Zeynep Kakınç

Zeynep Kakınç

kakinczeynep@gmail.com

Tüm Yazıları

Aslı Öncü’nün yazdığı Deniz Öcal’ın tasarladığı kitap sosyal girişimci ve sosyal gastronomi alanında dünyanın en iyi 10 şefi arasında yer alan Ebru Baybara Demir’den ilham almış.

Topraktan toprağa bir kompost hikâyesi

Son yıllarda gastronomi içerikli birbirinden kıymetli kitaplar ufkumuzu açıyor. Yemek tariflerimizin kayıt altına alınması ve mutfak kültürümüzün uzun yıllara dayanan çok yönlü zenginliğinin anlatıldığı kitaplar hem kaynak olarak yol gösterici hem de doğru bilgiye ulaşmak anlamında birer rehber. 30 yılı aşkın süredir yayın hayatını sürdüren Kitap Dergisi’nin gastronomi jürisinde yer aldığım için bu konuda çıkan yayınları da yakından takip etme fırsatım oluyor. Artun Ünsal’ın “İstanbul’un Lezzet Tarihi”, Kübra Sultan Yüzüncüyıl, Aynülhayat Uybadın, Arif Bilgin ve Suavi Aydın tarafından yazılan “Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı”, Priscilla Mary Işın’ın “Osmanlı Mutfak Sözlüğü” Kitap Dergisi’nin ödül alan kitapları arasında yerlerini aldı. Tüm bu umut verici yayınlar arasında en büyük eksiklik ise çocuklarla ilgili gastronomi konulu eğitici kitapların yeterince bulunmamasıydı.

Haberin Devamı

Geçen hafta tam da bu eksikliğimizi gideren bir kitap lansmanına katıldım. Kültürel mirasımızı yarınlara taşıyacak ve gıdanın geleceğine sahip çıkacak olan çocuklarımıza ışık tutacak doğru projeler ve yol gösterici yayınlar çok önemli. Kitabın adı “Topraktan Toprağa Bir Kompost Hikâyesi”. Aslı Öncü’nün yazdığı, Deniz Öcal’ın resimlediği kitap, geçtiğimiz yıllarda Çocuk Edebiyatı dizisiyle çok konuşulan Tefrika Yayınevi’ne ait.

Topraktan toprağa bir kompost hikâyesi

İlham kaynağı Ebru Baybara Demir

Sosyal girişimci ve sosyal gastronomi alanında dünyanın en iyi 10 şefi arasında yer alan Ebru Baybara Demir’in Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetimi Projesi’nden ilham alan kitap, küçük okurlara sebze ve meyvelerin pazaryerlerinden toprağa uzanan dönüşüm hikâyesini anlatırken, doğa dostu tarım ve sürdürülebilirliğin önemini eğlenceli bir dille öğretiyor. Çocuklar, domates, patates, marul, patlıcan ve salatalık gibi kahramanlarla bu hikâyeyi okurken, topraktan gelenin yine toprakla buluştuğu kompost sürecini öğreniyor. Böylece ‘atık’ olarak görülen yiyeceklerin doğaya yeniden kazandırılabileceği farkındalığı oluşturuluyor.

Haberin Devamı

“Doğa ile uyum içinde yaşamanın en önemli adımlarından biri, ona zarar vermeden, döngüsel bir düzenle üretmek ve tüketmektir,” diyen Ebru Baybara Demir’in kitapla ilgili düşüncesi ise şöyle: “‘Topraktan Toprağa Bir Kompost Hikâyesi’ kitabı, çocuklara bunu anlatmak, onların doğaya olan sevgilerini büyütmek benim için çok değerli. Bu hikâye, doğanın döngüsünü en masum ve umut dolu şekilde anlatıyor.” Kitap çocuklara yönelik ama büyükler için de keyifli bir başucu kitabı.

Topraktan toprağa bir kompost hikâyesi

Lezzetli sayfalar

Gastronomi yayınlarında giderek artan bir hareketlilik var. Özellikle gastronomi tarihiyle ilgili, geçmiş kültürlere yönelik çalışmalar ön planda. Bu yıl basılan ve dikkatimi çeken bazı kitaplardan bahsetmek istiyorum.

*Marianna Yerasimos’un yazdığı “500 Yıllık Osmanlı Mutfağı”, İstanbul’da sarayda ve saray çevresinde yaşayan bir seçkinler grubu tarafından 15’inci yüzyıldan itibaren biçimlendirilmiş yemek kültürünü anlatıyor. Malzemeden pişirme yöntemlerine, yemek çeşitlerinden yeme alışkanlıklarına ve sofradaki görgü kurallarına kadar pek çok konuyu kapsıyor. Yerasimos, ağabeyi Stefanos Yerasimos’un başlattığı tarihsel araştırmaları, yemek kültürü alanında devam ettiren bir yazar. Türk mutfağının gelişimi ve tanıtımıyla ilgili yaptığı çalışmalarla tanınıyor.

Haberin Devamı

*Geçtiğimiz günlerde vefat eden, gastronomi dünyasının efsane ismi Feridun Ügümü imzalı “Hünkâr” kitabı, gelenek ve lezzetin en önemli duraklarından Hünkâr Lokantası’nın tarihini ve eşsiz tatlarını anlatıyor. Okudukça da bir kültür mirasının hikâyesinin derinliklerine iniyorsunuz.

*Emine Kapka tarafından yazılan “Antik Roma Yemek Kültürü” başlıklı kitap, Latince ana kaynaklardan doğrudan yapılan tercümelerle birlikte, Romalıların yemek kültürünü oluşturan ana araçları, tarifleri ortaya koyuyor ve yemek kültürünün toplum üzerindeki etkilerini, yemeğin rolünü, en çok tüketilen gıdaların hazırlanma süreci ve bir Romalının yemeğe verdiği anlamı anlatıyor. 

*Keyifle okuduğum bu yılın kitaplarından biri de “Trilye’nin Oltasına Takılanlar-II”. Ankara’daki Trilye Restoran’ın sahibi gurme yazar Süreyya Üzmez, gastronomi sektörünün duayen ismi. Yeni kitabında restoranın, başarı hikâyelerine hayran kaldığı ünlü misafirlerinden 101 ismi anlatıyor. Kitaptaki isimlerin her birine ayrılan sayfaların ardından Trilye’nin inovatif tariflerinden biri yer alıyor.