Zeynep Kakınç

Zeynep Kakınç

kakinczeynep@gmail.com

Tüm Yazıları

İstanbul’un hemen yanı başında gölleri, tabiat parkları, Konuralp Antik Kenti, Topuk Yaylası ve lezzet hikâyeleriyle Düzce, yeme içme kültürü açısından da köklü bir geçmişe sahip.

İstanbul-Ankara arasında karadan yolculuk edenler iyi bilir, Düzce’den geçerken otobanın iki tarafında saklanmış dünyanın en bakımlı köyleri, kasabaları ve yeşillikler arasında kaybolup gidersiniz. Kuzeyde Akçakoca ve sahili, Ceneviz Kalesi, güneyde şelaleler, mağaralar, göller, tabiat parklarıyla Düzce’deki yeşilin ve mavinin kucaklaşmasını başka hiçbir yerde göremezsiniz.

Haberin Devamı

Düzce’ye gitmek için sebep çok: Kazı çalışmaları hızla devam eden 2 bin yıllık Konuralp Antik Kenti, Topuk Yaylası, rafting yapılan akarsular ve her bir köşede kurulan farklı sofralar... Üstelik İstanbul’un hemen yanı başında hafta sonu kaçışları için bulunmaz bir lokasyon.

Bir şehrin varoluşunda belediye başkanlarının vizyonu ve kararlılığı çok önemli. Mutfak Sanatları Merkezi etkinliği dolayısıyla kısa süre önce gittiğim Düzce’de, eski Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün şehrin yeme içme kültürüne yönelik yaptığı çalışmaları ve gelecek projelerini yerinde görme fırsatını buldum. Şimdiye kadar kıymeti pek anlaşılamayan Düzce atağa geçti. Başkan Faruk Özlü’yle Düzce sohbeti ederken, şehrin değerlerinin kayıt altına alınarak, bir destinasyona dönüştürülmesi ve bölgenin gastronomik zenginliğinin dışa açılmasının ne kadar sevindirici olduğunu düşündüm.

Göç yollarını birleştirmiş

Düzce’nin jeopolitik konumu; doğal olarak bu bölgeyi birçok medeniyet için cazibe merkezine dönüştürmüş. Merkez olma vasfı Osmanlı’nın kuruluşuna kadar uzanıyor. Osman Bey’in silah arkadaşı Konuralp Gazi, Düzce ve yöresini fethederek Türk yurdu yapıyor. Sonraki yüzyıllar boyunca Düzce, hem göç yollarını birleştirmesinden hem de verimli toprakları sayesinde sürekli iskân olunan bir bölgeye dönüşüyor.

Düzce yeme içme kültürü açısından da köklü bir geçmişe sahip. Yalnızca Konuralp pirinci bile 200 yıl boyunca Osmanlı saraylarında baş ürünlerden biri olarak kullanılmış. Coğrafi konumu ve zorunlu göçler sebebiyle şehir çok farklı etnik gruplara ev sahipliği etmiş. Bu çeşitlilik haliyle mutfağına da yansımış. Türk, Kürt, Tatar, Laz, Gürcü, Boşnak, Çerkez ve Abaza mutfakları ağırlıklı. Özellikle Çerkez ve Abaza köylerinde, etkin bir şekilde gelenekler sürdürülüyor. Başkan Faruk Özlü, “Tüm bu mutfakların kültürü tek bir Düzce tenceresinde pişiyor” diyerek bölgenin kültürel derinliğine dikkati çekiyor.

Haberin Devamı

Coğrafi işaretli ürünler

Düzce’nin coğrafi işaretli ürünleri şöyle: Akçakoca melengücceği tatlısı, Akçakoca mancarlı pidesi, Akçakoca sarı fındığı, Yufkalı Konuralp pilavı, Düzce acıkası, Düzce köftesi, Konuralp pirinci, Düzce kestane kabağı, Düzce şırası, Düzce şeker kamışı pekmezi. Sayının yakın zamanda artacağını tahmin ediyorum. Bunların yanı sıra Damat fındığı, Mamursa, Boşnak böreği, Kaldirik, Çerkez tavuğu, Haluj, Kestane balı, Karalahana, Dağ çileği, Siyah pirinç de şehrin öne çıkan lezzetleri. Aşağı yukarı hepsini tattım; özgünlük ve lezzet özelliklerini buradan şeflerimizin dikkatine sunuyorum. Yerelde kasaba pirinci olarak adlandırılan Konuralp pirinci, mutlaka her eve girmeli. Haşlanmış dana eti, nohut ve kemik suyuyla yapılan, piştikten sonra da üzerine ev işi yufka veya ince lavaş serilip sıcak olarak servis edilen Yufkalı Konuralp pilavına bayıldım.

Haberin Devamı

İçinden hikâyeler yükselen şehir Düzce

İçinden hikâyeler yükselen şehir Düzce

Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ve Milliyet Yazıişleri Müdürü Menderes Özel’le birlikte Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’den şehirle ilgili yeni projelerini dinledik.

“Bizim evimiz”

Faruk Başkan’ın ağzından düşürmediği söz: “Düzce bizim evimiz. Bu evin düzeni, tertibi, temizliği ve huzuru hepimizin ortak sorumluluğudur” diyor. Yaptıkları en önemli çalışmalardan biri de çöp meselesini, “sıfır atık” konseptine uygun biçimde, kökünden çözmek. Her yemeğin arkasında yüzlerce hatta binlerce yıllık değişim, emek, gayret, kültür ve medeniyetin olduğunu hatırlatan Faruk Özlü, şehre bir de 281 tarifli yemek kitabı kazandırmış. Başkan, Düzce’yi doğal güzellikleri, şehircilik hizmetleri ve de gastronomik değerleriyle markalaştırma konusunda kararlı.

Bence hepimiz, lezzet hikâyeleri ve baş döndüren doğasıyla hemen yanı başımızda duran Düzce’nin tadını her yönüyle çıkarmalıyız.

İçinden hikâyeler yükselen şehir Düzce

MSM mirasa sahip çıkıyor

Bir şehrin sürdürülebilir mirasa sahip çıkmasının en önemli argümanlarından biri eğitim. Faruk Özlü, Mutfak Sanatları Merkezi’nin (MSM) ciddi bir planlamayla projelendirildiğini söylüyor. MSM, Düzce mutfağını daha ileriye taşımak ve tanıtmanın yanı sıra halkın hem yemek yiyeceği hem de sosyal aktivitelerini gerçekleştireceği bir buluşma noktası olarak hayata geçirilmiş. Mutfak atölyelerinde ülkemizin ünlü şefleriyle öğrencilerin farklı pişirme tekniklerini denemeleri de sağlanıyor. Şimdilik amatör eğitimler var, ama önümüzdeki yıllarda çerçeve genişletilerek profesyonel programlara başlanacak.

İçinden hikâyeler yükselen şehir Düzce