Merkez Bankası faizde ‘pas’ geçerek ihtiyatlı bir adım attı. Politika metnindeki ‘şahin’ kelime öbekleri de çıkarıldı. Merkez bu adımla faizde yüzde 19’un tepe olduğunu, enflasyon eğilimi ile faiz indiriminin başlayacağına işaret etti.
Merkez Bankası (TCMB) merakla beklenen faiz toplantısını gerçekleştirdi. Merkez toplantıda faizi yüzde 19’da sabit tuttu. İhtiyatlı bir yaklaşım içerisinde olacağına işaret eden TCMB, “Politika faizi enflasyon üzerinde oluşturulmaya devam edecek”vurgusunda bulundu.
Piyasada bütün gözler dün gerçekleştirilen TCMB toplantısındaydı. Zira son bir ay içerisinde TCMB piyasa beklentisi 100 baz puan iken 200 baz puan faiz artırmıştı. Bunun arkasından Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alınırken sonrasında da Para Politikası Kurulu’nun (PPK) üç üyesi değişti. Enflasyon ve kur beklentileri bozuldu. Piyasalarda yüksek volatil hareketler görüldü.
Hangi ibare çıktı?
İşte bu nedenle temkinli bir yaklaşımla TCMB toplantısı beklendi. Yeni Başkan Şahap Kavcıoğlu, mart sonunda
Borsada düşüşlere rağmen hisse getirisi dolar ve altını aştı. BIST 50’de 26 hisse dolar ve altın bazında kazandırdı. Getiriler dolar ve altına göre yüzde 300’lere kadar çıktı. 16 hisse dolar ve altına göre yüzde 50 yükseldi.
Tasarruf sahiplerinin temel gayesi birikimlerini büyütmek olurken enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde ise kayıplarını bertaraf etme amaçlı hareket ederler.
Bu amaçla farklı yatırım enstrümanları arasında hareket ederek getiriyi artırmak temel gaye olur. Mevduatta sabit bir getiri ile birikimlerin enflasyon karşısında erimesini önlemek mümkün olmakla birlikte getiriyi büyütmenin sınırı bellidir. Neticede ortada sabit bir getiri vardır. Dövize ya da altında bu sınır olmamakla birlikte değer artışlarının yine de makul seviyelerin pek yukarısına çıkmadığı genel bir kabuldür.
Riski törpülemek...
Hisse senedi piyasası ise üçü ile mukayese edilmeyecek bir risk taşır. Bu riski törpülemenin yolu ise gelir ve kârlılığı düzenli artan ve temettü dağıtan firmaların takip edilmesinden
Borsada yabancı dalgası yaşanıyor. Yabancı yatırımcılar bir taraftan önemli miktarda satış yaparken bir taraftan da belirli hisselerde alıma devam ediyorlar. Yabancıların ilk çeyrekte 160 hissede net alıcı oldukları gözlendi
Borsada yılın ilk çeyreğinde 1.9 milyar dolar ile en büyük çeyreklik satışlarından birini yapan yabancılar, 239 hissede net satış yaparken 160 hissede de net alımda bulundu. Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi yılın ilk çeyreğinde en düşük 1.256 seviyesini görürken en yüksek 1.589’a çıktı. Endeks ilk çeyreği yüzde 6.1 oranındaki değer kaybıyla kapattı. Bu dönemde yabancılar 1.9 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdi. Yabancının bu yoğun satışlarına rağmen yerli yatırımcıların alıma devam etmesi ve piyasaya yeni gelen bireysel yatırımcı bu satışları karşıladı.
Borsada gerçekleşen alım ve satımlara bakıldığında ilk çeyrekte yabancıların sanayi ve hizmet sektörü hisselerine ilgi gösterirken bankalarda ve karlı oldukları hisselerde satış yaptıkları gözleniyor.
İlk çeyrekte en fazla alım yapılan 10 hisse
Borsaya endeks üzerinde ağırlığı yüksek olan şirketler yön veriyor. Bu hisse senetleri kıpırdamadıkça endeks ya yerinde sayıyor ya geriliyor. Peki borsada endeksin 1.445’i aşamamasının sebebi ne? Borsa 100’deki 11 hisse ortalamaların üzerine çıktı. 89 hissede ise karar noktasındayız.
Borsa yılın en düşük seviyesini 23 Mart’ta Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması sonrasında 1.256 ile test etti. Endeks buradan gelen alımlarla yönünü yukarı çevirdi. Ancak bu hareket yabancıların satışa devam etmesi nedeniyle sınırlı bir seyir izliyor. Hacim zayıf ve 24 ila 30 milyar TL arasında gidip geliyor.
BIST 100 Endeksi son 15 gündür en yüksek 1.445 seviyesini gördü ve şimdi 1.415’te. Hisse senetlerinde hareketin genele yayılmaması endeksin yükselişini de sınırlandırdı.
İlk 5 hisse önemli
İki haftalık süre içinde endeks, 8-20 ve 50 günlük ortalamalarının üzerine çıkmayı başaramadı. Ancak bu seviyelerin aşılması halinde yükseliş yönündeki eğilimin güçlenmeye başladığının işareti olarak
Piyasalar, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 15 Nisan’da gerçekleştireceği toplantıya odaklandı. Bu tarihe kadar piyasalarda yatay bekleyiş öngörülüyor
Piyasalar bekleyişe geçti. 15 Nisan’da gerçekleşecek Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına odaklanıldı.
Açıklanan mart ayı enflasyon rakamları sonrası toplantı daha da önemli hale geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 16.2 olurken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yıllık bazda yüzde 31.2 arttı. Böylelikle üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas 15 puana yükseldi.
TCMB Başkanı 29 Mart’ta yaptığı açıklamalarda sıkı para duruşunun süreceğine vurgu yaparken: “’Hemen faiz indirilecek’ önyargısı doğru değil” demişti.
Dolar kurunun enflasyon üzerinde yarattığı baskı karşısında nisan toplantısında faiz indirimi gerçekleşmeyebilir. Burada Başkan Kavcıoğlu’nun vereceği mesajlar da önemli olacak.
Dolarda yatay seyir
Faiz indirim
BIST 50 şirketleri içinde % 10 üzeri kâr marjı ile çalışan ve 1 yılda % 100 kazandıran şirketler yüz güldürdü. Bu formül şirket ve yatırımcı için win-win (kazan-kazan) anlamına geliyor
Borsada dalgalanmaların, gün içi hareketlerin, fiyat savrulmalarının yüksek olduğu dönemlerde riski düşürmek açısından şirketlerin mali performanslarını takip etmek önemlidir. Neticede güçlü ticari performansa sahip şirketler olumsuzluklara rağmen kârlarını artırırken uzun vadede yatırıcısına da kazandırmakta. Bu çerçevede yaptığımız analizde Borsa 50 şirketleri içinde yüzde 10’un üzerindeki kâr marjıyla çalışan 9 şirketin son bir yılda yüzde 100’lük getirisiyle öne çıktığı gözlendi.
7 sektör...
Listeye giren şirketler sektörel bazda dağıtıldığında otomotiv ve otomotiv yan sanayi, sigorta, gübre, demir çelik, kimyasal ve zirai ürünler, holding ve kağıt sektörlerinde yer aldıkları görülüyor. Listedeki şirketler şöyle: Kartonsan, Otokar, Ege
Yılın ilk çeyreğinde yüksek bir oynaklık yaşandı. İkinci çeyrekte borsada ve dolarda fiyatlarda denge arayışı ile enflasyon gelişmeleri konuşulacak
Yılın ilk çeyreği tamamlandı... Finansal piyasalardaki büyük oynaklık yılın genelinin rotasını da çizdi. İlk çeyrekte yaşanan sıkı para politikasının bütün yılın iklimini belirlemesi bekleniyordu.
İlk çeyreğin son 10 günü Merkez Bankası (TCMB) Başkanı’nın değişmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme bir anda kaos yarattı. 7.19’a kadar gerileyen dolar kuru 8.48’i gördü. 1.589’a çıkan borsa 1.256’ya geriledi. 15 Nisan Para Politikası Kurulu toplantısına kadar piyasalar diken üzerinde duracaktır.
Teşvik ve pandemi...
Piyasalardaki depremde ABD’den gelen dalganın da etkisi yüksek.... ABD’de 3 - 4 trilyon dolar büyüklüğünde yeni bir altyapı teşvik paketinin gündemde olması tahvil faizlerini yukarı itiyor. Bu da DXY endeksinin yükselmesine neden olurken dolar/TL kurunu da olumsuz etkiliyor.
Dünyada pandemi etkisi ise sürüyor.
Piyasalar 15 Nisan PPK toplantısına odaklandı. Yeni TCMB Başkanı Kavcıoğlu hemen faiz indirileceği yönündeki önyargının doğru olmadığını belirtti. Enflasyon çıkarken faizin inişi zor.
Geçtiğimiz hafta piyasalarda yaşanan sert dalgalanmalardan sonra yılın ilk çeyreğinin son haftasına dolar hareketli başladı. Dolar kuru 8.18 seviyesini test etti. BIST 100 Endeksi 1.397, faiz ise yüzde 19.28 seviyesinde bulunuyor.
Piyasaların odağı olası bir kabine revizyonuna çevrilmiş durumda. Ekonomi yönetimine ilişkin gelişmeler izleniyor. Öte yandan TCMB Başkanı’nın değişmesi sonrası faizlerin seyri konusundaki tartışmalar devam ediyor. Yeni TCMB Başkanı Kavcıoğlu piyasalara verdiği mesajda, “Hemen faiz indirilecek önyargısı doğru değil” dedi.
Yıllık enflasyon yüzde 15.61 seviyesinde ve nisan ayında açıklanacak enflasyonun da yüzde 17 sınırına dayanması bekleniyor. Böylesi bir ortamda faizin inişi zor olacaktır.
Düşen faiz yatırımların desteklenmesi açısından teşvik edici bir unsur olmakla birlikte yatırıma yönelmek istemeyen sermayenin dövize yönelmesi gündeme