Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Her yıl dünyada 110 ülkeden öğretmenlere verilen Küresel Öğretmen Ödülü’nün sahiplerinden biri de Türkiye’den Yudum Özkan oldu. Oyunlaştırılmış eğitim içerikleri geliştiren Yudum Öğretmen “Evrensel dilimiz oyun” diyor

Hindistan’da düzenlenen, 110 ülkeden mesleğine olağanüstü katkı sağlamış öğretmenlerin aday olduğu Küresel Öğretmen Ödülleri’nde (Global Teacher Award 2020), İzmir SEV Ortaokulu Eğitim Teknolojileri Uzmanı Yudum Özkan büyük bir başarıya imza attı. Özkan, eğitim ve araştırma kuruluşu Alert Knowledge Service (AKS) tarafından düzenlenen yarışmada uzaktan eğitimin daha ulaşılabilir ve anlaşılabilir olmasına yönelik yaptığı projeler ve ülke genelindeki eğitim çalışmalarıyla dikkat çekti. Türkiye’deki tüm öğretmenlerin katılımına açık olan eğitim portalı ve Minecraft’ın eğitim sürümüyle hazırladığı oyunlaştırılmış eğitim içerikleriyle ödüle hak kazanan Özkan’la 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde bu başarısını konuştuk.

Sizi ödüle götüren çalışmalarınızı anlatır mısınız?

Haberin Devamı

Bilişim teknolojileri uygulamalarının sınıf dışına çıkarak diğer derslerle bütünleşmesi için çalışmalar yürüttüm. Mesleğimdeki dönüşüm, dünyadan 300 öğretmenin seçildiği Toronto’da gerçekleştirilen Microsoft Global E2 konferansında aldığım birincilik ödülüyle başladı. İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen 7. Uluslararası Future Learning 2018-Eğitimde Dijital Dönüşüm Konferansı’nda iki ödül aldım ve 2019 yılında OECD TALIS Tartışması’nda bulundum. Öğrencilerimle ulusal ve uluslararası birçok yarışmaya katıldım ve çeşitli dereceler aldım. 2018 yılında “Cesur Kızlar Hayallerini Kodlar” projesiyle kız öğrencileri STEAM alanlarında cesaretlendirmek adına bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdim Özellikle uzun yıllardır teknoloji entegrasyonu ve dijital oyun tabanlı öğrenme üzerine  çalışıyorum. Öğretmenlerin ve kurumların teknoloji entegrasyonu sürecinde nelere ihtiyaç duyduğu, Milli Eğitim ya da uluslararası standartlara yönelik nasıl bütünleştirme yapılabileceğiyle ilgili birçok çalışmam var. Çocukların çok sevdiği ve en çok oynanan oyunlardan biri olan Minecraft’ın eğitim sürümü üzerinden, oyunlaştırılmış ders içerikleri hazırlıyor ve öğretmen eğitimleri yapıyorum.

“Evrensel dilimiz oyun”


Haberin Devamı

Türkiye’deki öğretmenler için hazırladığınız proje nedir?

Meslektaşlarım adına çok faydalı olacağını düşündüğüm bir proje üzerine çalışıyorum. Microsoft Eğitmen Ağı’nda yayınlanmak üzere tasarladığım Türkiye’deki tüm öğretmenlerin katılıp, sertifikalar kazanabileceği, doğrudan derslerine entegre edebilecekleri, ders planlarından da faydalanabilecekleri bir uygulama bu. Böylece daha çok kişiyle oyun tabanlı öğrenme uygulamalarını paylaşmış olabileceğim için çok mutluyum.

Uzaktan eğitim, öğretmenler, çocuklar ve veliler için zorlayıcı geçiyor. Bu konuda önerileriniz neler?

Uzaktan eğitim, yaşam boyu öğrenme dediğimiz şeyi gerçekleştirmek için çok önemli bir fırsat. Yüz yüze eğitimle kıyaslamayı bırakıp, birini diğerine tercih etmenin ötesine geçmemiz gerekiyor. Sisteme inanmamız gerekiyor. İnanırsak daha iyisini yapabiliriz.

Haberin Devamı

“Kendimizi yenilememiz  çok önemli”

Uzaktan eğitimi verimli kılmak için öğretmen tarafında neler yapılmalı?

Öncelikle yenilikçi eğitim uygulamalarını araştırmak, iyi örnekleri takip etmek gerekiyor. Pandemiyle birlikte birçok eğitim çevrimiçi olarak düzenlendi. Bu eğitimlerden faydalanarak kendimizi yenilememiz çok önemli. Yeni yaklaşımları denerken, hata yapabiliriz. Fakat ne kadar erken yanılırsak, daha iyisini yapmak için o kadar zamanımız olur.  Evrensel dilimiz oyun. Eğitimde oyunlara bol bol yer vermek gerekiyor. Oyun Tabanlı Öğrenme ortamlarını sağlamak ya da oyunlaştırma katmak ders akışını değiştirir. Öğrencilerin sevdiği şeyleri sınıfa taşımalıyız. Derslere mutlaka bir teknolojiyi entegre etmek, bir yerden başlamak açısından önemli. Kurumların da öğretmenlere, öğrenme ve eğitim fırsatları sunmaları gerekiyor.

“Evrensel dilimiz oyun”


“Öz denetim becerisi gerekli”

Bu süreçte öğrencilere nasıl destek olunabilir?

Öğrenme sürecinde sorumluluk öğrenciye aittir. Bu cümle çok kolay kurulabilir, fakat uygulaması çok zordur. Ayakkabısının bağcığını bağlamaya çalışan birini izlemek çok zordur. Fakat bu süreci bir öğrenme yolculuğu olarak kabul etmemiz gerekiyor. Önemli olan, çocuğun sorumluluklarını takip etmesi ve neye ihtiyacı olduğuna yönelik farkındalık geliştirmesinde. Bu otokontrolün geliştirilmesinde en büyük etkendir. Öğrenciler uzaktan eğitimle birlikte ekran başında daha çok zaman geçirmek durumunda kaldı. Çünkü bir dış kontrolle bu derslerin tümünü öğrenmek durumundalar. Aslında bir uzaktan eğitim modeli olan Dönüştürülmüş (Flipped) Öğrenme modeliyle ekran süreleri azaltılabilir. Fakat bu öz denetim becerisi gerektiren bir süreçtir. Bu da bizi öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerinde sorumluluk alabilmelerine yönlendirir. Yeni yaklaşımları uygulamak için daha cesaretli ve esnek olmalıyız. Bu kriz bize bilişsel esnekliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Araştırmalara göre gelecekte beklenen beceriler arasında bilişsel esneklik 10’uncu sırada yer alıyor. Değişime ve yeniliklere çok hızlı adapte olabilmemiz gerekiyor. Pandemi sürecinde tüm yaşam biçimimizi dönüştüren teknolojiyi iyi tanımamız gerekiyor.

“Bilgi kaynağı sadece öğretmen değil”

Öğretmen odaklı eğitim anlayışından, öğrenci odaklı eğitime geçiş konuşuluyor. Bu konudaki düşünceleriniz neler?

Artık sınıfta tahtanın önündeki lider konumunda bir öğretmene değil, arka planda mentorluk eden bir öğretmene ihtiyacımız var. Bilgi kaynağı sadece öğretmen değil. Zaten öğrenciler de fikirlerini açıkça ifade edebiliyor. Geleneksel bir sınıf ortamında onların dikkatini uzun süre sağlayamazsınız. Bu yaklaşımda, öğrenci öğrenme sürecinin merkezindedir. Öğretmen bilgiyi yapılandırma sürecinde öğrenciye rehberlik eder. Potansiyelini ortaya çıkarır. Tam olarak bunun gerçekleşebilmesi için sadece birey olarak değil tüm paydaşlar olarak değiştirmemiz gereken alışılagelmiş yaklaşımlarımız var. Sınıf sürecinde öğrenciyi sürekli aktif tutmak gerekiyor. Bunun için yapılandırıcı soruları, aktiviteleri daha çok hazırlamak gerekiyor. Yenilikçi yaklaşımlarda arka planda sınıf sürecinin çok detaylı şekilde planlanması gerekir. Ayrıca ölçme değerlendirme çalışmaları da bireye özgü olmalıdır. Ben dijital araçlarla ve öğrenme yönetim sistemleriyle bu süreçlerin daha iyi yönetilebileceğine inanıyorum.

Fotoğraflar:  Yunus Emre Çınar