Günümüz dünyasında çocuğun bakımına yardımcı olmayan, çocuğuyla mesafeli ilişki kuran geleneksel babaların aksine modern babaların sayısı hızla çoğalsa da hâlâ gidilmesi gereken çok yol var. İşte bu yolda babalık izni büyük önem taşıyor
Doğumdan itibaren baba-bebek bağlanmasının çocuk gelişimindeki önemine dair araştırmalar arttıkça, babaları, bebek bakım sürecine dâhil edecek adımlar da atılıyor. Avrupa ülkelerinin çoğunda babalık izinleri, anneninkiyle eşitlenirken, ülkemizde de bu konuda olumlu adımlar atılıyor ve babalık iznini uzatan şirketlerin sayısı artıyor.
Özel sektördeki babaların 5, kamuda çalışanların 10 gün babalık izni var. Bu süre hem baba hem bebek açısından çok kısa. Çünkü pek çok güncel araştırmaya göre, evde bebeği ve eşiyle vakit geçiren, sürece katılan babalar uzun vadede daha mutlu oluyor. Babaların bebekleriyle bağ kurması, çocuk gelişimini sağlıklı etkiliyor. Evde iş bölümüne dâhil olması da, eş ilişkilerini olumlu yönde geliştirerek, lohusa depresyonunu en aza indiriyor. Babalık izni konusunda özellikle Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkeleri önde geliyor. Ancak uygulamada ne kadar işlediği soru işareti!
Ülke ülke babalık izni
Almanya: Babalar da doğumdan sonra 1 sene ücretsiz izin alabiliyor. En fazla 3 senelik ücretsiz izni anne de baba da kullanabiliyor. Erkeklerin yüzde 2.6’sı, kadınların yüzde 42.4’ü bu izni kullanıyor.
Finlandiya: Her iki ebeveyne eşit süreli doğum izni veriliyor. Ücretli ebeveynlik izni, her ebeveyn için 164 gün.
İsveç: Çocuğun doğumundan itibaren her ebeveyn 240 gün izin alabiliyor.
Danimarka: Doğumdan sonra iki hafta babalık izni veriliyor. Daha sonra da eşler 32 haftalık doğum iznini kendi aralarında paylaşabiliyor.
Fransa: Hükümet, çalışan babalar için babalık iznini 14 günden 28 güne çıkardı.
Çağrı var
UNICEF’in 41 ülkeyi kapsayan “En aile dostu ülke” araştırmasına göre, ücretli babalık izni;
Babaların bebekleriyle bağ kurmasına,
Sağlıklı bebek ve çocuk gelişimine,
Lohusa depresyonunun azalmasına ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yardımcı oluyor.
UNICEF, hükümetlere, babalara yönelik ücretli izin politikaları geliştirilmesi ve babaların bu izinleri kullanmaları için cesaretlendirilmesi çağrısı yapıyor.
Baba-bebek bağlanması
Doğal Ebeveynlik Platformu tarafından çıkan “Kalpten Bağlı” kitabında; yenidoğan bakımına katılma fırsatı verilen ve bu yönde teşvik edilen babaların, bebek gelişimine en az anneler kadar katkı yaptığından söz ediliyor. Babanın çocuğa ne denli yakın olduğuyla, çocuğun ergenlik döneminde içki, sigara, uyuşturucu madde kullanımı gibi riskli davranışlarla ilişkisi bulunduğu vurgulanıyor. Platformun kurucusu Dr. Aslıhan Onaran, iş temposu gibi gerekçelerle babaların bebekleriyle günde sadece 10-15 dakika zaman geçirebildiğini, oysa baba-bebek bağlanmasının doğum öncesinde başladığını ve bunu sağlayan babaların hayat boyu çocuklarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurabildiklerinin altını çiziyor.
Bakımda sorumluluk alması önemli
“Hayatın İlk 3 Yılı” kitabının yazarı Dr. Bahar Eriş de, baba ile bebek bağlanmasının önemine şöyle vurgu yapıyor: “Baba bebeğiyle oyun oynadığında, ona şefkat ve sevgiyle yaklaştığında, ten tene temasla oksitosin artıyor. Babalara bu alanın açılması, çocukla babanın ilişkisi açısından çok önemli; çünkü bazen etraftaki diğer kişilerden erkeğe giden mesaj ‘Sen beceremiyorsun’ oluyor. Mükemmel olmak gerekmiyor, önemli olan o etkileşimi yaşamak. Araştırmalara göre, bebeklerine daha duyarlı babalar genellikle kendi babalarıyla da yakın ilişkisi olan, bebeğin bakımı konusunda sorumluluk alan kişiler.”