Geçtiğimiz ay, ‘Güvenli Bağlanan İlişkiler’ konusunda online bir eğitim veren dünyaca ünlü Aile Terapisti Stan Tatkin, “Ebeveynlik Liderliktir” demişti. Elbette buradaki liderlikten kastı, otoriter ve baskın bir liderlik anlayışı değil. İş birliği, güven ve dayanışmayı destekleyen, söyledikleriyle değil, davranışlarıyla ve kurduğu ilişkiler ile çocuğuna model olan bir liderlik modelinden bahsetmişti.
Şu günlerde Stan’in bu sözünü daha iyi anlıyorum. Çocuklar okullarından ve arkadaşlarından uzaktalar. Bizler işlerimizden, sevdiklerimizden uzaktayız. Evlerde tüm rutinler bozulmuş, her şey birbirine girmiş, herkes bilinmezlik içinde kaygı ve stresle boğuşuyor. Evet hiç kolay değil. Ancak bizi yani ailemizi kim bu çalkantılı denizden düzlüğe çıkaracak. Kim dalgaların içindeyken bile, çocuklara; ‘korktuğunu biliyorum ve yanındayım’ ya da ‘güvendesin’ diyecek ve ellerinden tutacak. Her şey normalken ve yolundayken tamam ama stres altındayken, çocuğum kurallara uymadığında, öfke nöbetleri geçirdiğinde nasıl bir ebeveynlik yapıyorum? Kendi uyku düzeni bozuldu diye gece yarılarına kadar ebeveynlerinin yanında oturan, sonra da öğlene kadar uyuduğu için uzaktan eğitimine devam edemeyen çocuklar var. Ya da tüm gün ekran başından ayrılmayan, evin içinde hiç iletişim kurmayan çocuklar var. Burada sorumluluk bizde. Lider biziz. Karanlık da olsa, ışığı tutacak ve yolu gösterecek kişi biziz. Kimse bu yolculuğun kolay olduğunu söylemedi. Ama işte tam da böylesi zor anlarda bu sorumluluğu ne kadar yerine getirebiliyorum? Getiremiyorsam neden? Neye ihtiyacım var? Kaynaklarım neler? Neler etki alanımda ve neleri değiştirebilirim? Tüm bu soruların cevapları bizde. Çocuklar her şeyin en güzelini hak ediyor. Kendimize ve ailemize iyi bakalım, ihtiyaçlarımızı dile getirelim, gerekirse yardım alalım ki, el birliğiyle bu güzelliklere ulaşabilsinler.
Tedbiri elden bırakmayalım
Ramazan ayına girdik. Hükümetin tahminleri, Ramazan ayı boyunca, tedbirleri harfi harfine uygularsak, bayram sonrası hayatın normale döneceği yönünde. Dünya genelinde de pek çok ülke yavaş yavaş okulları açmaya, işlerine dönmeye ve eski hayata geçiş yapmaya başladı. Ancak pek çok bilim insanının öngörüsü de, sosyal mesafeyi bitirsek de, virüs riskinin yıl sonuna hatta 2021 sonuna kadar etkisini gösterebileceği yönünde. Eski hayatımıza dönüş, bugünden yarına kolayca olur mu bilmiyorum ancak kim ne derse desin, toplumsal sorumluluk gereği, bireysel insiyatifi ele alıp, tedbiri elden bırakmamalıyız. Burası kesin. Bu sadece biz’le ilgili değil, tüm toplumla ilgili. Ve bizler toplumsal hayatın bir parçası isek, aylardır yaşadığımız bu kabusun yinelenmemesi için, kesinlikle sosyal mesafe kurallarına özen göstermeli, yakın temastan kaçınmalı, genel hijyenimize dikkat etmeliyiz. Hükümetin de, toplu taşıma, maçlar, konserler, tatil köyleri gibi kalabalık alanlarda yeniden bir düzenlemeye gitmesi şart.
Ne yapsak?
Film gecesine ne dersiniz
Hadi bu cumartesi ailece film gecesi olsun. Mısırları patlatın, pijamaları giyinin, çayı demleyin, ortak bir film seçin. Ve akşamın keyfini çıkarın.
Birkaç film önerisi: Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı, Toy Story (Oyuncak Hikayesi), Leylekler, Neşeli Ayaklar, Komşum Totoro, Aslan Kral.
Ayrıca biraz daha büyük yaşlar için E.T., Harry Potter, Charlie’nin Çikolata Fabrikası, Karate Kid, Geleceğe Dönüş gibi klasikleşmiş filmlere de bakabilirsiniz.
Online Çocuk Festivali
Demirören Medya 23 Nisan’ın 100’üncü yılı nedeniyle Online Çocuk Festivali’ne başladı. 26 Nisan’a kadar @milliyet.com.tr ve @hurriyet.com.tr hesaplarından, çok keyifli ve faydalı canlı yayınları takip edebilirsiniz.