TikTok ve Instagram’daki sosyal medya fenomenlerinin çocukların dünyasında karşılığı nedir? Ebeveynler nelere dikkat etmeli?
Yaş sınırı olmasına rağmen, özellikle küçük yaştaki çocuklar tarafından sıkça kullanılan TikTok uygulaması, son dönemde canlı yayınlarda havada uçuşan paralarla yeniden tartışılmaya başlandı. Üstüne, Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, dünya genelinde çok fazla çocuğun sosyal medya uygulaması kullanmak istediğini gerekçe göstererek, 13 yaşından küçük çocuklar için özel Instagram kurulacağını açıkladı. Çocuklar arasında hızla yayılan bu uygulamalar, onları duygusal ve gelişimsel olarak nasıl etkiliyor? Bilişim uzmanı Orhan Toker ve psikolog/sosyolog Serap Duygulu ile konuştum.
Psikolog/Sosyolog Serap Duygulu:
TikTok gibi sosyal uygulamalar küçük yaştaki çocukları duygusal ve gelişimsel olarak nasıl etkiliyor?
Çocuklarda 11-15 yaş dilimi “Soyut İşlemler Dönemi” olarak bilinir ve çocuklar, bu dönemde mantıksal düşünme ve muhakeme etme becerileri kazanır. Çocuk sosyal medyada gördüğü her şeyi gerçek olarak kabul edebilir ya da tam tersi her şeyi eğlence, şaka olarak görebilir. Kendisine yönelik tehditlerin ve tehlikelerin farkında değildir. Kontrolsüzce sosyal medyada yer alan çocuklar, orada yaşlarının ve bilişsel gelişimlerinin çok üstünde görüntülere, pornografik video ve mesajlara, siber zorbalığa, şiddet içerikli paylaşımlara maruz kalabilir. Bütün bunlar çocuklarda şiddete duyarsızlaşma, normal karşılama ve benzer eylemleri tekrar etme amaçlı davranışlara ve duygulara yöneltebiliyor.
Sanal dünyadaki arkadaşlar
Çocukların iletişim becerileri üzerinde etkileri nasıl oluyor?
Yoğun ve sürekli sosyal medya kullanımı çocuklardaki gerçek dünyayı algılama becerisini de bozuyor. İletişim becerileri, empati duygusu, birebir iletişim ve ilişki kurma kazanımları geriliyor. Uyku, yeme içme bozuklukları, odaklanma ve dikkat sorunları baş gösterebiliyor. Kendilerine kural getirmeye çalışan ya da sınır koyan ebeveynlerine karşı reddedici tutumlar geliştiriyorlar. Çünkü sosyal medya beyindeki kısa yoldan haz alımını sağlayan mekanizmaları harekete geçiren bir bağımlılık yaratıyor. Beğeni ve yorum almak, takipçi sayısını artırmak, en ilginç paylaşımı yapmak en önemli amaç haline geliyor.
Sosyal medya fenomenlerinin çocukların dünyasında nasıl bir karşılığı var?
Ne yazık ki doğrudan model olmak gibi bir karşılığı var. Çocuklar açısından onların yaptığı her şey önemli, kabul edilebilir ve taklit edilebilir. Bu nedenle çocukların önüne doğru modeller koymak o kadar önemli ki. Özellikle yaşı küçük çocuklarda fenomen olan kişinin her yaptığı, her söylediği çok etkili. Onun gibi olmak, onun gibi davranmak istiyorlar. Çünkü çocuklara göre ‘o’ başarılı, güzel, yakışıklı, zengin, havalı, popüler vb. gibi birçok özelliğe sahip. Çocuk da onun gibi olmak istiyor. Fenomenlerin çok izlendiğini gören çocuklar, kendilerini de aynı şekilde fenomen yapacaklarına inandıkları ilginç paylaşımlar bulma peşine düşüyor. Bu nedenle geçtiğimiz yıllarda pek çok çocuk ve genç hayatını kaybetti.
Fenomenlerin çocukların gözündeki bir diğer karşılığı, çocuğun olmak istediği ya da olamadığı bir kimliği temsil etmesidir. Çocuk içe dönükse son derece sosyal, dışa dönük bir fenomene hayranlık duyabilir. Çünkü o fenomen çocuğun cesaret edemediği şeyleri yapar ve kendisinin kuramadığı sosyal ilişkileri kurar. Fenomen kişi yanlış yapsa da o, çocuk için hep doğru işler yapan biri olarak algılanır. Çünkü çocuğun içten içe olmak istediği kişi odur. Çocuk normal hayatında yansıtmadığı her duyguyu kendisine model olarak seçtiği fenomenler vasıtasıyla yansıtır.
TikTok’la yüzleşmek
Orhan Toker: Bilişim Uzmanı
YouTube’da “TikTok Dilencileri” adında bir videoyu izliyorum. Video, TikTok’tan yaptıkları canlı yayınlarında takipçilerinden “yat” isteyen birkaç gencin yatı alabilmek için kamera karşısında kişiliklerini acınacak şekilde ayaklar altına almalarıyla dalga geçiyor. Bu gençlerin canlı yayını yaptıkları evlerine bakılırsa hali vakti iyi olmayan kesimden oldukları çok belli. TikTok’ta, izleyiciler yayını yapana çeşitli çıkartmalar gönderebiliyor. Örneğin en pahalı çıkartmalardan biri “yat” göndermek. Bu TikTok’un bir yüzü... Biz bunları konuşurken, Amerika’da 11 yaşında bir erkek çocuğun TikTok’ta “nefesini tutma” meydan okuması yapma uğruna yaşamını kaybetmesinin üzerinden henüz 48 saat bile geçmedi. Evet, bir de TikTok meydan okumaları var: Burnuna tarçın çekme, koluna tuz döküp üzerine yara olana kadar buz koyma, klozet kapağı yalama, arkadaşına çelme takıp düşürme... Bunları milyonlarca çocuk izleyip yapmaya
çalışıyor.
Aileler nelere dikkat etmeli?
Çocuklara doğru ve sağlıklı model olmak gerekli.
Sağlıklı iletişimin olmadığı, sadece yasakların, cezaların olduğu bir aile ortamının çocukları dışardaki sağlıksız ortamlar için ideal birey haline getireceğini unutmamak gerek.
Çocuğun izleyeceği filmler, oynayacağı oyunlar birlikte seçilmeli.
Güvenlik için pornografik görüntüleri, şiddet görüntülerini engelleyen uygulamalar ve yazılımlar edinilmeli. Gizlilik, güvenlik ayarlarını denetlemek önemli.
Kontrol mutlaka ebeveynlerde olmalı ve çocuğun internet kullanımına sınır getirilmeli ama internet kullanımı bir ceza aracı olarak da kullanılmamalı.
13 yaşından önce sosyal medya hesapları açılmamalı. Anne babaların çocukları adına sosyal medya hesapları açmaları da doğru değildir. Çocuklarınız kendi yaşamlarıyla ilgili bu tür verilerle gelecekte karşılaştıklarında ne hissedeceklerini düşünüp paylaşım yapmak gerek.
Kesinlikle görüntülü arama yapmaması gerektiğini, kimseye kendisine ve ailesine ait bilgileri vermemesini, tanımadığı insanlardan gelen her mesajı anne babasına söylemesini mutlaka anlatmalıyız.
Özellikle uyku ve yeme bozuklukları, okul ve ödev sorunları, iletişim sorunları, gerginlik ve kaygı durumu, tırnak yeme davranışı ve kabuslar tedbir almanızı gerektiren durumlardır.
Teknoloji kuşağı olan çocuklara rehberlik edebilmek için aynı şekilde yeniliklere açık, öğrenmeye istekli ebeveynler olmak zorundayız.