Cumhurbaşkanı adım adım ‘normalleşme’ planını açıkladı. İş yerlerine dönüş, 65 üstü ve 20 yaş altı kişiler için sokağa çıkış günleri, kuaför ve AVM açılışları gibi kademeli bir geçiş olacak. Hepimiz hayata dönüş operasyonu nasıl olacak diye bekliyorduk. Ancak normalleşme süreci çoğumuzu tedirgin de ediyor.
Ebeveyn cephesinden bakacak olursak; uzunca bir süredir evde olan çocuklarımıza, önce Korona virüsü nasıl anlatacağız diye düşündük. Uzman yardımları aldık, önerileri dinledik. Okullar neden kapandı, sevdiklerinden neden uzakta kalmalı, ellerini nasıl yıkamalı, temizliğine neden dikkat etmeli gibi pek çok soruyu cevaplamaya çalıştık. Tam da çocuklarımızın evde, güvenli kanatlarımızın altında olmasına alışmışken, şimdi tekrar bu yeni sürece hazırlamalıyız. Sokağa nasıl çıkacağız? İnsanlar neden maskeli? O neden maske takmalı? Sokakta iken neleri dikkat etmeli? Tüm bunları, çocuklarımızı dış dünyadan, sokaklardan ve insanlardan korkutmadan, yaşamdan soğutmadan açıklamak, yine biz ebeveynlere düşüyor. Kaygı ve endişeyi, bizim gözlerimizden, beden dilimizden gözlemleyerek öğreniyorlar. Elbette her çocuk farklı. Kimi bu süreçte sokağa çıkmak istemeyecek. Kimi ise sokak kurallarına ve sosyal mesafeye karşı çıkacak. Önemli olan, ebeveyn olarak çocuğumuzu tanımak, dilinden anlamak, ihtiyaçlarını görmek ve akl-ı selim bir tavırla süreci onlara anlatmak. Çünkü hayat bir süre, eskisi gibi olmayacak. Ve buna uyumlanmak zorundayız.
Normalleşme sonrası görüntüler ne anlama geliyor?
İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan gelen görüntüleri gördünüz mü? Kademeli olarak devam eden normalleşme süreciyle, haftalardır evde kapalı olan insanlar kendini sokaklara atmış. Aylardır görmediği sevdiklerine sarılanlar, spor yapanlar, alışverişe gidenler, piknik yapanlar… Aylardır yaşadıkları çok ciddi travmanın, ölümlerin üzerine bu görüntüler bana şunları düşündürdü. Bu ‘vurdumduymazlık’ ya da ‘gevşeklik’ olarak açıklanamaz. Bu insanın içindeki yaşama tutunma yani travma ile mücadele gücü. Hayat bir şekilde devam ediyor ve bizim içimizde, farkında olsak da, olmasak da, öyle büyük bir yaşama gücü var ki, dünyanın pek çok yerinden bu görüntülerin gelmesi son derece ‘normal’.
İstanbul’a bisiklet yolları geliyor
Dünkü, salgın sonrası yaşam alanlarının nasıl değişeceğini ve yapılabilecekleri yazdığım yazım sonrası, İBB’nin şu açıklamasını görmek beni çok mutlu etti. “Covid-19 süreci ve sonrası için sosyal mesafenin korunması amacıyla İstanbul genelinde geçici bisiklet ve yaya yolları oluşturmak için 4 Mayıs Pazartesi gününden itibaren saha çalışmalarına başlıyoruz.”
Umarım sadece açıklamada kalmaz ve hayata geçirilir. Zira İstanbul trafiğinin ve İstanbul sakinlerinin, sadece salgın nedeniyle değil, her dönem bu çeşitliliğe ihtiyacı var.
LGS’ye girecek çocuklar
Sınav tarihinin değişmesi ile birlikte gelen yorumlara baktım. Tüm sınavı maske ile geçirmek bile büyük zorluk çocuklar için. Kimi nefes alamıyorum demiş, kimi gözlüklü olduğu için, her nefeste maskeden dolayı buhar yapıyor demiş. Sınav stresi bir yana, sağlık ve güvenlik endişesi bir yana, ailelerin tedirginliği bir yana, belirsizlik bir yana, çocuklarda konsantrasyon ve heves kalmadı. Bu dönemde sık sık, neden ve hangi amaçla bu sınava girdiklerini hatırlatabiliriz. Gündemden bağımsız, kendi hayallerine, kararlarına ve hedeflerine dönmelerine yardımcı olmak için. Allah yardımcınız olsun çocuklar.
İtiraf ediyorum!
Normalleşme paketi açıklanır açıklanmaz ne yaptınız? İtiraf ediyorum ben kuaförümü aradım ve “11 Mayıs günü maskemle kapındayım” dedim. Salgın günlerinde kısa ve kıvırcık saçlı olmanın zorluğunu yaşayan bilir. Bu da böyle bir anı olarak, kişisel tarihime geçecek.