Kadınlar önce kariyere odaklanmak, hayatını düzene koymak gibi farklı nedenlerle anneliği erteleyebiliyor. Hayatlarının ikinci baharında normal yollarla ya da tedavi ile anne olanlar bakalım neler anlatıyor?
40’lı yaşlarda anne olmak olağanlaşmışken, 50’li yaşlarının başında anne olan isimleri duymaya başladık. Kadınlar, önce kariyere odaklanmak, hayatını düzene koymak, maddi nedenler, boşanmaların artması gibi farklı nedenlerle anneliği erteleyebiliyor. Kadın hastalıkları ve üreme konusunda tıbbın ilerlemesi, alternatif tedavi yöntemlerinin çeşitlenmesi de annelik macerasına geç de olsa atılmayı cesaretlendiriyor. 40’lı yaşlarından sonra anne olan dünyaca ünlü isimler de var: Oyuncu Hilary Swank, bu yıl 48 yaşında ikizlerini kucağına aldı. Birkaç yıl önce Cameron Diaz, 47 yaşında anne oldu. Eva Longoria doğum yaptığında 43, Janet Jackson ise 50 yaşındaydı. Türkiye’de de Aylin Aslım, Didem Uzel, Seray Sever 40 yaş üstü doğum yapan annelerden. Ayrıca müzisyen İpek Açar da 47 yaşında anne olmaya hazırlanıyor. Peki, hayatlarının ikinci baharında normal yollarla ya da tedavi ile anne olanlar neler deneyimliyor?
49 yaşında ikiz kızlarını doğuran sunucu ve oyuncu Seray Sever, imkan olsa yeniden anne olmak isteyeceğini söylüyor.: “Ben 40 yaşından sonra gerçekten ruh eşimi bulduğuma inandığımda anne olmak istedim. Çünkü mesele sadece anne değil, aile olabilmek. Ama tabii yaş ilerledikçe hamile kalmak zorlaşıyor. Gerçekten istemeniz, çabalamanız ve yılmamanız gerekiyor. Belli bir noktada takdiri ilahi demek gerekiyor. O size gelecekse geliyor zaten. Tıp çok ilerledi ama ben alternatif tıptan da çok destek aldım. Şimdiki aklım olsa çok daha erken anne olup, 10 çocuk sahibi olurdum. Daha küçük yaşlarda yaptığım iş nedeniyle, çok kilo alırım gibi kaygılarım vardı. İlerleyen yaşlarda çok daha bilinçli oluyorsunuz. Kendinize çok daha iyi bakıyorsunuz, o bebeğin kıymetini bilerek ilerliyorsunuz.” Hamileliğinin ilk 5 ayının çok rahat geçtiğini ancak sonrasında Kovid olduğunu ve babasını kaybettiğini söyleyen Sever, önemli olanın bebeklerini sağlıkla dünyaya getirmek olduğunu ve bu yüzden her denileni harfiyen uyguladığını ve 34. haftada ikizlerini kucağına aldığını söylüyor. Kızlarının çok hareketli olduğunu, tüm gününü onlarla geçirdiğini söyleyen Sever, “Ne yediler, ne kadar uyudular her şeylerini takip ediyorum. Bana istedikleri her şeyi yaptırıyorlar. Ne yazık ki kaygılı ve endişeli bir anne oldum. Düşmesinler, kaymasınlar diye sürekli başlarındayım. Ağlamamaları için elimden geleni yapıyorum. Mutlu bebekler olsunlar istiyorum.”
“Bedeninize iyi bakmalısınız”
“Her zaman sporumu yaptım, düzenli uyudum. Bu meslekte olmama rağmen hiç gece hayatım olmadı. Sağlıklı bir beden ve kafa ile bebek sahibi olmaya hazırdım. Şu an imkan olsa 3-5 tane daha doğururum. O kadar çok seviyorum çocukları. Küçük yaşta doğursaydım biz beraber büyüyecektik. Şimdi onlar beraber büyüyorlar. ”
7 yaşındaki oğlu Aslan’ı 44 yaşında doğuran eski manken Didem Uzel, birkaç başarısız tüp bebek denemesinden sonra, doğal yolla hamile kaldığını söylüyor ve anne olmayı ötelemek isteyen kadınlara, gençken yumurtalarını dondurmalarını tavsiye ediyor.
Çok düşük yaşadığı için hamileliğin ilk aylarında çok tedirgin olduğunu ve mide bulantıları nedeniyle 5 kilo verdiğini söyleyen Uzel, son aylarda ise çok duygusallaştığını ve kendini tanıyamadığını anlatıyor.
“Amerika’daki doktorum sadece bir sağlıklı yumurtayı yakalarsak bu seni gebe bırakmaya yeter demişti. Sonra ben hücrelerimi nasıl yenilerim diye araştırdım. Akupunktur yaptırdım. Balık ve sebze çok yedim, her gün ormanda yürüyüş yaptım ve 6-7 ay sonra değerlerim çok yükseldi. Başarısız tüp bebek denemelerinden sonra bırakınca kendiliğinden oldu.”
Oğlu Aslan’ın çok baskın bir karakter olduğunu söyleyen Uzel, “Anne baba olarak kuralları sınırları belirlememiz gerektiğini düşünüyorum. Her anne gibi ben de kaygılıyım. Sadece bu coğrafya değil, dünyanın her yerinde bir tedirginlik var bu çağda. Çocukların geleceği hakkında endişe duyuyorum.”
44 yaşını yarıladığında, sürpriz bir hamilelik yaşayan şarkıcı Aylin Aslım, fiziksel olarak çok kolay bir hamilelik geçirdiğini ama yaşından dolayı riskli gebelik sürecinin duygusal zorlanmalarını yaşadığını söylüyor.
“Haberi aldıktan sonra internette biraz okuma yaptım, benim yaş grubumda sağlıklı doğum oranı için yüzde 30 olasılık veriyorlardı. Bir daha bir şey okumadım. Her teste, her aylık kontrole yüreğim ağzımda gittim. Bu temkinli olma hali hamilelik boyunca bebeğimle derin bir bağ kurmama biraz engel oldu. İleri yaş hamilelik elbette genç hamileliklere göre riskli. Fakat bu, her ileri yaş hamilelikte risklerin gerçekleşeceği anlamına da gelmiyor. Doktorların anne adaylarına yaklaşımının da bu yönde olması gerektiğini düşünüyorum.”
Oğluyla güvenli bir bağ kurmaya çabaladığını söyleyerek, “Sevildiğine ve hep sevileceğine dair güveni tam olsun istiyorum. Çok neşeli ve şakacı bir çocuk. Bütün çabam büyürken bu neşeyi koruyabilmesi için. Fiziksel olarak bir erkek çocuğuna ve hayatın geri kalanına yetmekte biraz zorlanıyorum. Fakat daha genç yaşta bu kadar sakin ve sabırlı olunabileceğini de düşünmüyorum. Bana daha genç anneliği tercih eder miydin diye sorsanız, cevabım yine hayır olurdu” diyor.
45 yaşında anne olan Medya İletişim Danışmanı Gamze Karaman Bostan, oğlu Arp’ı kucağına alalı henüz 2,5 ay olmuş. Uzun ve meşakkatli bir yolculuğun ardından, gördüğü tüp bebek tedavilerinin sonucunda 45 yaşında anneliği tatmış. “Kadınlara en büyük tavsiyem; yolculuğa değil, yolun sonuna odaklanın.” diyen Bostan, hamileliğinin ilk 2 ayının zor geçtiğini anlatıyor. Kanaması olduğu için doktoru 40 gün boyunca sadece tuvalete gitmek için ayağa kalkmasına izin vermiş. “Biliyorum ki benim yaşadığım bu durumu yaşayan pek çok kadın var. Bu durumda erkeklere büyük görev düşüyor. Ben şanslıydım; bu süreçte eşim Ali, bana çok iyi baktı ve bu zorlu dönemi birlikte atlattık.”
Hamileliği süresince fiziksel olarak zorlanmadığını söyleyen Bostan, “Etraftan söylenilen her şeye kulaklarımı tıkadım. Doktorumun isteklerini istisnasız yerine getirdim. Tüm yasaklara uydum. Kendimi hiç salmadım” diyor.
‘‘Riskleri var, düzenli kontrol şart’’
Anne olma yaşı ilerledi. Bu konuda nelere dikkat edilmeli?
Kadın için en uygun doğurganlık yılları 28-31 yaşlarıdır. Yaş ile birlikte kadının yumurta sayısı ve kalitesinde özellikle 35’ten sonra dramatik bir şekilde azalma olur. 40’lı yaşlarda yüzde 5-8’e geriler. 42-43 yaştan sonra yüzde 2-3’ü geçmez. Üreme tıbbı yani kısaca tüp bebek tedavileri en hızlı ilerleyen alanlar. 44 yaş ve sonrasında ülkemizde yasak olan, başkasının yumurtasının kullanıldığı tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır. Bu yaşlarda gebelik riskli gebeliktir. İşin ehli hekimlerce düzenli kontrol ve tetkikler yapılmalıdır. Bebekteki genetik problemin tespiti için gerekli kan test ve ileri tetkiklerden kaçılmamalıdır. Gebeliğin 11-13. ve 20-22. haftalarında perinatoloji uzmanına muayene olmalıdırlar.