Çocuklarla evde dolu dolu 2.5 ayı geride bıraktığımız şu günlerde, hemen her ebeveynin etkinlik kotası dolmuş durumda. İlk günler ilgiyle takip edilen etkinlik paylaşımları, her an eğitici etkinlik yapma çabaları yerini “bana bulaşmasın da, canı ne isterse yapsın” haline bırakmış durumda.
Haksız da sayılmazlar. Evin içinde her anı “kaliteli” değerlendirme çabası oldukça yorucu. O nedenle, sürecin en başından beri söylediğim şeyi tekrarlamak istiyorum. Ebeveynlik, planladıklarımızdan ve yapılandırılmış anlardan öte, herhangi bir an, hayatın gündelik akışında, olaylara bakışımız, onları yaşayışımız ve davranışlarımızın bütünüdür. Ömür boyu süren bir yolculuktur. O nedenle, evde çocuklarla her an kaç tane kaliteli etkinlik yapabilirim stresinden kurtulup, tüm bir günümüzü, olumlu/olumsuz duygularımızı, sohbetimizi, ev işlerini, hayallerimizi paylaşabilir, çocukları hayatımıza katabiliriz. Bu ilişkimize yapacağımız en güzel yatırım olur.
Çocukların derslere ilgisi azaldı
Öte taraftan, çocukların da derslere ilgisi azaldı. Ödev yapma süreleri uzadı, online derslerde odalar arası gezinme arttı. Her çocukta seyri farklı olsa da, durumlar benzer ve bu da çok normal. Böylesi zor bir süreçte, uzun süreli motivasyonu korumak hepimiz için güç iken, çocuklar da yoruldu. Kızmak, zorlamak, baskı yapmak ya da tehdit etmek gibi yöntemler hiçbir işe yaramayacağı gibi, süreci daha da zora sokar. Ben bu durumu çocuklarla konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Neler oluyor, neden dersleri takip etmekte zorlanıyor, neye ihtiyacı var gibi konuları samimiyetle konuşabiliriz. Benzer şeyler yaşadığımızı anlatabiliriz. Ebeveyn ve çocuk olarak, karşı karşıya gelerek değil, el ele ve omuz omuza vererek bu günleri aşacağız.
Şeffaf maske bizi kurtarır mı?
Geçenlerde maske kullanımı ve empati arasındaki ilişkiye dair yazdığım yazıdan sonra, bir takipçimin paylaştığı şeffaf maskeleri gördüm. Bu maskeleri bir üniversite öğrencisi, işitme engelliler için tasarlamış ve dünyanın her yerinden oldukça da çok talep görmüş. Ağız hareketleriniz ve yüz ifadeniz karşı taraftan görülebiliyor. Mimiklerimizle duygularımızı karşı tarafa aktarmak ve empati kurabilmek açısından da bizi kurtarır mı bu maskeler, ne dersiniz?
Plastik poşet kullanımına cevap geldi
Geçenlerde “Marketlerde plastik poşetlemeye başka çare bulunsun!” başlıklı yazım üzerine PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, oldukça detaylı bir cevap gönderdi. Kendisine hassasiyeti için teşekkür ediyorum ve açıklamasının bir kısmını buraya koyuyorum:
2.5 litrelik bir plastik şişenin geri kazandırılması durumunda 6 saatlik 60 vatlık elektrik enerjisini tasarruf edilebilir.
35 adet 2.5 litrelik kullanılmış PET şişesinden bir uyku tulumu yapılabilir.
Özetle: ‘Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok’ diyoruz. Çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştirdiğimiz sürece ülkemiz ve Dünya’mızın geleceği için en doğru adımları atacağımız inancındayız.”