TL varlıklar ilgi görüyor. ABD’nin Türkiye’ye ticaret anlaşması kapsamında F-35 ve Patriot sistemlerini de içeren bir paket önereceği beklentisi ve TCMB Başkanı Uysal’ın yaptığı önden yüklemeli indirime dair açıklamalar piyasaları canlandırdı
Merkez bankalarının faiz indirimleri ve negatif faizli uzun vadeli tahviller tüm dünyada yatırımcıların yeni getiri kaynaklarına yönelmesine yol açıyor. Böylesi bir durumda borsalara olan ilginin artması şaşırtmayacaktır. Her ne kadar temelde borsaları canlandıran güçlü ekonomiler ve büyüme olsa da alternatif enstrümanların dezavantajlı konuma gelmesi de borsaya yönelimi teşvik eden bir unsur olduğu gözlenmekte. Bu noktada önemli olan yatırımcıların önlerini görebilmesi. Küresel piyasalarda düşük faiz ve negatif faiz ortamında paranın reel ekonomiye kayması beklenirken borsalara aktığı gözleniyor.
Borsada yabancı arttı
Borsa İstanbul’da yabancı payı yüzde 65 seviyesine yükseldi. Yabancıların payının yüzde 65,02’ye yükselmesi ve üzerinde tutunması
Piyasalarda faiz etkisinin yarattığı olumlu rüzgâr sürerken gözler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmadaydı. Son dönemde yumuşamaya başlayan ABD - Türkiye ilişkilerinin de etkisi ile piyasalarda hava olumluya döndü. Borsa 101.925 seviyesini görürken, dolar kuru 5.68 TL seviyesinde bulunuyor. Gösterge faiz ise 14.21 civarında.
Uysal’ın verdiği mesaj
Merkez Bankası’nın (TCMB) son iki toplantısında politika faizini 750 baz puan indirmesiyle yaşanan faiz etkisinin getirildiği rahatlama sürüyor. Tüm faiz oranlarında yön aşağıya döndü. Konut kredi faiz oranları 13 Eylül ile biten haftada yüzde 12.95 seviyesine geriledi.
Faizdeki düşüşün ardından, TÜİK verilerine göre, ipotekli konut satışlarında da önemli yükselişler oldu.
İpotekli konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 168 arttı. Konut fiyat endeksi de reel anlamda diplerden toparlanmaya başladı.
TCMB Başkanı Murat Uysal dün Ankara Sanayi Odası’nda yaptığı açıklamada para politikasında
Eylül sonuna gelinmesiyle piyasaları son çeyrek heyecanı sardı. Yeni yatırım sezonuna doğru yol alınırken faizlerin düşüşü fırsatları beraberinde getiriyor, iyimserlik piyasaya hakim oluyor
Yılın son çeyreğine girilirken geleneksel yıl sonu ralli heyecanı yeniden gündeme gelmeye başladı. Tüm olumsuzluklara rağmen gelişmekte olan ülkeler su üstünde kalmaya çalışıyor. Yükselen petrol fiyatları, ticaret savaşları, merkez bankalarının değişken kararlarına rağmen, fon yöneticilerinin ve borsa aktörlerinin yüzlerinde temkinli de olsa bir gülümseme gözleniyor. Son olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirimleri gözlerin gelişmekte olan ülkelere dönmesine yol açtı. Enflasyondaki düşüş ve faiz indirimleri ile birlikte riskli varlıklara ilginin artması şaşırtmamalı. Ağustos ayı itibariyle yıllık enflasyon 15,01 seviyesinde bulunuyor. Ekim ayında, baz etkisinin de yardımıyla TÜFE’de tek haneleri görmek mümkün. Verisel bazda iyileşmenin satın alınması beraberinde iyimserliği artırabilecektir.
Fonlarda
Faizler düşüyor, dövizdeki hareket sınırlı. Yatırımcı için en doğrusu yıl sonuna kadar % 35 hisse, % 35 özel sektör tahvili ile içinde mevduat, döviz, altın da olan bir ‘sepet’ yapmak
Küresel piyasalarda hareketlilik sürerken yurtiçi piyasalarda dengeler değişiyor. Yatırımcı için daha fazla riskin alınabileceği sürece girildiğine dair işaretler güçleniyor. OECD’nin küresel ekonomik görünüme ilişkin yayınladığı rapora göre 2019 yılı için Türkiye ekonomisinde öngörülen yüzde 2,6’lık daralma tahminini yüzde 0,3’e çekti. Kuruluş, 2020 için öngördüğü yüzde 1,6’lık büyüme tahminini ise değiştirmedi. Raporda, Türkiye’nin GSYİH’nın 2019 yılı ilk döneminde yapılan tahminden daha güçlü olacağı saptamasında bulunulurken, yatırımların daraldığı ve kredi büyümesinin hala zayıf olduğu uyarısı yaptı. Rapor, kuruluşun olumsuz beklentisinde iyileşme olduğunu gösterirken piyasaların bildiği fiyatladığı
Yabancı yatırımcılar temmuz ve ağustos aylarında toplamda 524 milyon dolarlık hisse satışı yaparken alımlarda ise seçici davranıyor. Yabancı yatırımcıların radarında; toptan ticaret, maden, gübre, yatırım ve kalkınma bankaları ilk sırada yer alıyor
Küresel piyasalarda hareketli bir dönem yaşanırken gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ana gündeminde faizler var. Faizleri düşürerek ekonomilerini canlandırmaya çalışan ülkeler; yabancı yatırımcıyı da ülkeye çekme ya da tutma çabası içerisindeler. Yabancılarsa oldukça temkinli hareket ediyor. Ocak-Ağustos 2019 döneminde Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcı toplamda 450 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Sadece son iki aydaki satışları ise 524 milyon dolar. Yılın ilk iki ayı daha iyimser olsalar da sonrasında satış ağırlıklı bir seyir izlediler. Sekiz ayın dördünde satış yaptılar ve bu satışlar mart, mayıs, temmuz ve ağustos aylarında gerçekleşti.
Kazanmaya odaklı
Yabancı yatırımcının alım ve satım yaparken orta ve uzun vadeli hareket ettiği ancak kısa vadede de kazanmaya odaklandıkları gözleniyor. Uzun vadeli
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, temmuz ayındaki 425 baz puanlık faiz indiriminin ardından dün de 325 puanlık ikinci büyük indirimini yaptı. İki ayda toplam 750 baz puanlık indirimin ardından piyasalarda canlanma beklentileri yükseldi.
Günlerdir beklenen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrası karar açıklandı. 2018 yılında eylül ve ekim aylarında gerçekleşen yüksek enflasyon oranları nedeniyle enflasyonun ekim ayına kadar düşüş eğilimini sürdürecek olması Merkez Bankası’nın elini güçlendirdi. Merkez Bankası temmuzdaki 425 baz puanlık faiz indiriminin ardından dün de 325 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirdi. İki ayda gerçekleşen 750 baz puanlık faiz indirimi bundan sonra temkinli duruş beklenir algısı ile piyasalara ilk etapta olumlu yansıdı. ABD ve Avrupa merkez bankalarının da genişlemeci politikaları TCMB’nin elini güçlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faizler daha inecek” şeklindeki açıklaması TCMB’den faiz indirimi konusunda beklentileri artırmıştı.
Son altı ayda yatırımcıların fonlara ilgisi artmaya başladı. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından yayınlanan Ağustos 2019 verilerine göre yatırım fonlarına yönelim yükseliyor. Geride kalan altı ayda katılımcı sayısı 45 bin 659 artarken portföy değeri 15 milyar TL yükseldi
Yatırım fonlarına ilgi istenilen düzeyde olmasa da artış eğiliminde. Merkezi Kayıt Kuruluşunun (MKK) verilerine göre; son altı ay içerisinde 2 milyon 907 bin olan katılımcı sayısı 2 milyon 953 bin seviyesine yükselirken portföy değeri 74.3 milyar TL seviyesinden 90 milyar TL seviyesine çıktı. Faizlerin düşüş eğilimine girmesi, küresel bazda artan risk algısı önümüzdeki dönemde fonlara ilgiyi daha da yükseltebilir. Mevcut durumda yatırım fonlarıyla ilgilenen kesimin ağırlıklı olarak yerliler olduğunu görüyoruz. 90 milyar TL tutarındaki portföy değerine sahip olanlardan 2,9 milyon kişisi yerli iken yabancılar sadece 18.9 bin kişi ile sınırlı.
Paranın yüzde 4’ü fonlarda
2017 verileriyle Amerika’da hane halkı finansal varlıklarının yüzde 35’ini hisse senedinde, yüzde
Borsa İstanbul temmuz ve ağustosta aşmayı denediği 100 bin sınırını bir kez daha test ediyor. Peki, 100 bin seviyesinin üzerinde kalıcı çıkış olacak mı?
Küresel ekonominin iki büyük oyuncusu ABD ve Çin’in aynı zamanda parasal genişleme yönünde adım atmaları ve anlaşmasız Brexit, risk iştahını güçlendirdi.
Gelişmekte olan ülke finansal varlıkları değerlenirken BIST 100 Endeksi 100 bin sınırını aştı. Peki, 100 bin seviyesinin üzeri kalıcı olabilecek mi? Ekonomik verilere bakıldığında Türkiye ekonomisi 2019’un ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1.5 ile yüzde 2.0 olan piyasa beklentisinin altında daraldı.
Faiz indirimi...
Ekonomi üst üste 3 çeyrektir küçülüyor. Ancak toplam daralma hızı düşüyor. Ekonomideki büyüme ve borsadaki hareketler incelendiğinde, büyümenin düşüş eğilimine girdiği dönemlerde BIST 100 Endeksi’nin getirilerinin çok düşük ya da negatif olduğu gözlenirken ekonomide büyüme beklentilerinin arttığı dönemlerde borsada yükselişlerin yaşandığı