Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yıllar önce katıldığım bir eğitimde Sura Hart, “En zorlayıcı çocuklar, en iyi öğretmenlerimizdir” demişti. Her şey yolunda olduğu ve istediğimiz gibi gittiği zamanlarda ebeveynlik yapmak kolay. Peki, işler istediğimiz gibi gitmediğinde, kontrolü kaybettiğimizde ve çaresizlik içinde iken nasıl bir ebeveyniz? Çocuklarımız en çok tam da böyle zorlayıcı anlarda bize ihtiyaç duyuyor. Öfke patlamaları ve ağlama krizleri, bir yardım çığlığı aslında.

Evlerde olduğumuz süre boyunca, çocuklarla çatışmasız bir ilişki kurma, disiplin ve otorite sağlama, sorumlulukları yerine getirme gibi konularda oldukça zorlandık. Disiplin sağlamak için cezalar ya da ödüllerin işe yaramadığını biliyoruz. Tehdit ya da zorlamalar da sadece günü kurtaran araçlar. Öte yandan, sınırların ve kuralların gerekli ve sağlıklı olduğunu da biliyoruz. Peki, dramsız bir disiplin mümkün mü?

Bütün Beyinli Çocuk, Dramsız Disiplin ve Yes Brain Child kitaplarının Dan Siegel ile birlikte ortak yazarı, psikoterapist Dr. Tina Payne Bryson, 10 Haziran saat 20.00’de Zoom üzerinden bir eğitim verecek. Bryson, Psikoloji İstanbul’un organize ettiği eğitimde, iki yaşından ergenliğe kadar yaşanan öfke patlamaları ve ağlama nöbetleriyle başa çıkmada etkili ve şefkat dolu yollardan bahsedecek.

Dramsız disiplin; gerilimler, gözyaşları ve esaret çığlıklarının eşlik ettiği, tek taraflı galibiyetle sonlanan (ebeveynin ya da çocuğun kazandığı) dramatik sahnelerin değil de olumsuz davranışların sonunda herkesin rahat, huzurlu ve gelişmiş olduğu anların yaşanmasını sağlayarak problem çözdüğü için değerli. Çocuk-ebeveyn ilişkilerindeki kaosu yatıştırmak ve çocuğun gelişen beynini güçlendirmek için bu eğitimin pek çok ebeveyne iyi geleceğini düşünüyorum.
Bilgi için: https://psikolojistanbul.com/


Kızımla korona günleri | Çocuklarla ilişkide dramsız disiplin mümkün mü




Çocuklar nasihat değil anlaşılmak istiyor

Çocuklarla, kendi çocukluğumuzu, yaptığımız yaramazlıkları, eğlenceli anıları, oyunlarımızı konuşmak, talep edilen, keyifli bir aktivitedir. Ancak yaşı büyük çocuklarınıza çocukluğunuzu anlatırken, anıları yâd etmek ve eğlenmek için anlatın. Nasihat vermek için değil. Çünkü bizim çocukluğumuz, onlar için dinozorların tarihi kadar eski ve anlaşılmaz. “Bizim zamanımızda böyle idi...” ile başlayan bir cümle, paylaşmak amaçlı ise ilginç ve keyifli gelir. Ancak sonrasında nasihat veya eleştiriye dönerse, sevimsiz olur. Çocuklarımızın yaşadığı gerçeklik ile bizim zamanımızın alakası yok. O nedenle, sürekli kendi çocukluğumuzla kıyaslamak yerine, onları anlamaya çalıştığımız sohbetler edelim. Şaşırdığımızda, kafamız karıştığında ya da cevabını bilmediğimiz durumlarda, bunu samimiyetle söyleyelim. Birlikte öğrenelim. Bu sayede onların kendilerini bize anlatmaları için alan açmış oluruz.

Eski hayatıma dönmek istemiyorum!

Pandemi bir an önce bitsin, sağlıklı ve özgür hayatlarımıza dönelim istiyorum ama eski hayatıma dönmek istemiyorum. Ancak kendi adıma, eski hayatımın aynısına dönüş yapmak istemiyorum. Çünkü bu süreç, aile içi ilişkiler anlamında bize çok iyi geldi. Evin içinde birbirimizi doğru dürüst göremediğimiz, haftada sadece birkaç kez yemekte buluşabildiğimiz, uzun sohbetlerin olamadığı, hep bir toplantı ya da bir kursa yetişme telaşının olduğu günlere dönmek istediğimi söyleyemem. Kendi adıma temennim; umarım bu farkındalıkla, 2.5 ayda yaşadığımız ve bize çok iyi gelen bu deneyimi sürdürebiliriz.