayacağınız bir deneyim bekliyor. Hughs’un kurucularının bir projesi de Chef Table odaklı farklı mutfak etkinliklerinin yapılacağı 50 kişilik yeni bir mekân.
Nerede ne yemeliyiz?
Kulakkaya Yaylası’nda 1600 rakımda Gırıkbahçe’de gırık tatlısı ve sütlaç tadılmalı. Espiye Park Pide’de meşhur Giresun pidesi, merkezde Şoray Balık’ta batlama, yerli hamsi, yine merkezde yerli sütten hazırlanmış mükemmel fındık ezmeli, sütlü kadayıfın tadına bakılmadan şehirden ayrılmamalı.
